Freud’un etkilendiği ve okuduğu başlıca yazarlar ve düşünürler
Freud’un etkilendiği ve okuduğu başlıca yazarlar ve düşünürler şunlardır:
- Sofokles: Özellikle “Kral Oidipus” tragedyası, Freud’un Oidipus kompleksi adını verdiği temel kavramına ilham kaynağı olmuştur. Freud, bu eseri Yunanca aslından okumuş ve hatta bazı dizelerini Almancaya çevirmiştir.
- Johann Wolfgang von Goethe: Freud, Goethe’den hayatı boyunca tam 110 kez alıntı yapmıştır. Goethe’nin “Doğa” denemesi, Freud’un tıp fakültesine girmesinde etkili olmuştur. Mephisto’nun “Hep yadsıyan o ruhum ben” sözü gibi ifadeler, psikanalitik düşünceye ışık tutmuştur.
- William Shakespeare: Freud, Shakespeare ile 8 yaşındayken tanışmış ve eserlerinden oldukça etkilenmiştir. Özellikle karakterlerin derin psikolojik katmanları ve iç çatışmaları Freud’un ilgisini çekmiştir.
- Arthur Schopenhauer: Schopenhauer’ın “İstenç ve Tasarım Olarak Dünya” adlı eseri, Freud’un bilinçdışı ve iradenin akıl dışı doğası üzerine düşüncelerini şekillendirmiştir. Schopenhauer’ın akıl dışı zihinsel kuvvetlere odaklanması, Freud’a yeni bir perspektif sunmuştur.
- Friedrich Nietzsche: Nietzsche’nin “Böyle Buyurdu Zerdüşt” gibi eserleri, insanın rasyonel makineye indirgenmesine karşı çıkarak, aklın ötesindeki farklı perspektifleri sunmasıyla Freud’u etkilemiştir. Nietzsche’nin “bedenin büyük usu” ve iradeye verdiği önem, Freud’un “id” kavramına benzerlikler taşır.
- Fyodor Dostoyevski: Dostoyevski’nin romanlarındaki karakterlerin karmaşık psikolojileri, iç çatışmaları ve karanlık yönleri Freud’un insan ruhuna dair keşiflerinde önemli bir rol oynamıştır. Özellikle “Karamazov Kardeşler” romanı, Freud’un dikkatini çeken eserlerdendir.
- Platon: Platon’un felsefesi ve özellikle “Şölen” gibi eserleri, Freud’un insan ruhunun ve arzularının doğasına dair düşüncelerini beslemiştir.
- Miguel de Cervantes: Freud, Cervantes’in **”Don Kişot”**unu orijinal dilinde okuyabilmek için İspanyolca öğrenmiştir.
Freud, bu yazarların ve düşünürlerin eserlerindeki insan doğasına, bilinçdışına, arzulara ve iç çatışmalara dair gözlemlerinden ilham almıştır. Edebiyatın, insan psikolojisinin karmaşıklığını anlamak için önemli bir kaynak olduğuna inanmış ve kendi teorilerini edebiyat eserlerindeki karakter analizleriyle desteklemiştir.
Freud’un edebiyatla bu sıkı ilişkisi, psikanalizin sadece bir tedavi yöntemi değil, aynı zamanda insan kültürünü ve sanatı anlama arayışının da bir parçası olduğunu göstermektedir.



