“Sorgulanmadan geçen bir hayat yaşamaya değer olmayan, boşuna yaşanmış hayattır.”
Sokrates’in bu sözü; kendini bilmek felsefesinin özünü yansıtır.
Kendini bilmek, insanın kendiyle yüzleşmesi, tanıması, eksiklerinin farkında olması; varoluş sebebini anlamaya çalışması aslında. Bu varoluş arayışında insanın kendisi hakkında farkına varacağı, çözümüne ulaşacağı şeyler, ellerimizle yarattığımız birçok toplumsal ve çevresel sıkıntının da çözümüne yönelik temelleri oluşturuyor.
Kendini bilme yolunda, insanın aklına başvurması gerekiyor. Akıl insanın en kuvvetli özelliği ama bir yandan da hala derinliklerini keşfedemediğimiz bir olgu. Aklın derinliklerine ne kadar inersek; kendimizin de o kadar farkında olabiliriz.
Bu bölüm özelinde akıl denen olguyu Aristoteles’in perspektifinden inceleyip kendini bilmek felsefesinin temeline inmeye çalışacağım.
Kaya Ulusay
08:45’teki müzik: Vivaldi – Concerto for Strings and Basso Continuo in D Minor, RV 128 II. Largo
14:55’teki müzik: Vivaldi – Sinfonia in E Major, RV 132 I. Allegro
21:20’’deki müzik: Vivaldi – Winter
29:10’daki müzik: Vivaldi – Storm