Kategori: Kimlik

Fight Club Filminde Erikson’un Kimlik Krizi ve Bir Benlik Arayışı

Erikson’un Kimlik Krizi Kavramının Temelleri Erik Erikson’un kimlik krizi kavramı, bireyin yaşam döngüsünde özellikle ergenlik ve genç yetişkinlik dönemlerinde karşılaştığı benlik arayışını ifade eder. Bu dönem, bireyin kim olduğunu, hangi değerlere bağlı kalacağını ve toplumsal rollerini nasıl şekillendireceğini sorguladığı bir süreçtir. Erikson’a göre, kimlik krizi, bireyin kendi benliğini inşa etme

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kahlo’nun Resimlerinde Acının Sanatsal Temsili Üzerine Bilimsel Bir Değerlendirme

Biyografik Deneyimlerin Sanata Yansıması Frida Kahlo’nun eserleri, kişisel acılarının ve fiziksel travmalarının görsel bir yansıması olarak değerlendirilebilir. 1910’da Meksika’da doğan Kahlo, çocukluk döneminde geçirdiği çocuk felci ve 18 yaşında yaşadığı otobüs kazasının sonucunda ömür boyu sürecek fiziksel rahatsızlıklarla mücadele etmiştir. Bu deneyimler, onun sanatında tekrar eden bir tema olarak ortaya

OKUMAK İÇİN TIKLA

Virginia Woolf’un “Hanımefendi ve Ayna”sında Kadın Kimliğinin Derin Yansımaları

Virginia Woolf’un 1929 yılında yayımlanan “Hanımefendi ve Ayna” (orijinal adıyla The Lady in the Looking-Glass: A Reflection) adlı kısa öyküsü, kadın kimliğinin karmaşık doğasını, bireysel ve toplumsal bağlamda derinlemesine ele alan bir eserdir. Öykü, Isabella Tyson adlı bir kadının aynadaki yansıması üzerinden hem bireysel benliğini hem de toplumsal algılarla şekillenen

OKUMAK İÇİN TIKLA

Lacan’ın Simgesel Düzeni ve Toplumsal Uyum Süreci

Bireyin Toplumsal Yapıyla İlk Karşılaşması Lacan’ın simgesel düzeni, bireyin toplumsal normlarla karşılaşmasının temel zemini olarak tanımlanabilir. Bu düzen, dilin ve sembollerin oluşturduğu bir ağ olup, bireyin dünyaya anlam vermesini sağlar. Bebek, ayna evresiyle özneleşme sürecine girerken, simgesel düzen aracılığıyla toplumsal kurallara ve beklentilere uyum sağlar. Dil, bu süreçte merkezi bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Yeni Hayat”ın Esrarengiz Patikaları: Orhan Pamuk’un Kimlik Labirenti

Bireyin Dönüşüm Serüveni Yeni Hayat, Osman’ın bir kitabı okumasıyla başlayan ve hayatını kökten değiştiren bir yolculuğu anlatır. Bu kitap, Osman için bir kimlik arayışının katalizörü olur; ancak bu arayış, yalnızca bireysel bir sorgulama değildir, aynı zamanda modern Türkiye’nin kimlik krizleriyle de kesişir. Osman’ın okuduğu kitabın içeriği belirsizdir, ancak bu belirsizlik,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Homi Bhabha’nın Melezlik Kavramı: Postkolonyal Kimlik ve Güç Dinamikleri

Kültürel Etkileşimlerin Temeli Melezlik, kolonyal dönemde kolonileştiren ve kolonileştirilen toplumlar arasındaki karşılaşmaların bir sonucu olarak ortaya çıkar. Bu süreç, yalnızca bir kültürün diğerine üstünlük sağlaması ya da asimilasyonu değil, aynı zamanda karşılıklı bir etkileşim ve dönüşüm sürecidir. Kolonyal yönetimler, kültürel hegemonya kurmaya çalışırken, kolonileştirilen toplumlar bu baskıya karşı kendi kültürel

OKUMAK İÇİN TIKLA

Get Out Filminde Irkçılık ve Kimlik: Fanon’un Sömürgecilik Sonrası Teorisi ve Du Bois’in Çifte Bilinç Kavramıyla Bir Analiz

Irkçılığın Sömürgecilik Sonrası Çerçevedeki Yeri Get Out, ırkçılığı bireysel ve sistemik düzeyde ele alarak, sömürgecilik sonrası kimlik teorisiyle örtüşen bir anlatı sunar. Sömürgecilik sonrası teori, egemen güçlerin azınlık gruplar üzerinde kurduğu tahakkümü ve bu tahakkümün bireylerin kimlik algılarındaki etkilerini inceler. Filmde, Chris’in beyaz bir ailenin evine konuk olması ve yaşadığı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Fanon’un Sömürgecilik Sonrası Dünyasında Kimlik ve Özgürlük Yeniden Tanımlanırken

Sömürgeciliğin İzleri ve Kimliğin Yeniden İnşası Fanon’un düşüncesinde, sömürgecilik yalnızca fiziksel bir işgal değil, aynı zamanda bireylerin ve toplulukların kimliklerini parçalayan bir süreçtir. Sömürgecilik, bireyi kendi kültürel köklerinden kopararak, ona yabancı bir özne konumu dayatır. Fanon, bu dayatmanın, sömürge altındaki bireylerde bir tür kendine yabancılaşma yarattığını savunur. Siyah Deri, Beyaz

OKUMAK İÇİN TIKLA

Batı’nın Doğu’yu Tanımlama Arzusu: Said’in Oryantalizm Eleştirisi

Bilgi Üretiminde Güç Dinamikleri Said, Oryantalizm kavramını, Batı’nın Doğu’yu anlamaya ve tanımlamaya yönelik sistematik bir bilgi üretimi süreci olarak tanımlar. Bu süreç, 18. ve 19. yüzyıl sömürgecilik dönemlerinde filologlar, tarihçiler, seyyahlar ve bürokratlar tarafından oluşturulan metinlerle şekillenmiştir. Batı, bu metinler aracılığıyla Doğu’yu egzotik, geri kalmış, duygusal ve irrasyonel bir “öteki”

OKUMAK İÇİN TIKLA

Frida Kahlo’nun Oto-Portrelerinde Acının Sanatsal Yansımaları

Beden ve Zihnin Çatışması Frida Kahlo’nun oto-portreleri, fiziksel ve duygusal acıların iç içe geçtiği bir anlatı sunar. Genç yaşta geçirdiği otobüs kazası, omurgasında ve pelvis bölgesinde ciddi hasarlara yol açarak ömür boyu sürecek fiziksel acılar bırakmıştır. Bu fiziksel travma, Kahlo’nun eserlerinde bedenin kırılganlığı ve sınırları üzerine yoğun bir sorgulamaya dönüşür.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Attilâ İlhan’ın Memleket Kavramı: Nostalji ile Modernizm Arasında Bir Köprü

Geçmişle Bağ Kurma İlhan’ın memleket kavramı, geçmişle kurulan derin bir bağ üzerine inşa edilir. Bu bağ, bireylerin ve toplumların tarihsel köklerine duyduğu özlemi yansıtır. İlhan, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan süreçte, kültürel sürekliliğin önemini vurgular. Ona göre, memleket, sadece fiziksel bir alan değil, aynı zamanda kolektif hafızanın bir yansımasıdır. Bu hafıza, halk

OKUMAK İÇİN TIKLA

Freud ve Lacan: Çocuk-Ebeveyn Çatışmalarını Anlamada İki Farklı Lens mi?

Bireyin İç Dünyasında Çatışmanın Kökleri Freud’un Oedipus kompleksi, psikanalitik teorinin temel taşlarından biridir ve çocuğun ebeveynleriyle olan ilişkisini cinsellik, arzu ve rekabet üzerinden açıklar. Freud’a göre, 3-6 yaş arasındaki çocuklar, karşı cins ebeveyne yönelik bilinçdışı bir arzu geliştirir ve aynı cins ebeveyni rakip olarak algılar. Bu süreç, çocuğun cinsel kimlik

OKUMAK İÇİN TIKLA

Freud’un Bilinçdışı ve Heathcliff’in İçsel Çatışmaları, Kurtz’un Kimlik Kaybı

Bilinçdışının Gücü ve Kimlik İnşası Freud’un psikanalitik kuramı, insan bilincinin derinliklerinde yatan bilinçdışının, bireyin kimlik oluşumunda belirleyici bir rol oynadığını öne sürer. Bilinçdışı, bastırılmış arzular, korkular ve çatışmaların saklandığı bir alan olarak, bireyin davranışlarını ve kararlarını şekillendirir. Roman kahramanlarının kimlik gelişiminde bu kavram, özellikle içsel çatışmaların ve dış dünyaya yansıyan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Theseus ve Minotaur: Atina’nın Kimlik İnşası

Efsanenin Kökeni ve Anlamı Theseus’un Minotaur’u öldürmesi, Antik Yunan mitolojisinin en çarpıcı anlatılarından biridir. Bu hikâye, Atina’nın Girit’e haraç olarak gençlerini gönderdiği bir dönemde geçer. Minotaur, yarı insan yarı boğa bir yaratık olarak, Girit Kralı Minos’un sarayındaki labirentin derinliklerinde yaşamaktadır. Theseus, Atina’nın prensi olarak, bu korkunç yaratığı öldürmek ve şehrini

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kolektif Belleğin Ulusal Kimlik Oluşumundaki Rolü

Belleğin Toplumsal Yapıdaki Yeri Kolektif bellek, bir toplumun ortak geçmiş algısını şekillendiren ve bireylerin aidiyet duygusunu güçlendiren bir mekanizmadır. Toplumlar, tarihsel olayları, kültürel pratikleri ve ortak değerleri bir araya getirerek kimliklerini inşa eder. Bu süreçte, bellek, bireylerin ve grupların kendilerini bir topluluğun parçası olarak görmelerini sağlar. Ortak anılar, nesilden nesile

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bireyin Toplumsal Bağlardan Kopuşu: Simmel’in Yabancı Kavramı ve Bauman’ın Akışkan Modernite Anlayışı

Bireyin Toplumsal Bağlantılarının Çözülmesi Simmel’in “yabancı” kavramı, bireyin toplumsal yapı içindeki konumunu, hem ait olma hem de dışarıda kalma gerilimi üzerinden tanımlar. Yabancı, topluma fiziksel olarak yakın, ancak duygusal ve sosyal bağlar açısından mesafeli bir bireydir. Bu durum, bireyin toplumsal normlara uyum sağlarken aynı zamanda özerk bir kimlik geliştirmesine olanak

OKUMAK İÇİN TIKLA

Peri’nin İç Çatışması ve Elif Şafak’ın Havva’nın Üç Kızı’nda İstanbul’un Çok Kültürlü Etkisi

Peri’nin Psikhe Arketipi ve İçsel Çatışması Peri, Elif Şafak’ın Havva’nın Üç Kızı adlı eserinde merkezi bir figür olarak, kendini keşfetme ve kimliğin çelişkili yönlerini bütünleştirme arayışını temsil eden Psikhe arketipini yansıtır. İçsel çatışması, inanç ve şüphecilik arasında gidip gelen bir salınımdan kaynaklanır ve bu durum, kutuplaşmış bir aile ortamında yetişmesinden

OKUMAK İÇİN TIKLA

Aramazd’ın Ermeni Mitolojisindeki Yeri ve Toplumsal Etkileri

1. Aramazd’ın Kökeni ve Kimliği Aramazd, Ermeni mitolojisinin temel taşlarından biri olarak, Zerdüştlükteki Ahura Mazda’nın Ermeni panteonuna uyarlanmış biçimidir. MÖ 6. yüzyılda Medlerin Ermenistan’ı fethetmesiyle bu tanrı, Ermeni inanç sistemine entegre olmuştur. Aramazd, gökyüzünün, yaratılışın ve bereketin tanrısı olarak tanımlanır; diğer tanrılar olan Anahit, Mihr, Nane ve Vahagn’ın babası olarak

OKUMAK İÇİN TIKLA

Tagore’un Gora Eserinde Kimlik ve Din Temalarının Anderson’ın Hayali Cemaatler Teorisiyle İlişkisi ve Hindistan’ın Ulusal Kimlik Arayışına Yansımaları

Kimlik İnşasının Toplumsal ve Bireysel Dinamikleri Gora, Tagore’un eserinde bir İrlandalı olarak doğmuş, ancak Hindu bir ailede büyümüş bir karakter olarak kimlik kavramının çok katmanlı doğasını temsil eder. Kimlik, bireyin kendi benliğini tanımlama süreciyle sınırlı kalmaz; aynı zamanda toplumsal bağlamda inşa edilir. Anderson’ın “hayali cemaatler” teorisi, ulusların ortak bir tarih,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kimlik Arayışının Postkolonyal ve Postmodern Yansımaları: Geceyarısı Çocukları ve Benim Adım Kırmızı

Kimliğin Tarihsel ve Toplumsal Kökenleri Geceyarısı Çocukları, Hindistan’ın bağımsızlık sürecinde doğan Saleem Sinai’nin hikayesi üzerinden, bireysel kimliğin ulusal tarihle nasıl iç içe geçtiğini sorgular. Saleem’in doğum anı, Hindistan’ın İngiltere’den bağımsızlığını kazandığı gece yarısına denk gelir; bu, onun kimliğini ulusun kimliğiyle özdeşleştirir. Ancak bu bağ, aynı zamanda bir yük olarak ortaya

OKUMAK İÇİN TIKLA