Kanın Çağrısı mı, Sevginin Gücü mü? Japonya’da Babalığın En Zor İmtihanı
Jungish
Ey okur! Şu babalık denen kutsal müessese, sadece kan bağıyla mı kurulur sanırsınız? Yoksa emeğin, sabrın ve gönül bağının bir eseri midir? İşte Japon sinemasının o zarif dert anlatıcısı Hirokazu Kore-eda‘nın çektiği “Like Father, Like Son” (Soshite Chichi ni Naru) filmi, bu kadim soruyu ruhumuzun en derinliklerinde sorar.
1. 💼 Başarı Maskesi ve Soğuk Otorite
Filmin merkezinde Ryota Nonomiya adında, başarılı, zengin ve hırslı bir mimar vardır. O, modern Japonya’nın rasyonel ve ileriye dönük yüzünü temsil eder.
- Baba Rolü: Ryota, oğluna (Keita) karşı sevecen olmaktan çok, disiplinli ve yüksek beklentili bir baba rolünü benimsemiştir. O, oğlunun da tıpkı kendisi gibi başarılı, piyano çalan ve en iyi okullara giden bir çocuk olmasını ister. Bu, onun sevgi gösterisi değil, kendi narsisistik başarısının uzantısıdır.
- Psikodinamik Yansıma: Ryota, kendi içindeki duygusal yoksunluğu ve insani kusurlarını görmemek için, mükemmeliyetçi bir Persona (maske) yaratmıştır. Oğlunu, bu soğuk maskenin bir uzantısı olarak görmesi, onun duygusal olarak yoksul bir baba olduğu gerçeğini örter.
2. 🤯 Acı Gerçek: Kan Karıştı mı?
Altı sene boyunca büyüttükleri, sevdikleri altı yaşındaki oğulları Keita ile hastanede bir karışıklık olduğu ortaya çıkar. Biyolojik oğulları olan Ryusei ise, tamamen farklı bir sosyal çevrede, daha yoksul ve daha sıcak bir aile olan Saiki ailesinin yanında büyümüştür.
- Kargaşa: Ryota için bu haber, sadece bir hata değil, kimliksel bir felakettir. O, kan bağının ve statünün her şeyden üstün olduğuna inanır. Biyolojik oğlunun, kendi statüsüne layık olmayan bir ortamda büyümesi, onun kolektif bilinçdışındaki hiyerarşi arketipini altüst eder.
3. ⚔️ Kanın Çağrısı vs. Emeğin Şefkati
Film, iki babanın ve iki ailenin bu duruma verdiği tepkiyi karşılaştırarak babalığın özünü sorgular:
| Baba Figürü | Ryota Nonomiya (Zengin Mimar) | Yudai Saiki (Fakir Esnaf) |
| Babalık Tarzı | Eril Otorite: Uzak, beklentili, başarı odaklı. | Dişil Şefkat: Sıcak, şakacı, kabullenici, zaman harcayan. |
| Oğula Bakış | Oğulun başarısı babanın değeridir. | Oğulun mutluluğu babanın mutluluğudur. |
| Çözüm Noktası | Biyolojik oğlunu geri alıp eğitmeyi dener. | Her iki çocuğu da kırmadan, herkesin iyiliği için uzlaşmayı arar. |
- Büyük Ders: Ryota, biyolojik oğlunu tanıdıkça, onunla duygusal bir bağ kuramadığını fark eder. Öte yandan, altı yıldır büyüttüğü Keita ile arasındaki bağın kanla değil, paylaşılan hatıralarla, emekle ve zamanla kurulduğunu anlar.
4. 💡 Sonuç: Ruhun Bütünleşmesi
Ryota’nın yaşadığı bu dram, onun Bireyleşme (Individuation) yolculuğunun başlangıcıdır. O, dışarıdaki statü ve başarıya saplanıp kalmışken, bu olay onu kendi içindeki duygusal boşluğa (bastırılmış Anima’sına) dönmeye zorlar.
- Kurtuluş: Ryota, babalığın kan bağı gibi rasyonel bir kavram değil, kaybetme korkusuyla örülmüş, duygusal bir bağ olduğunu anladığında, o soğuk maskesi çatlamaya başlar. Film, babalığın özünün, sevgi ve sorumlulukla örülmüş emek olduğunu gösterir.
Selametle…


