Etiket: anlatı yapısı

Yaşar Kemal’in Yer Demir Gök Bakır’ında Toplumun Psikolojik Yönelim Bozukluğunun Anlatı Yoluyla Yansıtılması

Anlatının Toplumsal Zeminle Bağlantısı Yer Demir Gök Bakır, kırsal bir topluluğun yaşam mücadelesini merkeze alarak, birey-toplum ilişkisinin karmaşık dinamiklerini ele alır. Anlatı yapısı, toplumun kolektif bilincindeki çelişkileri ve psikolojik yönelim bozukluklarını açığa çıkarır. Roman, Çukurova bölgesinin feodal yapısı ve tarımsal yaşamın zorlukları etrafında şekillenir. Bu bağlamda, topluluğun ekonomik ve sosyal

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dostoyevski’nin Karamazov Kardeşler’inde Çoksesli Roman Kurgusunun İşleyişi

Çoksesliliğin Temel Yapısı Çoksesli roman, tek bir anlatıcı sesinin otoritesine dayanmaz; bunun yerine, karakterlerin her biri kendi bağımsız bilinciyle hareket eder. Karamazov Kardeşler’de bu yapı, Dmitri, İvan ve Alyoşa gibi ana karakterlerin her birinin kendi dünya görüşünü, inançlarını ve iç çatışmalarını özgürce ifade etmesiyle belirginleşir. Anlatıcı, karakterlerin düşüncelerine müdahale etmez

OKUMAK İÇİN TIKLA

Quentin Tarantino, Ucuz Roman: Şiddetin Olağanlaşmasına İlişkin Sinematik Bir Çözümleme

Günlük Hayatın İçinde ŞiddetQuentin Tarantino’nun Ucuz Roman (Pulp Fiction) filmi, şiddeti günlük yaşamın sıradan bir parçası olarak sunar. Karakterler, cinayet, darp veya tehdit gibi eylemleri, kahve içmek ya da hamburger yemek kadar doğal bir şekilde gerçekleştirir. Örneğin, Vincent ve Jules’un bir cinayeti işledikten sonra sakin bir şekilde kahvaltı muhabbetine dalması,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Virginia Woolf’un Dalgalar’ında İç Seslerin Dokuduğu Anlatı Evreni

Bilincin Akışkan Ritmi Virginia Woolf’un Dalgalar romanı, modernist edebiyatın en özgün örneklerinden biri olarak, karakterlerin iç seslerini bir anlatı aracı olarak kullanır. Bu iç sesler, romanın yapısını bir bilinç akışı senfonisi gibi şekillendirir. Altı karakterin—Bernard, Neville, Louis, Jinny, Rhoda ve Susan—iç monologları, bireysel bilinçlerin parçalı doğasını yansıtırken, aynı zamanda kolektif

OKUMAK İÇİN TIKLA

Elif Şafak’ın İstanbul Piçi’nde Kültürel Kimlik ve Tarihsel Belleğin İzleri

Kimliğin Çok Katmanlı Doğası Roman, bireylerin kültürel kimliklerini şekillendiren unsurları, aile bağları, toplumsal normlar ve coğrafi kökenler üzerinden inceler. Ana karakter Zeliha’nın hikâyesi, bireysel kimliğin toplumsal beklentilerle çatışmasını gözler önüne serer. Zeliha, geleneksel cinsiyet rolleri ile modern bireysellik arasında bir gerilim yaşar; bu, onun hem kişisel hem de kültürel kimliğinin

OKUMAK İÇİN TIKLA

Modernist ve Postmodernist Estetik Arasındaki Çatışmaların Edebiyattaki Yansımaları

Bireyin Kimlik Arayışı ve Varoluşsal Belirsizlik Modernist estetik, bireyin iç dünyasına derinlemesine bir bakış sunar ve genellikle bireyin kendi varoluşunu sorguladığı bir çerçeveyi benimser. Franz Kafka’nın Dava adlı eserindeki Josef K., modernist estetiğin bu yönünü temsil eden bir kahramandır. Josef K., anlamını çözemediği bir suçlama ile karşı karşıya kalır ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sethe’nin Geçmişle Yüzleşmesi ve Travma Teorisinin İzleri

Belleğin Katmanlı Yapısı Toni Morrison’ın Sevgili adlı romanı, Sethe’nin geçmişle yüzleşmesini travma teorisi çerçevesinde anlamak için zengin bir zemin sunar. Sethe’nin belleği, kölelik deneyiminin ağırlığı altında ezilmiş, ancak aynı zamanda dirençle şekillenmiştir. Travma teorisi, özellikle Cathy Caruth’un çalışmaları, belleğin doğrusal olmadığını, travmatik deneyimlerin fragmanlar halinde geri döndüğünü öne sürer. Sethe’nin

OKUMAK İÇİN TIKLA

Goethe’nin Genç Werther’in Acıları: Lotte’nin Afrodit Arketipi ve Romantik Alman Kırsalındaki Melankoli

Lotte’nin Aşk ve Melankoli Temsili Goethe’nin Genç Werther’in Acıları eserinde Lotte, aşk ve melankolinin karmaşık bir etkileşimini temsil eder ve Afrodit arketipi olarak güzellik, arzu ve duygusal derinlik figürüyle örtüşür. Onun varlığı, sıcaklık, zarafet ve şefkat nitelikleriyle tanımlanan idealize edilmiş bir kadınsı cazibe uyandırır, ancak ulaşılamazlığı Werther’in duygusal çalkantısını körükler.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Masalların Tekrarlı Dil Kalıplarının Güvenli Alan Yaratımındaki Rolü

Masalların tekrarlı dil kalıpları, özellikle “Bir varmış, bir yokmuş…” gibi ifadeler, bireylerin iç dünyasında güvenli bir alan oluşturmada derin bir etkiye sahiptir. Bu kalıplar, anlatının ritmik yapısı ve öngörülebilirliğiyle dinleyiciyi hem duygusal hem de bilişsel düzeyde sarmalar. Bu metin, masalların bu özelliğinin bireyin güvenli alan ihtiyacını nasıl karşıladığını ele alıyor.

OKUMAK İÇİN TIKLA