Etiket: Anlatının Gücü

Umberto Eco’nun Foucault Sarkacı: Casaubon’un Sırlardaki Kafa Karışıklığı ve İtalya’nın Entelektüel İklimi

Theseus Arketipi ve Casaubon’un Zihinsel Yolculuğu Umberto Eco’nun Foucault Sarkacı adlı eserinde, Casaubon karakteri, mitolojik Theseus figürünün modern bir yansıması olarak karşımıza çıkar. Theseus, Minotaur’u bulmak için labirente giren ve Ariadne’nin ipiyle yolunu bulan bir kahramandır. Casaubon ise, bilgiye ve hakikate ulaşma çabasında, tarihsel ve gizemci metinlerin karmaşık yollarında dolaşır.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Nostalji, Şövalyelik ve Düşler Âlemi – Robert Fulford

Leonardo DiCaprio Titanic’in pruvasına dikilip “Ben dünyanın kralıyım!” diye bağırdığında, çoğumuzun çocukluktan beri aşina olduğu bir rolü oynadığı için izleyicinin kalbini çoktan fethetmişti. Oynadığı karakter Jack Dawson bir romans kahramanıydı. Eleştirmenler bu duygusal ve az çok öngörülebilir hikâyecilik türünü diğer türlerden ayırmak için bu terimi kullanıyordu; fakat artık buna pek

OKUMAK İÇİN TIKLA

Büyük Anlatılar ve Tarihin Örüntüleri – Robert Fulford

Yarım yüzyıl önce Time dergisi dünyadaki en etkili yayındı ve hakkındaki en önemli şey de o hafta kapakta kim olduğuydu. Medyada otorite açısından Time’a kapak olmak kadar önemli başka bir şey yoktu; şimdiye kadar da daha önemlisi çıkmadı. Kapak olanlar hemen çok mühim, hatta muhteşem kişiler addediliyordu. Şair T. S.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dedikodu, Edebiyat ve Benlik Kurguları – Robert Fulford

I. Dedikodu, Edebiyat ve Benlik Kurguları Hiç şüphe yok ki anlatı dünya üzerindeki varlığına dedikodu, yani bir kişiden ötekine anlatılan basit hikâyeler biçiminde başladı. Dedikodu, varlığını edebiyatın halk sanatındaki karşılığı, olayları özetlemenin ve anlamlarını araştırmanın kestirme yolu olarak sürdürdü. Hikâye anlatmanın daha ihtişamlı diğer biçimleri gibi, dedikodu da endişelerimizi ve

OKUMAK İÇİN TIKLA