Bir Sanat Eseri Olarak Devlet
Bugün bizi yöneten liderlerin saçmalığı, bize karşı kolektif üstünlüklerinin ironik bir ölçüsüdür. Kapitalist sistem ne kadar kusursuz işlemeye başlarsa, yöneticileri o kadar gülünç, tesadüfi ve kolayca harcanabilir hâle gelir.
Eğer bir sistemin çalışabilmesi için “yetenekli” bir lidere ihtiyaç varsa, bu zaten sistemin kusurlu olduğunun göstergesidir. Tersine, yetenekli bir liderin devre dışı kaldığında bile işler yolunda gidiyorsa, sistem sağlam demektir.
Yetenekli Lider Kıtlığı: Bir Kriz İşareti
Günümüzde “iyi lider yok” algısının bu kadar yaygın olması, kapitalist sistemin ekonomik krizinin sessiz bir göstergesidir.
En yetenekli “düşmanlar” ise asla siyasetin vitriniyle uğraşmaz; onların asıl mesaisi ekonomiyi, savaşı ve psikolojik operasyonları yönetmektir.
Siyasetin sahnesinde yer alanlar ise çoğu zaman kibir, kişisel ihtiras ve gösteri ile beslenir.
Öz ve Yüzey Arasında
Modern devlet, özünü gizlemeden, ama doğrudan da sergilemeden çalışır. “Öz” ile “fenomen” arasındaki köprü, teknokrat kadrolar ve özel yönetim mekanizmalarıdır.
Liderler, gerçekte yalnızca estetik yüzeyin üretiminden sorumludur.
Novalis’in Hayali: Tahakkümü Sanatlaştırmak
Bugünün ulusal liderleri, romantik şair Novalis’in hayal ettiği türden bir görevi yerine getirir: Tahakkümü bir sanat eserine dönüştürmek.
Bazen mutlu sonla biten bir trajedi…
Bazen ise mesai sonrası sosyal medyada paylaşılan, hafif, eğlencelik bir komedi.
En Büyük Sır
Devletin en büyük sırrı, varlığını öznelerine borçlu olmasıdır.
Onların rızası, ilgisi, hatta ilgisizliği… Hepsi bu sanat eserinin tuvali için gereklidir.
💡 Son söz: Belki de bugün “siyasi liderlik” dediğimiz şey, bir yönetme sanatı değil, bir görünüş yönetme sanatıdır. Ve biz, hem izleyici hem de eserin bir parçasıyız.
Yazı Kaynağı : https://curedquailjournal.wordpress.com/2021/08/28/the-state-as-a-work-of-art/