Hastalıkla İlgili 11 Tez

Kapitalist düzeni ele alırken çoğu zaman üretim, kâr, iş gücü gibi kavramlardan bahsederiz. Ama gözden kaçan en önemli olgulardan biri, hastalıktır. Çünkü hastalık, kapitalist üretim ilişkilerinin hem sonucu hem de motor gücüdür.

1. Hastalık = Kapitalizmin Ürünü

Hastalık, kapitalist üretim ilişkilerinin doğrudan bir sonucudur. İş koşullarından, tüketim baskısına, yaşam tarzından çevresel yıkıma kadar her şey bu düzenin dayatmalarıyla belirlenir.

2. Hastalık = Kapitalizm için Verimlilik

Hastalık, kapitalizm için “mükemmel bir üretici güçtür.” Çünkü hasta olan insan, hem ilaç ve sağlık endüstrisine müşteri olur, hem de sosyal güvenlik sistemleri üzerinden kapitalizmin krizlerini tamponlar.

3. Hastalık = Yaşamın Tek Biçimi

Kapitalist toplumda çoğu insan, sağlıklı bir yaşamdan çok, hastalığın çeşitli biçimleriyle hayatta kalır. Hastalık, modern dünyada “yaşamanın mümkün olduğu tek form” haline gelir.

4. Hastalık = Ölü Sermayenin Yansıması

Kapitalizm, canlı emeği metaya ve sermayeye dönüştürür. Bu süreçte ortaya çıkan yabancılaşma ve tükenme, bireyde hastalık olarak kendini gösterir. Yani her hastalık, ölü sermayenin birikim sürecine paralel işler.

5. Hastalık = Kriz Tamponu

Neo-kapitalizmde hastalık, “örtülü işsizlik”tir. İnsan çalışamaz hale geldiğinde sistem ona sosyal güvenlik katkılarını dayatır. Böylece hastalık, ekonomik krizlerin şiddetini emen bir tampon görevi görür.

6. Hastalık = İç Hapishane

İzole edilmiş, yalnız bırakılmış birey için hastalık, bir tür iç hapishanedir. Kişiyi hem toplumsal üretimden hem de kolektif yaşamdan koparır.

7. Hastalık = Devletin Kontrol Mekanizması

Eğer hastalık kolektif bir direniş biçimine dönüşürse, devlet devreye girer. Sağlık kurumlarıyla kontrol edilemeyen hastalık, bu kez gerçek hapishanelerle bastırılır.

8. Sağlık = İdeolojik Bir Maske

Sağlık sistemi, hastalığın toplumsal nedenlerini gizlemek için vardır. “Sağlık” denilen şey, aslında biyolojik-nazistik bir figürden ibarettir: Toplumun ürettiği hastalığın üzerini örtmek, bireylere bunun yalnızca “kişisel” bir sorun olduğunu inandırmak.

9. Gerçek Birey Henüz Yok

Kapitalizm herkesi kapsüller, izole eder, yalnızlaştırır. “Birey” olarak adlandırılan şey aslında izole edilmiş, parçalanmış, güçsüz bırakılmış bir varlıktır. Gerçek bireylerin ortaya çıkması ancak yaşam koşullarının devrimci bir dönüşümle değişmesiyle mümkündür.


Sonuç: Hastalık mı, Sağlık mı?

Hastalık, kapitalizmin en görünmez ama en güçlü üretim biçimlerinden biridir. Sağlık ise, bu hastalığı gizlemek için üretilmiş bir maske.
Bugün bize düşen soru şu:

Gerçekten sağlıklı olmak istiyor muyuz, yoksa kapitalizmin “hasta ol, ama çalışmaya devam et” düzenine razı mı olacağız?

Harika 🌿 “11 Tezde Hastalık” formatında, net, sert ve kolay paylaşılabilir bir manifesto haline getirdim.


11 Tezde Hastalık

  1. Hastalık, kapitalizmin ürünüdür.
  2. Hastalık, kapitalizm için mükemmel bir üretici güçtür.
  3. Kapitalizmde yaşam, çoğu kez hastalık kılığında mümkündür.
  4. Hastalık, ölü sermayenin bireydeki yankısıdır.
  5. Hastalık, kapitalizmin krizlerini emen gizli bir tampondur.
  6. Hastalık, yalnız bırakılmış bireyin iç hapishanesidir.
  7. Hastalık kolektifleşirse, devlet onu dış hapishanelerle bastırır.
  8. Sağlık, hastalığın toplumsal kökenlerini gizleyen bir ideolojidir.
  9. “Sağlık sistemi”, hastalığı yönetmenin diğer adıdır.
  10. Kapitalizm bireyi kapsüller, izole eder; gerçek birey henüz yoktur.
  11. Gerçek devrim, yaşam koşullarını değiştirerek hastalığı toplumsal zincir olmaktan çıkarmaktır.