Kategori: Kent-Şehir

The Warriors (1979) Filminin Çete Kültürü Üzerinden 1970’lerin Kentsel Kaygılarının Temsili

Şehir ve Toplumsal Çözülme 1970’lerin Amerika’sında kentler, ekonomik gerileme, işsizlik ve altyapı çöküşüyle mücadele ediyordu. Sanayi sonrası dönemde fabrikaların kapanması, orta sınıfın banliyölere göçü ve şehir merkezlerinin terk edilmesi, kentsel alanlarda yoksulluk ve suç oranlarının artmasına yol açtı. The Warriors filmi, bu dönemde New York’un çete savaşları ve sokak hakimiyeti

OKUMAK İÇİN TIKLA

Üçüncü Mekânın Evrimi ve Toplumsal Dinamikler Üzerindeki Etkisi

Mekânın Yeniden Tanımlanması Mekân, toplumsal bilimlerde uzun süre tarihsel süreçlerin gölgesinde kalmış, yalnızca fiziksel bir çerçeve olarak algılanmıştır. Ancak 20. yüzyılın sonlarında, mekânın toplumsal üretim süreçleriyle şekillendiği fikri, coğrafya ve kent çalışmaları alanında yeni bir bakış açısı oluşturmuştur. Üçüncü mekân kavramı, bu bağlamda, fiziksel (birinci mekân) ve zihinsel (ikinci mekân)

OKUMAK İÇİN TIKLA

Balat’ın Sosyokültürel ve Mimari Evrimi

Kültürel Çeşitliliğin Merkezi Balat, İstanbul’un tarih boyunca en çok kültürel çeşitliliğe ev sahipliği yapmış semtlerinden biridir. Bizans, Osmanlı ve erken Cumhuriyet dönemlerinde Yahudi, Rum, Ermeni ve Müslüman toplulukların bir arada yaşadığı bu bölge, çok katmanlı bir sosyokültürel yapı geliştirmiştir. Yahudi cemaatinin sinagogları, Rum toplumunun kiliseleri ve Müslümanların camileri, semtin mimari

OKUMAK İÇİN TIKLA

Turgut Uyar’ın Melankolik Orpheus’u ve İstanbul’un Gece Dokusu

Aşkın Orpheus’la Buluşması Turgut Uyar’ın şiirinde aşk, Orpheus mitolojisinin gölgesinde, hem yaratıcı hem de yıkıcı bir güç olarak belirir. Orpheus, mitolojide sevgilisi Eurydice’yi yitirmenin acısıyla lirini çalan, doğayı ve tanrıları bile etkileyen bir şair-müzisyendir. Uyar, bu arketipi kullanarak, aşkın insanı hem yücelten hem de yok eden doğasını vurgular. Şairin melankolisi,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Cemal Süreya’nın Gökyüzü ve Modern Kentin Mekansal Algısı

Kentin Mekansal Sınırları ve İnsan Bilinci Modern kent, bireyin fiziksel ve zihinsel dünyasını yeniden şekillendiren bir yapıdır. Süreya’nın dizesinde gökyüzü, sınırsızlığın ve özgürlüğün evrensel bir sembolü iken, apartman boşluğu ile sınırlandırılmıştır. Bu, kentin bireylerin doğayla ilişkisini kesintiye uğrattığını ve gökyüzünü bile dar, geometrik bir çerçeveye hapsettiğini gösterir. Bilimsel açıdan, kentlerin

OKUMAK İÇİN TIKLA

Efes Antik Kentinin Şehir Planlaması: Helenistik ve Roma Dönemlerinin Mimari ve Kültürel Yansımaları

Şehir Planlamasının Temel İlkeleri Efes antik kentinin şehir planlaması, Helenistik ve Roma dönemlerinin kentsel tasarım anlayışını yansıtır. Hippodamos tarzı ızgara plan, Efes’te düzenli cadde ve sokak ağlarıyla belirginleşir. Ana caddeler, ticari ve kamusal alanları birleştirirken, ara sokaklar alanlarına erişim sağlar. Bu düzen, Helenistik dönemde şehirlerin işlevselliğe ve estetiğe verdiği önemi

OKUMAK İÇİN TIKLA

Köprüaltı Çocukları ve Görünmezliğin Toplumsal Dinamikleri

Kentin Kenarındaki Yaşamlar Galata Köprüsü’nün altında yaşayan çocuklar, İstanbul’un karmaşık toplumsal yapısında göz ardı edilen bir kesimi temsil eder. Bu çocuklar, kentin işlek merkezinde, tarihî ve kültürel bir simgenin gölgesinde varlık sürer; ancak, günlük yaşamlarında kent sakinlerinin dikkatinden büyük ölçüde kaçarlar. Onların varlığı, modern kent yaşamının çelişkilerini gözler önüne serer:

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ütopyacı Mimarinin Distopyaya Dönüşmesi

Vizyoner Kentsel Tasarımın Kökenleri Ütopyacı mimari vizyonlar, örneğin Le Corbusier’in Radyant Şehir’i, toplumsal sorunları rasyonel ve sistematik kentsel planlama yoluyla çözme arzusundan doğar. Bu tasarımlar, düzen, verimlilik ve ideal insan yaşam koşullarını önceliklendirir ve genellikle modernist ilkelere dayanır. Örneğin, Radyant Şehir, yeşil alanlarla çevrili yüksek binalardan oluşan bir ızgara sistemi

OKUMAK İÇİN TIKLA

Melih Cevdet Anday’ın Rahatı Kaçan Ağaç Şiirinde Tiresias Arketipi ve İstanbul’un Modern Atmosferiyle Bilgelik Kavramı

Tiresias Arketipinin Varoluşsal Boyutları Melih Cevdet Anday’ın Rahatı Kaçan Ağaç şiirinde, Tiresias arketipi, bilgelik ve varoluşsal farkındalık kavramlarını derinlemesine işleyen bir çerçeve sunar. Tiresias, Yunan mitolojisinde kör bir kâhin olarak, hem insan hem de doğaüstü bilgiye erişim sağlayan bir figürdür. Şiirde ağaç, Tiresias’ın bu ikili doğasını yansıtır; doğanın döngüsel bilgisiyle

OKUMAK İÇİN TIKLA

Antalya Hıdırlık Kulesi’nin 3.500 Yıllık Sütunlu Caddesi: Şehir ve İnsanlığın İzleri

Antalya’da Hıdırlık Kulesi yakınlarında keşfedilen 3.500 yıllık sütunlu cadde, şehir tasarımının insanlık tarihindeki evrimini anlamak için eşsiz bir pencere sunuyor. Bu yapı, sadece fiziksel bir yol değil, aynı zamanda toplumsal, kültürel ve ekonomik dinamiklerin bir yansımasıdır. Arkeolojik buluntular, geçmiş uygarlıkların mekânsal organizasyon anlayışını, estetik değerlerini ve sosyal hiyerarşilerini gözler önüne

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bir Şehrin Düşü: Rem Koolhaas’ın Çılgın Metropolü ve DeLillo’nun Limuzin Yolculuğu

Rem Koolhaas’ın Delirious New York adlı eserinde ortaya koyduğu “çılgın metropol” teorisi, modern kent yaşamının kaotik, yoğun ve öngörülemez doğasını anlamak için bir çerçeve sunar. Bu teori, Don DeLillo’nun Cosmopolis romanındaki limuzin yolculuğu ile kesişerek, bireyin kentle olan ilişkisini ve modernitenin mekan üzerindeki etkilerini mimari bir mercekle yeniden yorumlar. Aşağıda,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Boratin’in Arayışı ve İstanbul’un Modern Yüzü

Belleğin Boşluğunda Bir Başlangıç Burhan Sönmez’in Labirent adlı romanı, Boratin adlı genç bir müzisyenin intihar girişimi sonrası hastanede gözlerini açmasıyla başlar. Boratin, belleğini tamamen yitirmiş, kendi kimliğine dair hiçbir iz taşımamaktadır. Bu durum, onu mitolojik bir Theseus figürüne dönüştürür; ancak onun labirenti, Minotaur’un değil, kendi zihninin karmaşık koridorlarıdır. Theseus’un ipliği,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Brasília ve NEOM’un Kent Planlamasında Ulusal Kimlik ve Birey Üzerindeki Kontrol Dinamikleri

Yeni Bir Ulusun İnşası Brasília’nın 1960 yılında Brezilya’nın başkenti olarak kuruluşu, yalnızca bir şehir planlama projesi değil, aynı zamanda ulusal kimliği yeniden tanımlama çabasıydı. Lúcio Costa’nın şehir planı ve Oscar Niemeyer’in ikonik yapıları, Brezilya’nın modernleşme ve ilerleme arzusunu somutlaştırmak için tasarlandı. Plan, uçak biçiminde düzenlenmiş bir kentsel yapı sunarak, işlevselliği

OKUMAK İÇİN TIKLA

Toplum ve Birey Arasındaki Yabancılaşma: Marx ve Simmel Perspektifleri

Yabancılaşma, bireyin kendi varlığı, emeği, toplumu veya çevresiyle bağlarının kopması olarak tanımlanabilir. Bu kavram, modern toplumların karmaşık yapılarında bireyin kimlik, anlam ve aidiyet arayışını sorgulayan temel bir tartışma konusudur. Karl Marx ve Georg Simmel, bu olguyu farklı bağlamlarda ele almış, birey-toplum ilişkilerindeki gerilimleri açıklamak için özgün yaklaşımlar sunmuştur. Marx, yabancılaşmayı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Byzantion’un Kuruluş Kehaneti ve Şehrin Kaderi

Kehanetin Kökeni ve Anlam Arayışı Delphi’deki kâhinlerin sözleri, antik dünyada yalnızca bir rehber değil, aynı zamanda toplumsal ve bireysel kararların yönlendiricisiydi. “Körler Ülkesi’nin karşısına şehri kuracaksın” ifadesi, Byzantion’un kuruluşuna dair en gizemli yönlendirmelerden biri olarak tarih sahnesine çıkar. Bu kehanet, bugünkü Kadıköy’ün (antik Khalkedon) kastedilip kastedilmediği sorusunu gündeme getirir. Khalkedon,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Gentrification ve Indie Müzik Mekanlarının Kayıp Coğrafyası

Gentrification, kentsel dönüşüm süreçleriyle birlikte şehirlerin sosyo-ekonomik dokusunu yeniden şekillendiren bir olgu olarak, indie müzik mekanlarının ortadan kalkışında önemli bir rol oynar. Bu metin, gentrification’ın indie müzik mekanları üzerindeki etkilerini, ekonomik, sosyal, kültürel ve tarihsel boyutlarıyla derinlemesine incelemektedir. Şehirlerin yeniden yapılandırılması, yalnızca fiziksel mekanları değil, aynı zamanda bu mekanlarda yeşeren

OKUMAK İÇİN TIKLA