Kategori: Carl Gustav Jung

Jungiyen Perspektifinden Kötülük Kavramını  

Carl Gustav Jung’un psikolojisinde “kötülük” meselesi, temel olarak insan psikolojisinin karanlık yönlerine —özellikle “Gölge” (Shadow) arketipine— dair bir anlayışla ilişkilendirilir. Jung’a göre kötülüğün tek başına soyut ya da salt felsefi bir kavram olarak ele alınmasından ziyade, bireyde ve kolektif insanlıkta gözlemlenebilen içsel bir güç ya da dinamik olarak görülmesi gerekir.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Carl Gustav Jung’a Göre Kompleksler Üzerine Bazı Sorular ve Akıl Hastalığıyla İlişkisi

1. Komplekslerin Gelişimi: Doğuştan mı, Sonradan mı? Jung’un kompleks teorisinde komplekslerin kökeni net bir şekilde açıklanmıyor. Örneğin, bir kişinin otoriteyle ilgili sorunları varsa, bu kişisel çocukluk deneyimlerinden mi kaynaklanır, yoksa insan doğasında zaten var olan arketipsel bir çatışmanın bir yansıması mıdır? Bu konu, biyoloji, genetik, evrimsel psikoloji ve kültürel faktörlerin rolü açısından tartışmaya açıktır.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Carl Gustav Jung’a Göre Bilinç Dışı ve Bilinç Altı Kavramları

Carl Gustav Jung’un kuramı, “bilinçdışı” kavramına daha kapsamlı ve katmanlı bir yaklaşım getirir. Jung, genel olarak “bilinçaltı” (subconscious) terimini çok fazla kullanmaz; onun yerine “bilinçdışı” (unconscious) kavramını tercih eder ve bu kavramı iki ana başlık altında ele alır: Jung ve “Bilinçaltı” (Subconscious) Ayrımı Jungiyen Bağlamda Özet Sonuç

OKUMAK İÇİN TIKLA

Carl Gustav Jung: “Sapkın Bir Mistik” mi, “Spekülatif Bir Entelektüel” mi?

Carl Gustav Jung, modern psikoloji tarihinin en çok tartışılan figürlerinden biri olmaya devam ediyor. Kimilerine göre mistiklere özgü bir sezgiyle düşünce üreten; kimilerine göre ise sistemli ve entelektüel temellere dayalı bir kuram geliştiricisi. Peki, Jung gerçekten “sapkın bir mistik” miydi, yoksa yalnızca sınırları genişleten bir “spekülatif entelektüel” mi? 1. “Sapkın Bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Maskeli Kolektif: Carl Gustav Jung’un Hitler Analizi

Giriş Jung’un Hitler Analizinin Temel Noktaları Carl G. Jung, Hitler’i klasik anlamda “karizmatik bir lider” olarak değerlendirmekten öte, onu Alman kolektif ruhunun bir tezahürü olarak görmüştür. 1938’de verdiği bir röportajda Jung, Hitler’in gücünün kendi şahsi özelliklerinden değil, Alman halkının bilinçdışı arzularını ona yansıtmalarından kaynaklandığını söyler. Ona göre Hitler’in sesi, aslında “78 milyon

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kompleks Kavramının Psikodinamik Kuram İçindeki Diğer Kavramlarla İlişkisi

Kompleks, Jung’un psikodinamik teorisinde bilinçdışı tarafından organize edilen, duygusal olarak yüklü düşünce ve anılar kümesi olarak tanımlanır. Freud’un yapısal kuramındaki id, ego ve süperego gibi kavramlarla doğrudan örtüşmese de, bilinçdışı süreçlerle doğrudan bağlantılıdır. Kompleksler, bilinçdışı dinamiklerle ortaya çıkar ve kişinin düşüncelerini, davranışlarını ve duygusal tepkilerini etkiler. Aşağıda kompleks kavramının diğer önemli psikodinamik kavramlarla ilişkisini ele

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dostoyevski’nin Karakterleri: Devlet, Yabancılaşma ve Ahlaki İsyan

Bireyin Yabancılaşması ve Devletle Çatışma Psişik Yabancılaşma: Freud’un Merceği Dostoyevski’nin karakterleri, özellikle Budala’daki Prens Mışkin, Suç ve Ceza’daki Raskolnikov veya Karamazov Kardeşler’deki Ivan, modern toplumun bireyi yalnızlığa ve yabancılaşmaya iten dinamiklerini yansıtır. Freud’un psişik teorileri, bu karakterlerin içsel çatışmalarını anlamak için bir çerçeve sunar. Freud’a göre, bireyin bilinçdışı, toplumun normlarıyla

OKUMAK İÇİN TIKLA

İvan Karamazov’un Entelektüel İsyanı: Jung’un Bilge Yaşlı Adam Arketipi ve Kolektif Bilinçle Çatışma

Bilge Yaşlı Adamın Karanlık Yüzü: İvan’ın Entelektüel İsyanı Jung’un “bilge yaşlı adam” arketipi, rehberlik ve derin kavrayış sunan bilgelikle ilişkilendirilir; ancak İvan Karamazov’un “Büyük Engizisyoncu” bölümü, bu arketipin karanlık bir yansımasını sergiler. İvan, entelektüel sorgulamalarıyla Tanrı, otorite ve ahlak üzerine derin bir bilgi ortaya koyar, fakat bu bilgi, kurtarıcı olmaktan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yeraltı Adamı’nın Maskeleri: Jung’un Persona Kavramı ve Devletin Standartlaştırma Aygıtı

Persona’nın Yüzü: Toplumla Sahte Bir Dans Jung’un “persona” kavramı, bireyin toplumla ilişkilerinde taktığı sosyal maskeyi ifade eder; bu maske, bireyin otantik benliğini gizleyerek toplumsal beklentilere uyum sağlar. Yeraltı Adamı’nın toplumla ilişkilerindeki sahteliği, bu kavramın çarpıcı bir yansımasıdır. O, bürokrasideki küçük memur rolünde, sürekli bir maske takar: itaatkâr, sessiz, görünmez bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Raskolnikov’un Gölgesi: Jung’un Arketipleri ve Devlet Aygıtının Psikopolitik Dansı

Gölgenin Doğuşu: Raskolnikov’un “Üstün İnsan” Fantezisi Jung’un gölge arketipi, bireyin bastırılmış, karanlık ve toplumsal olarak kabul edilemez yönlerini temsil eder. Raskolnikov’un “üstün insan” teorisi, bu gölgenin çarpıcı bir yansımasıdır. O, kendi yoksulluğu, çaresizliği ve toplumsal dışlanmışlığına duyduğu öfkeyi, gölgesinin bir projeksiyonu olarak “sıradan” insanlara—özellikle tefeci Alyona’ya—yöneltir. Bu teori, Raskolnikov’un kendi

OKUMAK İÇİN TIKLA

Jung, Freud ve Adler’e Göre Libido Kuramı

GirişPsikoloji tarihinde, libido ve insan motivasyonları üzerine farklı görüşler öne süren üç önemli kuramcı vardır: Sigmund Freud, Carl Gustav Jung ve Alfred Adler. Her biri, insan davranışını, içgüdüleri ve enerjiyi farklı biçimlerde anlamlandırmaya çalışmıştır. Aşağıda, bu üç kuramcının libido kavramına bakış açılarını özetleyerek, benzerliklerini ve ayrıldıkları noktaları ele alacağız. 1. Sigmund Freud ve Libido

OKUMAK İÇİN TIKLA

Baba Arketipi: Eril Gücün Işığı ve Gölgesi

İnsan bilincinin derinlerinde, kuşaklar boyunca taşınan evrensel imgeler yer alır. Bunlara arketipler denir. Her arketip, bireyin iç dünyasında ve kültürel anlatılarda farklı formlarda belirse de, temel bir anlamı taşır. Baba, bu arketiplerden biridir — hem koruyan hem de sınır çizen bir figürdür. Baba’nın sembolleri genellikle nüfuz eden ve yükselen imgelerle

OKUMAK İÇİN TIKLA

Jung’un Kişilik Kuramına Dayalı Öğrenme Stilleri

Kendra Cherry, Shereen Lehman, MS İçindekiler Bilginin belirli bir şekilde sunulduğunda daha iyi hatırladığınızı hiç hissettiniz mi? Örneğin, bazı insanlar yeni bilgileri duyarak daha iyi öğrenirken, diğerleri onu kelimeler veya resimler biçiminde görmekten daha fazla faydalanır. Burada Jung’un kişilik teorisine dayanan öğrenme stillerini ve her birinin özelliklerini inceliyoruz. Jung’un Kişilik

OKUMAK İÇİN TIKLA

Mitopsikoloji ve Jungcu Psikoloji Perspektifinden Belirsizlik ve Karmaşayla Yüzleşme Cesareti ve Sağlıklı Farkındalık

1. Mitopsikolojinin Temeli: Mitlerin Psikolojik İşlevi Mitopsikoloji, mitlerin insan ruhundaki derin yapıları ve işlevleri ortaya çıkaran psikolojik bir yaklaşımdır. Mitler, bireyin iç dünyasındaki karmaşayı anlamlandırmak, zor deneyimlerle başa çıkmak ve kişisel dönüşüm için rehberlik sağlar. 2. Jungcu Psikolojide Bilinç ve Bilinçdışı Dengesi Jung’a göre psikolojik sağlık, bilinç ve bilinçdışı arasındaki

OKUMAK İÇİN TIKLA

Karanlık Şövalyenin Gölgesi: Batman ve Kolektif Bilinçdışının Modern Mitleri

Mitlerin Modern Sahnesi Jung’a göre, kolektif bilinçdışı, insanlığın ortak deneyimlerinden doğan arketiplerle doludur; kahraman, gölge, kaos ve düzen gibi semboller, bu evrensel hafızanın parçalarıdır. Süper kahraman filmleri, özellikle The Dark Knight’taki Batman, modern toplumun mit yaratma ihtiyacını karşılar. Batman, “kahraman” arketipinin somutlaşmış halidir; Gotham’ın karanlık sokaklarında, bireyin içsel ve toplumsal

OKUMAK İÇİN TIKLA

Jung’un Kompleksler Kuramı ve Düşlerin Öğretimi Metinlerinde, Kafa karıştırıcı, Anlaşılmaz veya Yoruma Açık Noktalar

1. Kompleksler Kuramı’nda Tartışmalı ve Yoruma Açık Noktalar a) Komplekslerin Özerkliği ve Bilinç Üzerindeki Etkisi b) Kompleksler ve “Şeytani” Doğa Benzetmeleri c) Komplekslerin Deneylerle Tam Olarak Kanıtlanamaması 2. Düşlerin Öğretimi’nde Tartışmalı ve Yoruma Açık Noktalar a) Düşlerin Tanıtıcı (Prospektif) İşlevi b) Rüyaların Bilinçdışının “Özsunumu” Olması c) Rüyaların Mitoloji ve Arketiplerle

OKUMAK İÇİN TIKLA

Carl Gustav Jung’un 12 Arketipi : Jung’un Arketiplerine Üç Boyutlu Bir Yolculuk: Jo Fairfax’ın Heykelsi Dönüşüm Serüveni

İsviçreli psikiyatrist Carl Gustav Jung’un 12 arketipi, sanatçı Jo Fairfax tarafından 3B baskı heykelleriyle somutlaştırıldı.Bu heykeller, 2 Şubat – 3 Mart 2024 tarihleri arasında Londra’daki Somerset House’ta düzenlenen Collect Open sergisinde sergilendi.  “Bu 12 heykelden oluşan arketip setinde kendi iç yolumu hissetmek istedim. Bilinçaltımın fikirleri özümsemesine, formlar önermesine izin verdim.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dil Sürçmeleri, Küfürler, Şakalar ve Kompleksler Arasındaki Bağlantı : Freud ve Jung Arasında Bir Karşılaştırma

Dil Sürçmeleri, Küfürler, Şakalar ve Kompleksler Arasındaki Bağlantı Jung ve Freud, dilin bilinçdışı ile olan bağlantısını incelerken dil sürçmeleri, küfürler ve şakaların aslında bireyin bastırılmış komplekslerinin bilinçdışı ifadeleri olabileceğini öne sürmüştür. 1. Freud’un Görüşü: Dil Sürçmeleri ve Bastırılmış Dürtüler Freud’un “Gündelik Yaşamın Psikopatolojisi” (1901) adlı kitabında, dil sürçmelerinin (Freudian slip / parapraxis)bastırılmış bilinçdışı dürtülerin ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Analitik Psikoloji’ye Yönelik Eleştiriler: Jung’un Tartışmalı Mirası Üzerine

Carl Gustav Jung’un kurucusu olduğu Analitik Psikoloji, doğduğu günden bu yana psikanalitik gelenek içinden ve dışından gelen sert eleştirilerin hedefi olmuştur. En dikkat çekici eleştirilerden biri, doğrudan Freud’dan gelmiştir. Jung’un bir dönem birlikte çalıştığı Freud, onun düşüncelerini “mistik ve züppe” olarak nitelendirmiştir. Psikanaliz tarihçisi Sonu Shamdasani, Jung’un 1912 yılında New York’ta

OKUMAK İÇİN TIKLA

Eril ve Dişil Enerjinin Bütünlüğü ile İyi-Kötü Kutbu Üzerinden Ahlaki Psikoloji: Jungiyen Bir Okuma

Toplumsal ve bireysel düzlemde en çok çatışmaya neden olan temalardan biri, eril ve dişil enerjiler ile iyi ve kötü kutuplarının mutlak biçimde ayrılmasıdır. Oysa Jungiyen psikoloji, hem cinsiyet temsillerini hem de etik ikilikleri bir savaş alanı değil, bir tamamlayıcılık alanı olarak görür. Bu yazıda, eril-dişil bütünlüğünü ve ahlaki kutupların psikodinamik işleyişini, bireysel

OKUMAK İÇİN TIKLA