Şokla Başlayan Sabahlar

“Bugün hangi krize uyanmak istersiniz?”

Her sabah…
Uyanır uyanmaz elimiz telefona gider.
Yeni bir kriz, yeni bir skandal, yeni bir ölüm, yeni bir yasak, yeni bir “acil durum”.
Daha kahve bile içmeden “bilinç” değil, panik çalışır.
O günkü duygumuz bize ait değildir artık. Gündem belirlemiştir.
Ve biz yine… unutmaya hazırız.

---

📡 Gündem Değil, Şok Rejimi

Bu bir enformasyon akışı değil. Bu bir duygu rejimi.
Şok, insanı düşünmekten çok tepkisel hale getirir.
İktidarlar için bu ideal bir düzendir:

“Tepki ver ama anlamaya çalışma.”
“Paylaş ama hatırlama.”
“Sinirlen ama sistemle ilgili düşünme.”

---

🧠 Byung-Chul Han’ın Uyarısı

Koreli düşünür Yorgunluk Toplumu adlı eserinde şöyle der:

“Bilgi bolluğu, anlam kıtlığına dönüşmüştür.”

Bilgi her yerde ama hiçbir yere köprü kuramıyoruz.
Çünkü birleştirmeye fırsat verilmeden, yeni bir şey patlatılıyor.

---

🗺 Jung’dan Bakarsak: Anlamlandırma Yetisinin Yitimi

Carl Gustav Jung’a göre bilinç, olaylar arasında bağ kurma yeteneğiyle olgunlaşır.
Ama sürekli bölünen dikkat, parçalanmış bilinç üretir.
Yani:

• Anlam yoksa kimlik çözülür,
• Bağlantı yoksa düşünce dağılır,
• Şok varsa sürüklenme başlar.

Ve bu sürüklenmenin içinde, kim olduğumuzu bile unutabiliriz.

---

🧩 “Bugün Ne Unutacağız?”

• Dünkü kadın cinayetini mi?
• Geçen haftaki deprem vergisinin nereye gittiğini mi?
• Geçen yıl hâlâ çözülememiş yolsuzluğu mu?

Gündem hızlandıkça, hafıza yavaşlatılır.
Kolektif unutma, bireysel tükenmeyi getirir.

---

🎭 Medya: Yeni Çağın İktidar Aracı

Günümüz iktidarı artık bağırmaz.
Bir hashtag gibi dolaşır.
Bir story gibi kaybolur.
Bir reels gibi hızla geçilir.

❝ Disiplin artık copla değil, bildirimle gelir. ❞

---

🧩 Soru ile Bitirelim:

Sen bugün neyi unuttun?
Unutmanın bedelini kim ödüyor?
Ve en önemlisi:
Kimin işine geliyor bu unutkanlık?

---

📌 Devam Yazısı:

Bölüm 2 – “Bize Ne Oluyor?”: Duyguların Çöküşü ve Toplumsal Yorgunluk : https://www.insanokur.org/gundemin-toksik-ritmi-bugun-ne-unutacagiz-bolum-2-bize-ne-oluyor/

---