Kategori: Emrah Serbes

Polisiye Roman Sevdalılarının Ellerinden Düşürmeden Okuyacakları 10 Kitap

Polisiye roman belki de kurgulaması en güç, yazımı en zor türlerden biridir. Aynı anda hem okuyucuyu etkilemek hem de edebi kaliteyi düşürmemek her yazarın harcı değildir. Bu tür kitapların tutkunları, başarılı bir şekilde kaleme alınmış sağlam roman arayışlarından hiç kurtulamazlar. Polisiyenin iyi yazılanı insana soluk kestirir, sabahlara kadar heyecanla okumaktan

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Çürümeyi kimsenin taktığı yok aslında, çürümekten zevk alıyoruz” Emrah Serbes’ten 22 Alıntı

1 – “Çürümeyi kimsenin taktığı yok aslında, çürümekten zevk alıyoruz” “Çocukken bir arkadaşım vardı sadece ön dişlerini fırçalardı. Arka taraftaki dişler nasılsa fazla gözükmüyor diye.” O zamanlar garip geliyordu bu davranışı ama neden öyle yaptığını şimdi anlıyorum. Çürümeyi kimsenin taktığı yok aslında, çürümekten zevk alıyoruz. Yeter ki o çürükler görünür bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Deliduman, gönülçelen bir genç

Emrah Serbes?in son romanı ?Deliduman? bu yazın en güzel sürprizi oldu. Kendine has dili ve kurgusu ile Deliduman?ı okurken öylesine büyük keyif alıyoruz ki romanın kahramanı Çağlar İyice hep anlatsın, biz de hep okuyalım istiyoruz. Öyle çok sevilir ki Çiğdem? Çağlar 17 yaşında, Kıyıdere?de annesi, kız kardeşi ve dayısı ile

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ağzı bozuk, kafası atık bir roman: Deliduman

Güncel, yani içinden geçmeyi sürdürdüğümüz, henüz ?dün? olmamış, olsa da eski bir şeye bakar gibi bakmayı henüz beceremediğimiz bir şeyin romanını yazmak, ya da böylesi ?sanatsal? bir çabayı bir kenara koy, o mesele hakkında sadece adamakıllı bir çıkarım bile yapmak, bunu yapan için de, onun yaptığına ?seyirci? olan için de

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bir yolunu bulmaya çalışmanın romanı; “Deliduman”

Emrah Serbes?in yeni romanı “Deliduman” vazgeçmemenin, öyle ya da böyle bir yolunu bulmaya çalışmanın romanı. Yalnızca bu yönüyle bile okunmaya değer. Şu günlerde, sene-i devriyesini idrak ettiğimiz Gezi direnişi, hemen herkesin hayatına, bir yerinden dokundu. İstanbul ya da taşra fark etmez, Gezi Parkı?ndan yükselen ruh her yere, herkese sirayet etti.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kaybedenlerin büyük öfkesi

Emrah Serbes, Behzat Ç. maceralarından sonra yeni romanı Deliduman? ile okur karşısında. Bu kitabın başrolünde Gezi var: İsyancılar, alayına küfredenler ve daha niceleri… Rus biçimciliği akımının önemli eleştirmenlerinden Boris Eichenbaum, 1910?larda ortaya yeni bir edebiyat terimi attı: Skaz. Yüzyıl başında tür olarak roman büyük değişimler içindeydi,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Hikayem Paramparça – Emrah Serbes

Emrah Serbes, hayatı kendine katık eden, sokaktan çağlayan bir sesle yeraltının dumanını anlatıyor bize. Bitmez bir ergen öfkesiyle kuyuya düşmüş çocuklara sesleniyor. Emrah Serbes’ten parça parça anlar, parça parça anılar, paramparça hikayeler… “Annemin öldüğünü anlatma, onun etkisi altında olduğum için kendisini sevdiğimi düşünmesin.”

OKUMAK İÇİN TIKLA

Behzat Ç. / Son Hafriyat / Bir Ankara Polisiyesi – Emrah Serbes

Behzat Ç., Cinayet Büro Amirliği’nde başkomiser, hayata karşı işlenen suçlar uzmanı… Başına gelenlerden sonra lanet etmiş, çekip gitmişti aslında. (Dizinin ilk kitabı Her Temas İz Bırakır?ı okuyanlar bilir.) Hayır, hâlâ işinin başında! Ama ağzını bıçak açmıyor. Tek bir laf çıkmıyor ağzından. El işaretleriyle, çehresiyle, suskunluklarla anlatıyor anlatacağını ? ve tabii

OKUMAK İÇİN TIKLA

Erken Kaybedenler – Emrah Serbes

AnKara polisiyeleriyle tanıdığımız Emrah Serbes, bu defa direksiyonu kırıyor ve edebiyatımızda pek de işlenmemiş bir başka meseleye el atıyor. Erkek çocukların enerjik, hüzünlü, alengirli dünyasına giriyoruz… Baba çalışıyor, anne ev hanımı, muhafazakârlığın kalesi…İşçiler, yoksullar, teyzeler, abiler… Kolay ağlayan sert adamlar… Taşra seyrekliği, mahallenin kalabalığı… Kıskanç, gururlu, saf ergenler… Emrah Serbes,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Behzat Ç. / Bir Ankara Polisiyesi / Her Temas İz Bırakır – Emrah Serbes

Kızılay, Sakarya Caddesi, SSK İşhanı, Dil-Tarih, Atakule, öğrenci evleri… ve Emniyet… Cinayet Masası. Behzat Ç., “yeni müktesebata” uyum sağlayamamış, lambur lumbur, “dişli” bir başkomiser. Müzik dinlemez, polis telsizi dinler. Kitap okumaz, gazeteye spor sayfasından başlar. Herhangi bir siyasi görüşü yok. “İçimizden birinin” üçüncü sayfa haberlerine yansımış hali gibi, adı bile

OKUMAK İÇİN TIKLA