Aleviliğin Kayıp Bin Yılı (325-1325) Yolcu Ateşte Yanmak ile Yol Yanmaz, Erdoğan Çınar

“Erdoğan Çınar’ın “Aleviliğin kayıp bin yılı: 325-1325” adlı kitabını okuduktan sonra tarih bilgilerimi bir kez daha sorguladım. Birinci çıkarım; Tarih Hipotezlerle doludur. Orta Çağ tarihinin iki yüzyılı Haçlı Seferleri ile dolu geçmiş. Avrupalı Hıristiyanların ‘Kutsal Topraklar’ı “Müslümanlar”ın kontrolünden geri almaya yemin ettikleri iddaa ediliyor. Oysa bazı tarihçiler, din baronlarının ganimet ve haraç almak uğruna uzak diyarlardaki güçsüz kabileleri vergiye bağlamak uğruna seferler düzenledikleri de bir hipotez olarak önümüzde duruyor.
Haçlı seferleri, 1095 -1096 yıllarındaki “Köylü Haçlılar”ı ile başlayıp 1248 – 1254 yıllarındaki Yedinci Haçlı Seferi’ne kadar toplam dokuz seferden oluştuğu söylenmektedir. Bu seferlerin en kanlı olanlarından biri de İstanbul’da gerçekleşmiştir. Nitekim 1056 yılından bu yana Katoliklerle Ortadokslar arasında bir türlü silinmeyen kanlı çizginin buradan kaynaklandığını söyleyenler az değildir. İşte bu yıllar Anadolu’nun gizemli yıllarıdır. Erdoğan Çınar bize bu yıllarla ilgili hipotezini sunuyor. Bu hipoteze göre, Anadolu’nun gerçek halkı “Aleviler”dir. Kökleri Hitit, Llikya, Frikya uygarlıklarına ve ötesine kadar uzanan binlerce yıllık bir geleneğin devamı olan “Işık İnsanları” olarak tanımlanabilir. Aleviler kendi inançlarını muhafaza etmişler ve zaman içerisinde “Takıyye” yöntemiyle Yahudilik, Zerdüştlük, Hıristiyanlık ve daha sonra da Müslümanlık dinleri içerisinde saklanmışlardır. Erdoğan Çınar kitabında bu hipoteze uygun olarak Anadolu’da kurulan Divriği, Danişment krallıklarını “Alevi Krallıkları” olarak tanımlamaktadır.” Yavuz Çekirge, 8 Temmuz 2008 Hürriyet Gazetesi
“Tarihin en alçak soykırımına karşı koydular. Bizans ordularını sayısız kereler mağlup ettiler. Anadolu’yu bir uçtan bir uca geçerek İstanbul kapılarına dayandılar. Tüm zamanların en soylu direnişini gerçekleştirip Aleviliğin hafızasına kazındılar. Halkın dilinde destan oldular.
Divriği’de devlet kurdular. Bir deprem sonucu başkentleri yıkıldı. Yıkıntılar arasındaki halk hunharca kılıçtan geçirildi. Yenildiler, dağıldılar. Sürgünler ve yangınlar arasında örülmüş yüzyıllar geçirdiler.
Toparlandılar, yeniden bir güç haline geldiler. Haçlı ordularını ardı ardına perişan ederek Anadolu’yu Katolik istilasından kurtardılar. Osmanlı’ya Batı Anadolu’yu ve Balkanları altın bir tepside sundular. Onlara dünya imparatorluğuna giden yolda rehberlik ettiler.
Bunların hepsi geride kaldı. Anadolu’nun kadim halkı Aleviler şimdi kendi yurtlarının yabancıları oldular. İnançları işgal edildi, geçmişleri yağmalandı. Onlar varlıklarını sürdürebilmek için asıl kimliklerini saklamak zorunda kaldılar. İnkar üzerlerine yapışıp kaldı.
Dün Söylenmediği İçin Bugün Unutulan, Şimdi Yazılmazsa Yarın Kaybolacak Olan Tarumar Edilmiş Bir Alevi Tarihi Var…” Tanıtım Yazısı

Kitabın Künyesi
Aleviliğin Kayıp Bin Yılı / (325-1325)
Yolcu Ateşte Yanmak İle Yol Yanmaz,
Erdoğan Çınar
Kalkedon Yayınları,
196 sayfa,
Baskı Tarihi: Haziran 2007

Bir yorum

  1. Erdoğan Çınar’a ulaşmak ve ona katkı verecek bilgiler sunmak isterim.
    Eğer bu mektup eline geçecekse,
    Palmira Kraliçesi Leyla Zeynep Sultan
    Büyük Oğuzlu beyi VI.Büyük Bedri, Eubadore Mitridate hakkında yazılarıma internet sitemden ulaşsın.
    Kendisi ayrıca araştırabilir. Bana ulaşmayı denerse sevinirim.

    Sağlıcakla
    Mayana

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir