Kişisel Bilinçdışı Kompleksleri, Kolektif Bilinçdışı Arketipleri Oluştururlar.

Kişisel Bilinçdışı ve Kompleksler

Kişisel bilinçdışı, bilinçdışının daha yüzeysel bir katmanıdır. Bu katman, her bireyin kendi yaşam deneyimlerinden oluşur ve bu nedenle tamamen kişisel bir nitelik taşır.

  • İçeriği: Kişisel bilinçdışının içeriği, bir zamanlar bilinçli olan ancak sonradan unutulma veya bastırılma yoluyla bilinçten kaybolan deneyimlerden meydana gelir. Freud’a göre de bilinçdışı, unutulmuş ve bastırılmış içeriklerin toplandığı yerdir ve yalnızca kişisel bir doğası vardır.
  • Kompleksler: Kişisel bilinçdışının temel içerikleri “duygu yüklü kompleksler” olarak adlandırılır. Bu kompleksler, ruhsal yaşamın kişisel ve özel yönünü oluşturur.

Kısacası, kişisel bilinçdışı, bireyin yaşamı boyunca edindiği, bastırdığı veya unuttuğu anılar, düşünceler ve deneyimlerin biriktiği alandır ve bu alanın temel yapı taşları komplekslerdir.

Kolektif Bilinçdışı ve Arketipler

Kişisel bilinçdışının altında, ondan daha derin bir katman olan kolektif bilinçdışı yer alır. Kişisel bilinçdışının aksine, bu katman kişisel deneyimlerden kaynaklanmaz ve kişisel bir edinim değildir; doğuştan gelir ve kalıtsaldır.

  • Evrenselliği: “Kolektif” terimi, bu bilinçdışı parçasının bireysel değil, evrensel olduğunu ifade etmek için seçilmiştir. Kişisel psişenin aksine, kolektif bilinçdışı her yerde ve tüm bireylerde az çok aynı olan içeriklere ve davranış biçimlerine sahiptir. Başka bir deyişle, tüm insanlarda aynıdır ve her birimizde mevcut olan, kişisel olmayan doğada ortak bir psişik alt tabaka oluşturur.
  • Arketipler: Kişisel bilinçdışının içeriği komplekslerden oluşurken, kolektif bilinçdışının içeriği “arketipler” olarak bilinen yapılardan oluşur.

Arketiplerin Doğası

Arketipler, kolektif bilinçdışı kavramının vazgeçilmez bir parçasıdır.

  • Tanımı: Arketipler, kalıtsal olarak aktarılan fikirler değil, fikirlerin kalıtsal olasılıklarıdır. Onlar, başlangıçta içerikten yoksun olan, yalnızca belirli bir algı ve eylem türünün olasılığını temsil eden biçimlerdir. Bu önceden var olan formlar, belirli psişik içeriklere kesin bir şekil verir. Jung, bu durumu bir kristalin eksen sistemine benzetir: Eksen sistemi, kristalin yapısal formunu önceden belirler, ancak maddenin kendisi değildir.
  • Evrenselliği ve Kökeni: Arketipler, her zaman ve her yerde mevcut gibi görünen belirli psişik formlardır. Mitolojik araştırmalarda “motifler”, ilkel psikolojide Lévy-Bruhl’ün “représentations collectives” (kolektif temsiller) kavramı ve karşılaştırmalı din alanında “hayal gücünün kategorileri” olarak adlandırılırlar. Bu evrensel imgeler, en uzak zamanlardan beri var olmuşlardır.
  • İşlevi: Arketipler, içgüdüsel davranış kalıpları veya başka bir deyişle, içgüdülerin bilinçdışı imgeleridir. Hayatta tipik durumlar ortaya çıktığında, ilgili arketip etkinleşir ve içgüdüsel bir dürtü gibi, tüm akla ve iradeye karşı yolunu bulur veya patolojik boyutlarda bir çatışma, yani bir nevroz üretir.
  • Görünür Olmaları: Arketipler, bilinçli hale gelip algılandıkça ve bilinçli deneyimin malzemesiyle dolduruldukça içerik kazanır ve değişirler. En belirgin şekilde mitlerde, masallarda, rüyalarda ve vizyonlarda ortaya çıkarlar. Ancak mitler ve masallar, bilinçli bir elemeden geçmiş ve belirli bir damga almış formlarken; rüyalardaki ve vizyonlardaki tezahürleri çok daha bireysel, daha az anlaşılır ve daha saftır.
  • Bazı Temel Arketipler: Kaynaklarda adı geçen bazı temel arketipler şunlardır: Gölge (shadow), Anima ve Animus, Bilge Yaşlı Adam (wise old man), Çocuk (child), Anne (mother) ve Kore (maiden).

Özetle, kişisel bilinçdışı bireyin kendi yaşamından kaynaklanan bastırılmış ve unutulmuş içerikleri (kompleksleri) barındırırken, kolektif bilinçdışı tüm insanlığın paylaştığı, doğuştan gelen ve evrensel olan ilkel imgeleri, yani arketipleri içerir.