Endonezya Mağaralarında Keşfedilen 51.200 Yıllık Domuz Çizimi: İnsanlık Tarihinin En Eski Görsel Kanıtı
Endonezya’nın Sulawesi Adası’nda bulunan kireçtaşı mağaralar, arkeoloji dünyasında son yıllarda önemli keşiflere ev sahipliği yapıyor. Bu mağaralar arasında yer alan Leang Karampuang, özellikle bir domuz figürü ve etrafındaki insan benzeri üç figürün tasvir edildiği bir çizimle dikkat çekiyor. Araştırmacılar, bu çizimin en az 51.200 yıl öncesine tarihlenen, dünyanın bilinen en eski figüratif mağara sanatı örneği olduğunu belirtiyor. Keşif, 2024 yılında Nature dergisinde yayımlanan bir çalışma ile doğrulanmış durumda. Çizim, kırmızı demir oksit bazlı pigmentlerle yapılmış ve mağaranın tavanında konumlanmış. Bu bulgu, insanlığın görsel ifade biçimlerini ne kadar erken dönemde geliştirdiğini ortaya koyuyor. Mağaranın konumu, Maros-Pangkep karst bölgesinde, tropik bir ortamda olması nedeniyle pigmentlerin korunmasını zorlaştıran nem ve erozyon etkilerine rağmen, çizimin büyük kısmı hâlâ okunabilir durumda kalabilmiş.
Keşfin Detaylı Tanımı ve Görsel Özellikleri
Leang Karampuang mağarasındaki çizim, yaklaşık 91 santimetre uzunluğunda ve 38 santimetre genişliğinde bir panel üzerinde yer alıyor. Ana figür, Sulawesi’ye endemik olan siğilli yaban domuzu (Sus celebensis) türünü temsil ediyor; bu domuz, kısa bacakları, belirgin siğilleri ve kavisli dişleriyle gerçekçi bir biçimde betimlenmiş. Domuzun boyutu, çizimdeki diğer unsurlara göre orantısız olarak büyütülmüş, bu da dikkat odağını hayvanın üzerine yoğunlaştırıyor. Üç insan benzeri figür, domuzun etrafında konumlanmış: Biri domuzun kafasına doğru elini uzatmış gibi görünüyor, diğeri sırtına yaslanmış pozisyonda, üçüncü figür ise arkadan izleyici konumunda. Figürler, ince vücut hatları ve basit konturlarla çizilmiş, baş kısımlarında ise ayırt edici detaylar yok. Bu kompozisyon, rastgele bir hayvan tasvirinden öte, figürler arası etkileşim içeren bir bütünlük sergiliyor. Pigment analizi, demir oksit (hematit) ve kil karışımından oluştuğunu gösteriyor; bu malzeme, bölgedeki doğal kaynaklardan elde edilmiş olmalı. Çizimin mağara tavanında yer alması, muhtemelen ritüel veya toplu bir etkinlik sırasında erişilebilir bir yükseklikte tutulduğunu düşündürüyor. Yanında bulunan el şablonları –duvara el basılıp etrafı boyanmış izler– de aynı döneme ait ve toplamda 30’dan fazla örnek var. Bu unsurlar, mağaranın uzun süreli bir kullanım alanı olduğunu işaret ediyor.
Tarihleme Yönteminin Teknik Ayrıntıları
Çizimin yaşını belirlemek için kullanılan yöntem, uranyum-toryum dizisi (U-Th) analizi üzerine geliştirilmiş bir varyasyon: Lazer ablasyonlu uranyum dizisi görüntüleme (LA-U-series). Bu teknik, geleneksel U-Th yönteminden farklı olarak, kalsiyum karbonat (kalsit) katmanlarını lazerle incelikle soyarak analiz ediyor. Mağara duvarlarında, çizim üzerine biriken kalsit damlaları –bilim literatüründe “mağara patlamış mısırı” olarak anılan oluşumlar– incelenmiş. Bu katmanlar, pigmentin üzerine sonradan çökmüş ve minimum yaş için alt sınır sağlıyor. Araştırma ekibi, Griffith Üniversitesi’nden Maxime Aubert ve Southern Cross Üniversitesi’nden Renaud Joannes-Boyau öncülüğünde, 50 mikrondan ince katmanları hedefleyerek 14 farklı örnek toplamış. Analiz sonuçları, kalsit oluşumunun 51.200 ± 1.700 yıl öncesine tarihlenmesini vermiş; bu, çizimin en az bu kadar eski olduğunu kesinleştiriyor. Yöntemin hassasiyeti, önceki sulu U-Th analizlerine göre %20 daha doğru sonuçlar sağlıyor, çünkü lazer ablasyonu kontaminasyon riskini azaltıyor. Laboratuvar süreci, kütle spektrometresi ile uranyum ve toryum izotop oranlarını ölçmeyi içeriyor; uranyumun sudan emilip toryuma bozunması temel prensip. Bu tarihleme, 2017’de toplanan örnekler üzerine 2023-2024’te gerçekleştirilmiş ve peer-review sürecinden geçmiş. Karşılaştırmalı olarak, aynı yöntemle Leang Bulu’ Sipong 4 mağarasındaki bir av sahnesi de 48.000 yıla revize edilmiş, bu da bölgedeki sanat geleneğinin tutarlılığını doğruluyor.
Keşfin Arkeolojik Süreci ve Katkıda Bulunan Ekipler
Keşif, 2017 yılında Endonezya Ulusal Araştırma ve İnovasyon Ajansı (BRIN) arkeoloğu Adhi Agus Oktaviana tarafından ilk kez belgelenmiş. Ekip, Maros-Pangkep bölgesinde sistematik bir tarama sırasında Leang Karampuang’ı incelemiş; mağara, dar bir girişe sahip ve iç hacmi 20 metrekareden az. Arazi çalışmaları, drone haritalama ve 3D tarama ile desteklenmiş, bu sayede çizimin dijital kopyası oluşturulmuş. Griffith Üniversitesi’nden Adam Brumm, projenin uluslararası koordinasyonunu üstlenmiş; Avustralya-Endonezya ortaklığı, lojistik zorlukları aşmada kritik rol oynamış. Tropik iklimdeki nem, ekipmanları zorlamış, bu yüzden nem kontrollü kameralar kullanılmış. Önceki keşifler –örneğin 2014’te 40.000 yıllık el şablonları– bu çalışmayı temel almış. 2019’da Leang Tedongnge’deki 45.500 yıllık domuz çizimi, benzer bir ekip tarafından raporlanmıştı. Toplamda, 2024 çalışması 12 araştırmacıyı içeriyor; veri toplama, Cakarta’daki laboratuvarlarda tamamlanmış. Bu süreç, yerel toplulukların izniyle yürütülmüş; Sulawesi yerlileri, mağaraları kutsal sayıyor ve koruma anlaşmaları imzalanmış. Keşif, UNESCO Dünya Mirası listesine aday bölgeleri güçlendiriyor.
Sulawesi Mağara Sanatının Bölgesel Özellikleri
Sulawesi Adası, Wallace Hattı üzerinde yer aldığı için biyoçeşitlilik bakımından zengin; bu, sanat motiflerini etkilemiş. Maros-Pangkep karstı, 450 kilometrekarelik bir alanda 100’den fazla mağara barındırıyor ve kireçtaşı yapısı, doğal koruma sağlıyor. Bölgedeki sanatlar, genellikle kırmızı pigmentli ve hayvan odaklı: Domuzlar, anoalar (cüce bufalolar) ve timsahlar sıkça görülüyor. Leang Karampuang çizimi, “sulawesi stili” olarak adlandırılan bir geleneğe uyuyor; hayvanlar profilden, figürler stilize edilmiş. Yakındaki Leang Bulu’ Sipong 4’te, 4.5 metre genişliğinde bir panelde benzer av sahneleri var –therianthrope’lar (insan-hayvan karışımları) domuz peşinde. Bu motifler, 2014’ten beri belgelenen 300’den fazla örnekle tutarlı. Pigment kaynakları, nehir yataklarından toplanmış hematit; bağlayıcı olarak su veya hayvan yağı kullanılmış olabilir. Mağaraların erişimi zor –tepe konumunda– bu da tören amaçlı kullanımını öneriyor. Bölgesel varyasyonlar, Borneo’daki 40.000 yıllık sanatlarla karşılaştırıldığında, Sulawesi’nin daha dinamik figür etkileşimleri gösterdiği fark ediliyor. Jeomorfolojik analizler, mağaraların 100.000 yıl öncesine ait olduğunu doğruluyor, yani insan kullanımı erken dönemlere uzanıyor.
Tarihleme Sonuçlarının Bilimsel Doğrulaması
51.200 yıllık yaş, istatistiksel güven aralığı ile (95% olasılık) 49.500-53.500 yıl arasında değişiyor; bu, U-Th bozunma sabitlerine dayanıyor. Araştırmacılar, olası kontaminasyon için birden fazla numune test etmiş –hepsi tutarlı sonuç vermiş. Karşılaştırmalı kalibrasyon, karbon-14 ile entegre edilmiş, ancak U-Th mağara ortamı için daha uygun. Bu bulgu, önceki rekoru –Leang Tedongnge’deki 45.500 yıllık domuz– 5.700 yıl geriye itiyor. Hata payı hesaplaması, Poisson dağılımı kullanılarak yapılmış; lazer ablasyonu, 10 mikron çözünürlük sağlamış. Sonuçlar, Nature’da 3 Temmuz 2024’te yayımlanmış ve 50’den fazla atıf almış. Doğrulama için bağımsız laboratuvarlar (örneğin Oxford) önerilmiş, ancak mevcut veriler yeterli. Bu yaş, insan göçü modellerini etkiliyor: Modern insanlar Sulawesi’ye 65.000 yıl önce ulaşmış, yani sanat erken yerleşimle ilişkili.
Benzer Keşiflerle Karşılaştırmalı Analiz
Dünya genelinde en eski figüratif sanatlar arasında, İspanya’daki El Castillo’daki 64.000 yıllık el şablonu var, ancak figüratif değil ve Neanderthal kaynaklı –tartışmalı. Chauvet Mağarası (Fransa, 36.000 yıl) at ve aslan tasvirleri içeriyor, ama daha genç. Blombos Mağarası (Güney Afrika, 75.000 yıl) soyut desenler gösteriyor, anlatısal değil. Borneo’daki Lubang Jeriji Saléh (40.000 yıl) hayvan figürü, Sulawesi’den eski değil. Avustralya Aborjin sanatı (30.000 yıl) mitolojik, ama mağara dışı. Sulawesi çizimi, anlatısal ilk örnek olarak öne çıkıyor –insan-hayvan etkileşimiyle. Bu karşılaştırma, sanatın Afrika kökenli olmadığını, Wallacea bölgesinde paralel evrildiğini gösteriyor. Farklar: Avrupa sanatı buzullaşma dönemine, Sulawesi tropik stabiliteye bağlı.
İnsan Göçü ve Yerleşim Modelleri Üzerindeki Etkiler
Sulawesi, Homo sapiens’in Sahul (Avustralya) göç yolunda kritik: 65.000 yıl önce ada köprüsüyle geçilmiş. Çizim, bu göçün kültürel izlerini taşıyor; sanatçılar muhtemelen erken modern insanlar. Bölgede Homo floresiensis (Hobbit) kalıntıları 50.000 yıl öncesine ait, ama sanat stili sapiens’e uyumlu. Keşif, “sanat patlaması”nı 50.000 yıla çekiyor –beyin evrimiyle ilişkili. Genetik çalışmalar, Sulawesi yerlilerinde Denisovan karışımı gösteriyor, bu da sanatçıların melez popülasyon olabileceğini düşündürüyor. Göç modelleri, Afrika çıkışını 100.000 yıla, sanatı 60.000 yıla revize ettiriyor. Arkeolojik bağlamda, yakındaki taş aletler 120.000 yıllık, yani ön-sanat dönemi var.



