Çıkrıklar Durunca – Sadri Etem Ertem

Sadri Etem Ertem?in ?Çıkrıklar Durunca? isimli romanı Osmanlı?nın Tanzimat Dönemi ekonomisiyle iç piyasasının hızla yabancıların eline geçmesi ve bunun sonucunda da özellikle dokuma tezgâhlarımızın bir bir kapanmasıyla ortaya çıkan sosyal depremi ele alıyor.
Kitapta, İngilizlerin Anadolu?nun tiftik keçisini, Güney Afrika?ya götürerek yetiştirmesi, çoğaltması ve yününü kumaş yaparak bize satmasının öyküsü var. Anadolu?daki tezgâhların birleşerek fabrikalaşamaması, özellikle gümrüklerin ardına kadar açılarak Avrupa?nın ucuz fabrika kumaşının piyasamıza girerek -çarşıya giren fil misali- her- şeyi allak bullak edişi anlatılıyor. Bunun açtığı büyük sosyal ve ekonomik sorun nedeniyle, insanlar başka yerlere göç ederler ve oralarda da tutunamazlar. Çünkü Osmanlı?nın bu sorunlarla başa çıkacak ne parası vardır ne de aklı! Herkes kaderine terk edilmiştir. Çaresizliğe insanların isyanı vardır bir anlamda…

70 yıl sonra tekrar basıldı
1931 yılında Resimli Ay Matbaası?nda basılan eser, tam 70 yıl sonra 2001 yılında Otopsi Yayınları tarafından tekrar basıldı. Bu eseri, Attilâ İlhan?ın yazı ve televizyon sohbetlerinde tanıdık. Otopsi Yayınları?nın önsözünde İlhan?ın tanıtım yazısı da bulunuyor. İlhan kitap için şöyle diyor: ?1930?lu yıllarda biraz ?Anadolu İhtilali?nin etkisi, biraz da Kuzey?den – Sovyetler?den esen ?toplumculuk? rüzgârlarıyla, hikâyede ve romanda, genel olarak ?halkçılık? özel olarak ?Anadoluculuk? cereyanı belirmişti; bu sayede, ?Meşrutiyet? romanının ihmal ettiği insanların önemli bir kısmı, edebiyata dahil oluyor ama eksiği yok mu, elbette var; ilk bakışta marjinal sayılabilecek ?kahramanlar?, hesaba katılmamış; toplumda mevcut olmadığından değil, tabii; yazar okurunu henüz bu tarz bir edebiyata hazır hissetmediğinden!?

Gerçekçilik akımının öncüsü
İlhan bu alandaki öncüler olarak Selahattin Enis, Reşat Enis, Aka Gündüz ve Sadri Ertem?i gösteriyor. Buna da ?Erken Cumhuriyet dönemi? diyor. Bunların ardından da malum Cumhuriyet?in sosyal gerçekçi romancıları Sabahattin Ali, Talip Apaydın, Orhan Kemal, Fakir Baykurtlar geldi.

Genç yaşta kaybettik
Sadri Etem 1898 yılında İstanbul?da doğdu. 1919 yılında Darülfünun Edebiyat Fakültesi Felsefe bölümünü bitirdi. Cihan Harbi?ne yedeksubay olarak katıldı. İstiklâl Savaşı?nda Anadolu?ya geçti. ?Hâkimiyeti Milliye? ve ?Yeni Gün? gazetelerinde yazı işleri müdürü olarak görev yaptı. Sonraki yıllarda da öğretmenlik ve gazeteciliğe devam etti. Dergilerde öyküleri yayımlandı. Romanlar ve hikâyeler yazdı. 12 Kasım 1943 günü 45 yaşında verimli çağının doruğunda hayatını kaybetti. Eserleri Çinceden Rusçaya birçok dile çevrildi. Beş öykü kitabı (?Silindir Şapka Giyen Köylü?, ?Bacayı İndir Bacayı Kaldır?, ?Korku?, ?Bay Virgül? ve Bir Şehrin Ruhu?) ve Dört romana (?Çıkrıklar Durunca?, ?Bir Varmış Bir yokmuş?, ?Düşkünler?, ?Yol Arkadaşları?) imza attı. Ayrıca çok sayıda araştırma inceleme, gezi notları, tarih ve ders kitapları bulunuyor.

Ercan Dolapçı
(14.09.2012, Aydınlık Kitap Eki)

Arka Kapak Yazısı
Attila İlhan: “Sadri Ertem, Cumhuriyet Dönemi’nin toplumcu ve gerçekçi ilk yazarları arasında gözükür; zamanında onların en tanınmışı imiş. (…) Eserinin temelinde ‘ekonomik ilişkilerin belirleyici etkisini’ oturtan Sadri Ertem’in, toplumsal mücadelenin bu temel çelişkisini, nice Marksist yazardan önce saptayıp yazmış olması, handiyse mucizedir.

(…) Hemen insanı çarpan özelliği, ‘erken’ Cumhuriyet dönemindeki edebiyatçı aydının ‘ulusal bilinci’ ve ‘anti – emperyalist (yayılmacı) – ya da yeni deyimle ‘küreselleşmiş’ – sermayenin oynadığı tahrip edici rolü vurguluyor. O kadar mı, hayır: tabii halkın tepkisini de! Halkın tepkisi bir çeşit Alevi Mistisizmi içinde ve düzeyinde; bir ara dönüp dolaşıp Pazvantoğlu İsyanı’na bağlanıyor (…) Sadri Ertem, sömürgeleşme sürecine kapılmış Devlet-i Aliyye’deki çözülmüşlüğü ve çürümüşlüğü, yerli ve yöresel gelenek ve geleneklerin haritası içinde, ne mertebe başarılı yansıtmışsa; ‘Kemalist’ yani laik, demokratik ve anti -emperyalist ‘aydın’ tavrını da o kadar açık seçik, o kadar kesin koymuştur. (…)

Sadri Ertem ‘Çıkrıklar Durunca’da kahramanlarını yalnız sosyal ya da psikolojik yönleriyle değil; cinsellikleriyle de tanımlamıştır; o kadar ki romanın bazı pasajlarında basbayağı sado-mazochizme örneği sayılabilecek sahneler anlatılıyor.

(…) ‘Çıkrıklar Durunca’nın yeni basımı için yetmiş yıl beklemiş olmamız, ayrı ve havsalanın alamayacağı bir utanç değil mi…

Kitabın Künyesi
Çıkrıklar Durunca
Sadri Etem Ertem
Otopsi Yayınları
Temmuz 2001
192 sayfa

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here