Illinois Üniversitesi’nden bir araştırma grubu, Çin’deki meslektaşları ile birlikte Dünya’nın çekirdeğinin, farklı yönlere sıralanmış kristallerden meydana gelen ayrı bir iç çekirdek içerdiğini buldu.
Deprem okuma teknolojilerindeki yeni uygulamalar sayesinde, Illinois Üniversitesi’nden bir araştırma grubu Çin’deki Nanjing Üniversitesi’ndeki meslektaşları ile birlikte, gezegenimizin çekirdeğinin kendine ait ayrı bir iç çekirdeğe sahip olduğunu buldu. Bu bulgu, şaşırtıcı içeriği ile gezegenimiz hakkında yeni bilgiler ortaya koyar nitelikte.
Illinois Üniversitesi’nde jeoloji profesörü Xiaodong Song ve doktora sonrası araştırmacı Tao Wang tarafından yönetilen grup, çalışmasını 9 Şubat’ta Nature Geoscience dergisinde yayımladı. “İç çekirdek aydan bile küçük olmasına rağmen bazı ilgi çekici özellikler barındırıyor” diyor Song. “Bunlar bize gezegenimizin oluşumu, tarihi ve diğer dinamik hareketleri hakkında bilgi verebilir. Dünya’nın derinliklerinde neler olduğu ile ilgili algımızı şekillendirebilir.”
Doktorların hastalarının içini görebilmek için ultrason kullanması gibi, araştırmacılar da gezegenimizin yüzeyinin altını taramak için sismik dalgalar kullanıyor. Takım, depremin anlık şok dalgasından değil, depremin akıbetinde oluşarak yansıyan dalgalardan veri edinen bir teknoloji kullandı. Deprem, çanı çalan bir çekiç gibi düşünülebilir. Çanın çalışının ardından titreşiminin anlaşılır tonunun duyulması gibi, sismik sensör de depremin sonucunda ahenkli bir sinyal algılıyor.
“Öyle görünüyor ki, ahenkli dalganın teknoloji tarafından yükseltilmiş hali, halkanın kendisinden daha net” diyor Song. “Metodun ana fikri bir süredir ortalıktaydı ve yüzeye yakın bölgelerde yapılan farklı çalışmalarda insanlarca kullanılıyordu. Fakat biz Dünya’nın çekirdeğine kadar bakıyoruz.”
Çekirdeğe kadar bakmak, Jules Verne’in öngördüğü türden olmasa da Dünya’nın merkezinde bir sürpriz olduğunu gözler önüne serdi.
Eskiden, katı demirden oluşan bir küre olduğu düşünülen çekirdeğin karmaşık bir yapısı olduğu ortaya çıktı. Takım, yarıçapı tüm çekirdeğin yarıçapının yarısı kadar olan ayrı bir iç çekirdek keşfetti. İç çekirdeğin dış kabuğunda yer alan demir kristalleri güney-kuzey yönünde doğrusal olarak konumlanmış. İç çekirdeğin iç kısmında ise demir kristalleri doğu-batı yönünü işaret ediyor. İç çekirdeğin içindeki demir kristalleri farklı yönde olmakla kalmıyor, aynı zamanda iç kabuğun dışındaki benzerlerine göre farklı davranışlar sergiliyor. Bu da iç çekirdeğin iç kısmının farklı kristallerden veya farklı bir fazdan olmuşmuş olabileceğini gösteriyor.
“Elimizde birbirinden son derece farklı iki bölge bulunuyor olması, bize iç çekirdeğin nasıl evrimleştiğiyle ilgili fikir verebilir” diyor Song. “Örneğin dünya tarihi süresince iç çekirdeğin deformasyon rejiminde dramatik değişimler gerçekleşmiş olabilir. Bu, gezegen evriminin anahtarı olabilir.”
Çev. Arev Pelin Sümer
ODTÜ Biyoloji Blm
Kaynak: http://bilimvegelecek.com.tr/dunyanin-ic-cekirdeginin-gizemi-aydinlatildi/
Kaynak: http://phys.org/news/2015-02-earth-geologists-mysteries-planet-core.html