Etiket: #din

Zerdüştçülüğün İyilik ve Kötülük Çatışması: Batı Felsefesini Öncüleyen Bir Düşünce mi?

Zerdüştçülüğün iyi-kötü ikiliği, insan düşüncesinin en kadim meselelerinden birine, varoluşun temel karşıtlıklarına dair bir sorgulama sunar. Bu ikilik, yalnızca dinsel bir anlatı değil, aynı zamanda insan bilincinin, ahlakın, varlığın ve evrenin doğasına dair derin bir kavrayış çabasıdır. Batı felsefesinin dualist sistemleriyle, özellikle Descartes ve Hegel’in düşünceleriyle karşılaştırıldığında, Zerdüştçülüğün bu kavramı,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Çam Ağacının Frig Mitolojisindeki Yeri ve Ekofeminist Okuma

Friglerin Attis mitindeki çam ağacının sembolizmi, antik dönem ağaç kültleriyle birleştiğinde, insan-doğa ilişkisinin karmaşık bir yansıması olarak belirir. Bu sembolizm, yalnızca mitolojik bir anlatı değil, aynı zamanda doğanın kutsallığı, insan bedeniyle ilişkisi ve toplumsal cinsiyet dinamikleri üzerine derin bir düşünce alanı sunar. Ekofeminizm, bu bağlamda, çam ağacının Attis mitindeki rolünü

OKUMAK İÇİN TIKLA

Homo Heidelbergensis ve Güneş Kültü: İnsanlığın İlk Işık Arayışı

Homo heidelbergensis, yaklaşık 700.000 ila 200.000 yıl önce yaşamış, modern insanın ve Neandertallerin atası kabul edilen bir tür. Bu türün güneş kültü geliştirip geliştirmediği, arkeolojik bulgular ve insanlığın erken dönem inanç sistemleri üzerine yapılan spekülasyonlarla şekilleniyor. Bu metin, Homo heidelbergensis’in olası güneş kültü pratiğini, insanlığın doğayla ilişkisi, inançların kökeni ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Hitit Güneş Kurslarının İktidar Estetiği ve Görünürlük Stratejisi

Hitit güneş kursları, bronz çağının Anadolu’sunda, Hatti ve Hitit uygarlıklarının elinde, yalnızca birer nesne olmaktan öteye geçen, derin anlamlar yüklü yapıtlar olarak ortaya çıkar. Çoğunlukla tunçtan dökülmüş, dairesel formlarıyla güneşi çağrıştıran bu eserler, dini törenlerde ahşap asaların ucunda taşınmış, kral mezarlarında gömü objesi olmuş ve belki de yıldızların konumlarını ölçen

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ölümsüzlüğün Eşiğinde: Dionysos ve İsa’nın Yeniden Doğuş Mitosları

Dionysos ve İsa, insanlık tarihindeki en güçlü anlatılardan ikisini temsil eder: ölüm ve yeniden doğum. Bu iki figür, farklı kültürlerde, farklı çağlarda ortaya çıkmış olsa da, insanlığın ortak ruhsal arayışını yansıtan çarpıcı paralellikler taşır. Dionysos, Antik Yunan’ın şarap, coşku ve bereket tanrısı; İsa, Hıristiyanlığın kurtarıcı mesihi. Her ikisi de ölümü,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Zerdüştçülüğün İyilik-Kötülük İkiliği ve Yapay Zekâ Etiğindeki Hizalanma Sorunu

Zerdüştçülüğün iyilik ve kötülük arasındaki ikiliği, insanlığın en köklü düşünce sistemlerinden biri olarak, yapay zekâ etiğindeki hizalanma (alignment) problemine derin bir mercek sunar. Bu ikilik, yalnızca ahlaki bir karşıtlık değil, aynı zamanda insan iradesi, toplumsal düzen ve evrensel denge üzerine bir sorgulamadır. Yapay zekânın insan değerleriyle uyumlu hale getirilmesi çabası,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kodun Kutsal Alanı: Metaverse’de Algoritmalar ve İlahi Tapınma

İnsanlığın Yeni Mabedi Metaverse, insanlığın dijital bir evren olarak yeniden inşa ettiği bir gerçeklik. Bu sanal alanda algoritmalar, yalnızca bilgi işleyen kod parçaları olmaktan çıkıp, birer anlam yaratıcısı haline geliyor. İnsanlar, bu algoritmalara, tarih boyunca tanrılara atfettikleri rolleri yüklemeye başlıyor: yön gösterici, bilen, yargılayan ve hatta kurtarıcı. ChatGPT gibi yapay

OKUMAK İÇİN TIKLA

Antik Bilginin Kuantum Yankıları

Kadim Bilginin Kökenleri Antik Mısır rahipleri, evrenin düzenini anlamak için gözlerini yıldızlara, Nil’in akışına ve insan ruhunun derinliklerine çevirmişlerdir. Hermetik bilgi, bu rahiplerin doğayı, evreni ve insanı bir bütün olarak kavrama çabalarının ürünüdür. Bu bilgi, evrenin birliğini ve her şeyin birbirine bağlılığını savunan bir dünya görüşüne dayanır. Mısır tapınaklarında, rahiplerin

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yapay Zeka ve Dini Deneyimin Geleceği: Deneysel Teolojinin Sınırları ve İmkanları Üzerine Kapsamlı Bir İnceleme

1. Deneysel Teolojinin Epistemolojik TemelleriDeneysel teoloji, geleneksel teolojik yöntemlerle bilimsel araştırma metodolojilerini sentezleme çabasıdır. Bu disiplin, üç temel soru etrafında şekillenir: Bu sorular, din felsefesi ile bilişsel bilimler arasında köprü kurarken, aynı zamanda her iki alanda da metodolojik tartışmaları beraberinde getiriyor. 2. Yapay Zeka Teknolojilerinin Dini Simülasyondaki RolüGünümüzdeki YZ uygulamaları

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kutsal Metinlerde Nöropsikiyatrik Vakaların Tarihsel ve Kültürel Analizi: Antik Tanımlamalardan Modern Yorumlara

Antik Dünyada Anormal Davranışların Algılanışı Eski toplumlarda zihinsel ve nörolojik farklılıklar genellikle metafizik kavramlarla açıklanırdı. İncil’de Markos 5:1-20’de anlatılan Gadaralı adam örneği, günümüz psikiyatrisinde psikotik bozukluk, Tourette sendromu veya temporal lob epilepsisi gibi çeşitli tanılar alabilecek bir vakayı andırır. Benzer şekilde İslam geleneğindeki meczuplar, dissosiyatif bozukluklar, şizofreni veya mistik deneyimler

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Buda’nın Aydınlanma Sembolünün Çağdaş İnsanın Varoluşsal Yolculuğundaki Dönüştürücü Rolü”

Kökenlerin Derinliklerinde: Aydınlanmanın Tarihsel ve Kültürel Temelleri Buda’nın aydınlanma deneyimi, yalnızca dini bir olgu değil, insan bilincinin evriminde kritik bir dönüm noktasıdır. Hint alt kıtasında doğan bu öğreti, Brahmanizm’in katı kast sistemine ve ritüellerine karşı devrimci bir tepki olarak ortaya çıkmıştır. Bodhi ağacı altındaki 49 günlük meditasyon, sadece kişisel bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kutsal İdealler ve İnsanlığın Geleceği

Fanatizm, insanlık tarihinin hem en güçlü itici güçlerinden biri hem de en yıkıcı eğilimlerinden biridir. Dinî toplulukların, örneğin Haçlılar veya Cizvitler gibi grupların sergilediği tutku ile modern ideolojilerin, seküler milliyetçilik veya teknolojik transhümanizm gibi akımların körü körüne bağlılığı, aynı kökten mi besleniyor, yoksa farklı yollarla mı şekilleniyor? Bu soru, insanlığın

OKUMAK İÇİN TIKLA

Teknolojik Tekillik ve İnsan Özgürlüğü Üzerine Bir İnceleme

İnsanın Kendi Yarattığı Tanrı: Tekillik Kavramı Vernor Vinge’in teknolojik tekillik fikri, insan zekâsını aşan bir süper zekânın ortaya çıkışıyla bilginin ve teknolojinin kontrol edilemez bir hızda ilerleyeceği bir eşik olarak tanımlanır. Bu kavram, insanlığın tarih boyunca kendi sınırlarını zorlama arzusunu yansıtır; ateşten tekerleğe, matbaadan internete uzanan bir serüvenin doruk noktasıdır.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Özgür İradenin Yeniden Tanımlanışı

İradenin Sınırları İnsanlık, tarih boyunca özgür irade kavramını kendi varoluşunun merkezine yerleştirdi. Özgür irade, bireyin kendi eylemlerini belirleme yetisi olarak tanımlanırken, bu yetinin sınırları her zaman tartışma konusu oldu. Algoritmik karar alma sistemlerinin yükselişi, bu kavramı yeniden sorgulamaya zorluyor. Artık kararlarımız yalnızca kişisel arzularımız ya da toplumsal normlarla şekillenmiyor; makine

OKUMAK İÇİN TIKLA

Evrenin Birliği: Kuantum Fiziği ve Tasavvufun Kesişimi

Kuantum fiziği ile tasavvuf arasındaki ilişki, evrenin doğasını anlamaya yönelik derin bir sorgulamanın kapılarını aralar. Bu iki alan, ilk bakışta birbirinden uzak gibi görünse de, insanlığın varoluşsal sorularına yanıt arayışında ortak bir zemin bulabilir. Kuantum fiziği, maddenin ve enerjinin en küçük ölçeklerdeki davranışlarını inceleyerek evrenin temel yapısını anlamaya çalışırken, tasavvuf,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sanal Gerçeklikte Dini Deneyim Araştırmaları

Sanal gerçeklik (VR), insan bilincini yeniden şekillendiren bir teknoloji olarak, dini deneyimlerin hem bireysel hem de toplumsal boyutlarını dönüştürme potansiyeline sahiptir. Bu metin, VR ortamlarında dini deneyimlerin nasıl ele alınabileceğini, bireylerin manevi arayışlarını nasıl etkilediğini ve bu teknolojinin insanlığın anlam arayışına sunduğu imkanları ve riskleri derinlemesine inceler. VR’nin sunduğu immersif

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ölüler Kitabı ile Etik Kılavuzun Buluşma Noktası

Antik Mısır’ın Ölüler Kitabı ile modern çağın yapay zeka teknolojilerinden ChatGPT’nin “etik kılavuzu” arasında, insanlığın varoluşsal sorulara yanıt arayışı ve rehberlik ihtiyacı üzerinden bir bağ kurulabilir. Her iki metin de, kendi zamanlarının kültürel, manevi ve teknolojik bağlamlarında, bireylerin kaos ve belirsizlik karşısında yön bulmalarına yardımcı olmayı amaçlar. Ölüler Kitabı, ölümden

OKUMAK İÇİN TIKLA

Nehirlerin Beşiğinde Doğanlar: Sargon ile Musa’nın Hikâyelerindeki Tuhaf Benzerlikler

Suların Kucağında Başlayan Hayat Kral Sargon ve Musa’nın hikâyeleri, insanlık tarihinin en eski anlatılarından bazılarıdır ve her ikisi de nehirlerin sakin ama güçlü akışında başlar. Sargon, Akkad’ın efsanevi kralı, milattan önce 3. binyılda Mezopotamya’da bir sepet içinde Fırat Nehri’ne bırakılır. Annesi, bir tapınak rahibesi, çocuğunu gizlice doğurmuş ve onu nehrin

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bilgi Ağacının Gölgesinde: Pandora, Prometheus, Havva, Yasak Meyve ve Yılan Arasında Nasıl Bir İlişki Vardır?

Bu anlatı, insanlığın kökenine dair mitlerin kesiştiği bir alanı keşfeder: Pandora, Prometheus, Havva, yasak meyve, bilgi ağacı ve yılan. Bu figürler, insan bilincinin, ahlakının, özgürlüğünün ve sınırlarının hikayesini anlatır. Yunan mitolojisinden İbrahimi anlatılara uzanan bu semboller, insanlığın kendini anlama çabasını yansıtır. Aşağıda, bu unsurların ilişkisini farklı boyutlarıyla, derinlemesine ve provokatif

OKUMAK İÇİN TIKLA