Kategori: Feminizm

Feminist Psikoloji ve Freud’un Psikanalizine Eleştirel Bakış: Toplumsal Cinsiyet Rolleri Üzerindeki Etkileri

Feminist Psikolojinin Ortaya Çıkışı ve Temel İlkeleri Feminist psikoloji, 1960’lar ve 1970’lerde ikinci dalga feminizmle birlikte psikoloji disiplininin erkek merkezli yapısını sorgulayan bir hareket olarak ortaya çıktı. Bu dönemde, kadınların toplumsal rollerine ve deneyimlerine yönelik sistematik bir ihmalin farkına varıldı. Psikoloji, tarihsel olarak erkek deneyimini norm kabul etmiş ve kadınların

OKUMAK İÇİN TIKLA

Elif Şafak’ın Aşk Romanında Mevlana-Şems İlişkisi ve 13. Yüzyıl Anadolu’sunun Modern Feminizmle Kesişimi

Elif Şafak’ın Aşk romanı, Mevlana Celaleddin Rumi ile Şems-i Tebrizi arasındaki derin bağı, 13. yüzyıl Anadolu’sunun tarihsel ve kültürel dokusuyla harmanlayarak modern feminizmle kesiştiren bir anlatı sunar. Roman, bu ilişkiyi sadece mistik bir bağ olarak değil, aynı zamanda bireysel özgürleşme, toplumsal cinsiyet normlarına meydan okuma ve evrensel insan deneyimi üzerinden

OKUMAK İÇİN TIKLA

Molly Bloom’un Monologu: Doğa ve Kadın Bedeni Arasındaki Bağlantının Ekofeminist Okuması

Molly Bloom’un Ulysses’teki monologu, ekofeminist bir perspektiften ele alındığında, doğa ve kadın bedeni arasındaki bağlantıyı çok katmanlı bir şekilde ortaya koyar. James Joyce’un bu ikonik metni, Molly’nin iç dünyasını yansıtan uzun, kesintisiz bir anlatım üzerinden insan bilincini, cinselliği ve doğayla ilişkiyi sorgular. Ekofeminizm, kadınların ve doğanın tarih boyunca benzer baskı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Pygmalion’un Heykeli: Kadın Temsilinin Çözümlemesi

Mitolojik Kökenler ve İdealize Kadın İmajı Pygmalion miti, Ovidius’un Metamorphoses adlı eserinde ortaya çıkan ve antik Yunan’dan günümüze uzanan bir anlatıdır. Mit, heykeltıraş Pygmalion’un kendi yarattığı kusursuz bir kadın heykeline, Galatea’ya, aşık olmasını ve tanrıça Afrodit’in bu heykeli canlandırmasını konu edinir. Bu hikâye, idealize edilmiş kadın imajının kökenlerini sorgulamak için

OKUMAK İÇİN TIKLA

Atalanta ve Hippomenes’in Yarışı: Çağdaş Feminist Şiirde Cinsiyet Dinamiklerinin Yeniden Yorumu

Mitin Kökeni ve Anlam Arayışı Atalanta ile Hippomenes’in yarışı, Yunan mitolojisinin güçlü bir anlatısı olarak, bireysel yetkinlik, toplumsal beklenti ve cinsiyet rollerinin kesişim noktasında durur. Atalanta, hızı ve bağımsızlığıyla tanınan bir avcı ve koşucu olarak, evliliğe karşı direnciyle mitolojik bir figürdür. Hippomenes’in, Afrodit’in altın elmalarını kullanarak Atalanta’yı yenmesi, yalnızca fiziksel

OKUMAK İÇİN TIKLA

Simone de Beauvoir’un İkinci Cins Teorisi ve İş Yerinde Cinsiyet Eşitsizlikleri

Cinsiyetin Toplumsal İnşası Beauvoir’un teorisinin temel taşı, cinsiyetin biyolojik bir veri olmaktan çok toplumsal bir inşa olduğu fikridir. Kadınların “ikinci cins” olarak konumlandırılması, tarih boyunca erkek egemen sistemler tarafından şekillendirilmiştir. İş yerinde bu inşa, kadınların liderlik rollerinden dışlanması, daha düşük ücret alması veya belirli mesleklerin “kadın işi” olarak etiketlenmesiyle kendini

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sylvia Plath’in Ariel Şiirlerinde Ölüm ve Yeniden Doğuş: Kristeva’nın Chora Kavramı ve 20. Yüzyıl Kadın Deneyiminin Travmaları

Önsöz: Çöldeki Çığlık Sylvia Plath’in Ariel adlı şiir derlemesi, 20. yüzyıl edebiyatında bireysel ve toplumsal kırılmaların keskin bir yansımasıdır. Plath’in şiirsel benliği, ölüm ve yeniden doğuş imgeleri üzerinden, bireyin varoluşsal sancılarını ve toplumsal cinsiyet dinamiklerinin yükünü açığa vurur. Julia Kristeva’nın “chora” kavramı, bu imgelerin analizi için güçlü bir kuramsal çerçeve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kathy Acker’ın Don Quijote’sinde Beden Parçalanmasının Feminist Postyapısalcılık Çerçevesinde Çok Katmanlı Okuması

Kathy Acker’ın Don Quijote adlı eseri, beden parçalanması teması üzerinden feminist postyapısalcılık bağlamında zengin ve çok katmanlı bir inceleme sunar. Bu metin, Acker’ın eserindeki bedenin fragmanlaşmasını, cinsiyet, kimlik, iktidar ve dilin kesişim noktalarında değerlendirerek, bedenin hem bireysel hem de toplumsal düzlemde nasıl bir anlam üretim aracı haline geldiğini araştırır. Eser,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sevgi Soysal’ın Yürüme’sinde Ela’nın Toplumsal Normlara Meydan Okuması ve Ankara’nın Modern Atmosferi

Sevgi Soysal’ın Yürüme adlı romanı, 1970 yılında Türk edebiyatında cesur bir çıkış yaparak bireyin, özellikle kadının, toplumsal normlara karşı duruşunu ele alır. Roman, Ela karakteri üzerinden feminist bir Antigone arketipi sunar; bu, bireysel iradenin kolektif baskıya karşı direnişini temsil eder. Ela, patriyarkal düzenin dayattığı cinsiyet rollerine meydan okurken, Ankara’nın modern

OKUMAK İÇİN TIKLA

Hallaç’ın Anlatıcısı: Başkaldırının ve Direncin Antik ve Modern Yüzü

Anlatıcının Antigone’yle BuluşmasıHallaç’ın anlatıcısı, Sophokles’in Antigone tragedyasında görülen arketipsel başkaldırı figürüyle derin bir bağ kurar. Antigone, devlet otoritesine ve toplumsal normlara karşı bireysel vicdanını ve ahlaki duruşunu savunan bir karakterdir. Erbil’in anlatıcısı da, burjuva yaşamının ikiyüzlülüğüne, toplumsal tabulara ve cinsiyet rollerine karşı benzer bir direnç sergiler. Öykülerdeki karakterler, özellikle kadınlar,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Halide Edip Adıvar, Sinekli Bakkal: Rabia’nın Mahallesi ve Feminist Direnişin Toplumsal Doku İçindeki Yansımaları

Bireysel Özerklik ve Toplumsal Beklentiler Rabia, Sinekli Bakkal’da müezzinlik ve hafızlık gibi geleneksel olarak erkeklerle özdeşleştirilen rolleri üstlenerek, toplumsal cinsiyet normlarına meydan okur. Mahalle, patriyarkal düzenin mikrokozmosu olarak işlev görse de, Rabia’nın bu rollerdeki varlığı, bireysel özerkliğin bir biçimi olarak ortaya çıkar. Onun sesi, hem dini bir otoriteyi hem de

OKUMAK İÇİN TIKLA

Derin Dinleme ve Siborg Kimliği: Pauline Oliveros ile Donna Haraway’ın Buluşma Noktası

Dinlemenin Yeniden Tanımlanması Pauline Oliveros’un “derin dinleme” pratiği, bireyin çevresiyle ve kendi iç dünyasıyla olan ilişkisini yeniden şekillendiren bir yaklaşım olarak ortaya çıkar. Oliveros, dinlemeyi sadece işitsel bir eylem olmaktan çıkararak, tüm duyuların ve bilincin çevresel seslerle, titreşimlerle ve sessizliklerle etkileşimine odaklanan bütüncül bir süreç olarak tanımlar. Bu pratik, bireyi

OKUMAK İÇİN TIKLA

Tropikal Adada Persephone’nin İzinde: Aslı Erdoğan’ın Kabuk Adam’ında İçsel Keşif

Anlatıcının İç Dünyasına Giriş Aslı Erdoğan’ın Kabuk Adam adlı eserinde, isimsiz kadın anlatıcı, tropikal bir adada hem fiziksel hem de manevi bir yolculuğa çıkar. Bu yolculuk, Persephone arketipinin modern bir yansıması gibidir. Persephone, Yunan mitolojisinde hem baharın simgesi hem de yeraltı dünyasının kraliçesi olarak çift yönlü bir kimlik taşır. Anlatıcı,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Aliye’nin Fedakârlığı ve Feminist Temalar Üzerine Bir İnceleme

Toplumsal Bağların Gücü Halide Edip Adıvar’ın Vurun Kahpeye romanındaki Aliye karakteri, bireysel fedakârlığın kolektif ideallerle kesiştiği bir figür olarak öne çıkar. Émile Durkheim’ın kolektif bilinç teorisi, bireylerin toplumsal normlar ve değerler aracılığıyla bir arada tutulduğunu savunur. Aliye, bu bağlamda, Osmanlı’nın son dönemlerinde milliyetçilik ve toplumsal dayanışma gibi kolektif değerleri içselleştiren

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ekofeminist Teknoloji Eleştirisi: Annihilation Filminin Doğayı Temsili ve Vandana Shiva’nın Çözümlemeleri

Doğanın Temsili ve Annihilation’ın Yıkım Bölgesi Annihilation filmi, “Yıkım” (Shimmer) adı verilen gizemli bir bölgenin, biyolojik ve ekolojik sınırları zorlayan doğasını konu edinir. Bu bölge, doğanın insan kontrolünden bağımsız bir şekilde kendini yeniden şekillendirdiği, öngörülemez ve kaotik bir alan olarak tasvir edilir. Yıkım bölgesi, insan merkezli teknoloji ve bilim anlayışının

OKUMAK İÇİN TIKLA

Aysel’in Özgürlük Arayışı: Adalet Ağaoğlu’nun Ölmeye Yatmak Romanında Kadın Kahramanın Feminist Çerçevede İncelenmesi

Adalet Ağaoğlu’nun Ölmeye Yatmak romanı, Türkiye’nin modernleşme sürecinde kadın kimliğinin karmaşıklığını ve bireyselleşme mücadelesini derinlemesine ele alan bir eserdir. Romanın ana kahramanı Aysel, Cumhuriyet’in “yeni kadın” idealini temsil ederken, aynı zamanda bu idealin dayattığı çelişkilerle yüzleşir. Feminist kuramlar ışığında Aysel’in karakteri, toplumsal cinsiyet normlarına karşı bireysel bir başkaldırı sergileyen, ancak

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kimlik Çözülmesinin Doğası ve Anna Wulf’un İç Dünyası

Anna Wulf’un Altın Defter’deki kimlik çözülmesi, bireysel ve toplumsal roller arasındaki çatışmanın bir yansıması olarak ortaya çıkar. Wulf, bir yazar, anne, sevgili ve politik aktivist olarak farklı kimlikler arasında sıkışmıştır. Bu çoklu roller, onun benlik algısını parçalara ayırır ve içsel bir kaos yaratır. Psikolojik açıdan, bu durum, bireyin kendi varoluşsal

OKUMAK İÇİN TIKLA

Virginia Woolf, Kendine Ait Bir Oda ve Hélène Cixous: Kadın Yaratıcılığı ve Özgürleşmenin Entelektüel Temelleri

Bu metin, Virginia Woolf’un Kendine Ait Bir Oda eserindeki kadın ve yaratıcılık temalarını, Hélène Cixous’nun “kadın yazısı” teorisiyle ilişkilendirerek, Woolf’un argümanlarının modern feminizmin entelektüel temellerine katkılarını değerlendirir. Kadın Yaratıcılığının Maddi ve Zihinsel Koşulları Woolf’un Kendine Ait Bir Oda eserinde, kadınların yaratıcı üretim için maddi bağımsızlık ve özel bir alan gereksinimini

OKUMAK İÇİN TIKLA

Elif Şafak’ın Şemspare ve Latife Tekin’in Sevgili Arsız Ölüm Romanlarında Kadın Anlatılarının Cinsiyet Farkı Felsefesiyle Karşılaştırmalı Analizi

Bu metin, Elif Şafak’ın Şemspare adlı eserindeki kadın anlatılarını, Luce Irigaray’ın cinsiyet farkı felsefesi bağlamında inceleyerek, bu anlatıların Latife Tekin’in Sevgili Arsız Ölüm romanındaki Dirmit karakterinin feminist temsiliyle karşılaştırmasını yapar. Analiz, kadınlık deneyimlerinin çok boyutlu doğasını, toplumsal cinsiyet normlarının eleştirisini ve bireysel özerklik arayışını değerlendirir. Kadın Anlatılarının Toplumsal Cinsiyet Normlarına

OKUMAK İÇİN TIKLA