?Öyle bir köydü ki;
Kendi gölgesinde, benliğine yabancılaşmış insanlarla doluydu. Doğan her günü besleyen dostluklar değil, sebepsiz düşmanlıklardı. Belki her şey kaybolan ilk insanla, yani köyün berberi Cıngıl Nuri ile başladı. Köylüler için Cıngıl Nuri?nin gidişine değin, yok oluşun tek tarifi ?ölüm?dü. Herkesin bir yoku mu vardı bu köyde? Her insan gibi evlerine girip çıkan, ninnilerle, ağıtlarla beslenen yokları mı vardı? Belki çoğu zaman bu yoklar bedenlerine sığmaz oluyordu.
Muhtarın başvurmadığı devlet kapısı, adamlarıyla birlikte aşındırmadığı köy yolu kalmadı. Yıllardır devlet desteği bekleyen bu köy, birde bu olayla devleti karşısına almaya cesaret edemezdi.
?Devlet her zaman 15 yaşında olurdu, canını sıkıp bir kere küstürdün mü, artık dönüp de yüzüne bakmazdı.?(sh.24)
Akıl sır erdirilemeyen bu gidiş, anlaşılamayan tüm sırlarıyla, uzun bir zaman köyün dilinden düşmeyecekti. Ta ki yeni yok oluşlar birbirini takip edene değin.?
?Derken anlamış, evet anlamış; aslında oyun oynuyorum diye harman savuruyormuş o, ekin biçiyormuş tırpanla, eşeğe biniyormuş, odun kesiyormuş, yada toprağa oturup güneşe bakıyormuş?Köyü anımsamış o sırada; demek, demiş, yaşadıklarımın hepsi bir oyundu. Demek, insan ne yapsa bir oyunun içinde??(sh.59)
Hasan Ali Toptaş ?Gölgesizler? romanında , ölüm ile yaşamın, hayal ile gerçeğin iç içe geçtiği bir köyü konu edinir. Aslında bu köyde betimlenen insanların hepsi yoklar sürüsünün birer üyesidir. Kaybolan ilk insandan yani Cıngıl Nuri?den sonra, kayıplar biteceği yerde çoğalır. Çoğalan sadece yok oluşlar değil, aynı zamanda ?yokların? çeşididir. Yok olanlar çoğu zaman bulunduğu yeri terk eder, çıldırır yada kaçışıyla büsbütün yarım kalır. Küçük bir köyden yola çıkarak tanımlanan yoklar ve yokluklar aslında hayatın kendisidir. Belki hepsi birer aldatmaca, hepsi birer oyundur.
?Gölgesizler?, Hasan Ali Toptaş?ın kendisine Yunus Nadi Roman ödülü kazandırdıktan sonra, Almanca, Çince ve Fince gibi dillere çevrilmiştir. Yazarın yaratıcı bir dille, şiirsel bir ifade ile anlattığı ?Gölgesizler? romanı aynı zamanda sinemaya da uyarlanmıştır. 2007 yılında Ümit Ünal?ın senaryolaştırdığı, 12 Mayıs 2008 de çekimlerine başlanan roman?ın seyirci ile buluşması Kasım ayında olacaktır. Tanınmış birçok oyuncunun rol alacağı filmi merakla beklerken, filmden önce romanın biran önce okunmasını tavsiye ediyoruz.
Yazının Yazarı: Canan Koçak
Gölgesizler, Hasan Ali Toptaş, İletişim Yayınları, 1.Baskı Ekim 2008, İstanbul, 232 Sayfa, kapak: Suat Aysu