Kategori: _Diğerleri

İki Film Birden: 1. Berberin Karısı, Toplumsal Dokuların ve Bireysel Arzuların Çatışması

Kimliklerin Çatışması“Berberin Karısı” (1990, yönetmen Tunç Başaran), Türk sinemasında taşra yaşamının karmaşık insan ilişkileri üzerinden anlatıldığı bir eser olarak öne çıkar. Film, bir berber olan Hüseyin’in karısı Meryem’in, kasabanın ileri gelenlerinden Doktor Bey’e olan duygusal yakınlaşmasını merkeze alır. Bu ilişki, bireysel arzular ile toplumsal normlar arasındaki gerilimi yansıtır. Meryem’in iç

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kontrolün Sessiz Dalgaları: Deleuze, Baker ve Spinoza Üzerinden Bir Distopik Okuma

  Denetimin Gündelik Dokusu Gilles Deleuze’ün “kontrol toplumu” kavramı, modernitenin disiplin toplumlarından daha akışkan, görünmez ve yaygın bir denetim biçimine geçişini tarif eder. Ulus Baker’in Türkiye’deki otoriter rejim eleştirileri, bu kavramı yerel bir bağlamda yeniden yorumlar; devlet aygıtının, medyanın ve toplumsal normların bireyi nasıl kuşattığını gösterir. Spinoza’nın “korku” etkilenimi ise

OKUMAK İÇİN TIKLA

Toplumsal Yasakların Ötesinde: Freud, Foucault ve Žižek Üzerine Bir İnceleme

  Toplumsal tabular, insan deneyiminin karmaşık dokusuna işlenmiş derin izlerdir. Freud, Foucault ve Žižek gibi düşünürler, bu yasakların birey ve toplum üzerindeki etkilerini farklı merceklerle ele alır. Freud, tabuların bireysel ruhsal çalkantılara nasıl yol açtığını incelerken, Foucault bunları iktidarın kendini yeniden üreten mekanizmaları olarak görür. Žižek ise semptom kavramıyla bu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dilin İktidarla Dansı: Derrida, Lacan ve Butler Üzerinden Bir Okuma

  Dilin iktidarla ilişkisi, insan düşüncesinin en karmaşık ve çok katmanlı meselelerinden biridir. Jacques Derrida’nın yapıbozumu, Jacques Lacan’ın simgesel düzeni ve Judith Butler’ın performativite teorisi, bu ilişkiyi farklı açılardan ele alarak, dilin hem özgürleştirici hem de baskıcı potansiyelini sorgular. Bu metin, bu üç düşünürün kavramlarını derinlemesine inceleyerek, dilin birey ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Greta ve Madlen: Kahramanlık ve İkiyüzlülüğün Çok Boyutlu Analizi

Greta’nın Yolculuğunun ÇerçevesiGreta Thunberg’in 2019’da, sıfır emisyonlu Madlen yatıyla Atlantik’i geçerek iklim zirvelerine katılması, çevresel hareketsizliğe karşı cesur bir başkaldırı olarak öne çıkıyor. Havacılığın karbon ayak izini gerekçe göstererek uçmayı reddetmesi, onu kolektif bir dava uğruna kişisel fedakârlıkta bulunan ahlaki bir inancın sembolü haline getiriyor. Ancak Adorno’nun perspektifinden bakıldığında, bu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bugün Varım, Yarın Meçhul: Kırılgan Bir Benliğin Ritüeli

Günübirlik Yaşayan Bir İnsan ‘Üç bin yılın hesabını kendine / Vermeyi bilmeyen her kimse / Cahil kalır karanlıklar içinde / Günden güne yaşayıp gitse de.” Bu söz Goethe’nin ünlü sözüdür. Altında ölüm, inkâr, savunma, boşluk ve hatta bir parça narsisistik illüzyon var. ⸻ 🎭 GÜNÜBİRLİK YAŞAMAK = “Şimdi”de Donmak Günübirlik yaşayan

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Kendiliğimize ve Kırılganlığımıza Temas Etmek”

“Kendlik’le Temas: Geri Dönüşsüz Bir Karşılaşma” “Ve kendini fetheden, dünyayı fethetmiş sayılır.” — Friedrich Nietzsche Bir sabah, tanıdığın her şey çözülmüş olabilir. İsimler anlamını yitirir, roller dökülür, aynalar susar. İçinde bir yer, çoktan bildiğin ama hiç konuşmadığın bir yer uyanır. İşte o an… Kendlik kapıyı çalmıştır. Onu ego’nun arka bahçesinde

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Kendilik’le Temas Eden Biri Olmak “

🌀  “Kendlik’le Temas” Ne Demektir? Carl Gustav Jung’un teorisinde Kendlik (Self), kişiliğimizin merkezi ve en bütün hali, yani “olabileceğimiz en derin ve en hakiki benliktir.” Ego ise günlük yaşamda “ben” dediğimiz şeydir. Ancak ego, Kendliğin sadece bir parçasıdır. Kendlik’le temas etmek, kişinin içsel olarak bu daha derin, daha bütün ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bireyleşme ile Bireyselleşme Kavramlarına Analitik Bir Bakış

“Bireyleşme” ve “bireyselleşme” kelimeleri Türkçede kulağa çok benzer gelse de, özellikle psikoloji ve sosyoloji bağlamında farklı anlamlara gelirler. İşte temel farkları: Bireyleşme (Individuation) Carl Jung tarafından ortaya atılan bir kavramdır ve genellikle Analitik Psikoloji disipliniyle ilişkilendirilir.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bir Psikoterapist Gözüyle: Otistik Bir Çocuğun Gizemli İç Dünyasına Yolculuk

Değerli ebeveynler, sevgili eğitimciler ve otizm farkındalığına gönül vermiş herkes, Bugün, bir otizm uzmanı ve psikoterapist olarak, sıklıkla merak edilen ve kimi zaman da yanlış anlaşılan bir konuya ışık tutmak istiyorum: Otistik bir çocuğun iç dünyasında neler olup bitiyor? Kendisinin farkında mı? Duyguları, düşünceleri nasıl bir akış izliyor? Çoğu zaman,

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Yoksulluk tuzağı neden bir kapandır”

Yoksulluk tuzağı Derin Yoksulluk içinde debelenen insanları anlamakta önemli bir kavramdır. Kavramı ilk olarak Hacer Foggo’dan duymuştum. Biraz anlamaya çalıştığımda karşıma bu kavramalarla ilgili şunlar çıktı. Yoksulluk tuzağı , bireylerin veya toplulukların kendilerini içinde buldukları, yoksulluktan kurtulmalarını neredeyse imkansız hale getiren, kendi kendini sürdüren bir kısır döngüdür. Bu durumun bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Egonun Bölünmesi ve Sahte İşbirliği

Psikanalitik süreçte karşılaşılan ego bölünmesi (splitting of the ego) fenomenini anlamak önemlidir. 1. Yüzeydeki Yetişkinlik: Yetişkin Gibi Görünüp Çocuk Gibi İlişki Kurmak Hasta, analitik çerçevede “yetişkin bir birey” gibi konuşmakta, ancak bu konuşma bir içgörüye değil, yüzeyde işbirlikçi gibi görünmeye hizmet etmektedir. Freud’un ikincil süreç düşünme (secondary process thinking) dediği yapı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Görünmez Engellilik: Otizmin Doğası ve Etkileri

Otizm spektrum (OSB), genellikle “görünmez engellilik” olarak tanımlanır, çünkü çoğu otistik bireyin dış görünüşünde belirgin fiziksel işaretler bulunmaz. Down sendromlu kişilerin belirgin fiziksel özelliklere sahip olmasının aksine, otistik bireylerin çoğunda farklı fiziksel özellikler yoktur. Bu görünmezlik, otizmli bireyler ve aileleri için bir dizi benzersiz zorluk yaratır. 1. Otizmin Görünmezliği ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Gerçekten Otizm Niye Bu Kadar Karmaşık ve Tartışmalı Bir Konu ?

John J. Pitney, Jr.’ın “The Politics of Autism: Navigating the Contested Spectrum” adlı kitabından yola çıkarak otizmin, politikalarının ve siyasetinin karmaşık ve tartışmalı doğasını anlamaya çalışalım. Otizmle ilgili hemen her şeyin tartışmalı olmasının temel nedeni, konunun doğasındaki karmaşıklık ve belirsizlik ile yüksek riskler ve bilgilerin çoğu zaman belirsiz, eksik, yoruma

OKUMAK İÇİN TIKLA

Otistik Bir Yetişkinin Psikodinamiği

Otistik bir yetişkinin yaşantılarını psikodinamik açıdan değerlendirmek, bireyin iç dünyasını, erken dönem yaşantılarının ve bilinçdışı süreçlerin mevcut işlevselliği üzerindeki etkilerini anlamayı gerektirir. Kaynaklar, “psikodinamik” terimini açıkça kullanmasa da, otistik yetişkinlerin kimlik oluşumu, ilişki dinamikleri, duygu düzenleme ve telafi stratejileri gibi alanlardaki deneyimlerini derinlemesine inceleyerek bu perspektife uyumlu bir çerçeve sunar.

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Acaba Otistik miyim?” Otizm ve Kendini Kabul

Kutunun İçindeki Ben: Otizm Şüphesiyle Yaşamak Hayat, bazen bir bilmece gibi gelir; cevaplar net değil, sorular ise zihni bir labirentte dolaştırır. Çocukluğumdan beri, kendimi hep “farklı” hissettim. Ailem, arkadaşlarım, hatta öğretmenlerim, bende bir “sorun” olduğunu ima etti. Şakaları anlamadım, açık sözlülüğüm kabalık sayıldı, el yazım “özensiz” bulundu. Saatlerimi, günlerimi, hatta

OKUMAK İÇİN TIKLA