Etiket: insan davranışı

Zimbardo’nun Hapishane Deneyi ile Foucault’nun Panoptikon Modeli: İktidar, Denetim, Gözetim ve İnsan Davranışının Hapishanesi

Ergün DOĞAN Deneyin Yapısı ve Panoptikonun Temel İlkeleri Stanford Hapishane Deneyi, 1971 yılında Philip Zimbardo liderliğinde, Stanford Üniversitesi’nin bodrum katında oluşturulan sahte bir hapishane ortamında gerçekleştirilmiştir. Deneyde, gönüllü üniversite öğrencileri rastgele gardiyan ve mahkûm rollerine atanmış, bu rollerin bireylerin davranışlarını nasıl etkilediği gözlemlenmiştir. Deney, kısa sürede kontrolden çıkmış; gardiyanlar otoriter

OKUMAK İÇİN TIKLA

Adler’in Kurgusal Finalizm ve Jung’un Sınkronizasyon Kavramı Arasındaki Bağlar

Kurgusal Finalizmin Temel İlkeleri Kurgusal finalizm, bireyin davranışlarını yönlendiren hayali ya da ulaşılmak istenen hedeflerin, bireysel psikoloji bağlamında oynadığı rolü ifade eder. Bu kavram, bireyin geleceğe yönelik amaçlarının, mevcut davranışlarını şekillendirdiğini öne sürer. İnsanlar, bilinçli veya bilinçdışı olarak, kendilerini gerçekleştirmek için bir hedef belirler ve bu hedef, onların eylemlerini organize

OKUMAK İÇİN TIKLA

Jung’un Kolektif Bilinçdışı ve Freud’un Bilinçdışı Kavramları Arasındaki Temel Farklılıklar Nelerdir?

Jung’un Kolektif Bilinçdışı Kavramının Tanımı ve Özellikleri Jung’un kolektif bilinçdışı, insanlığın ortak deneyimlerinden türeyen ve tüm bireylerde bulunan evrensel bir zihinsel katman olarak tanımlanır. Bu kavram, bireysel bilinçdışından farklı olarak, kişisel deneyimlerden bağımsız bir yapıya sahiptir ve insan türünün tarih boyunca biriktirdiği ortak imgeler ve eğilimlerle şekillenir. Kolektif bilinçdışı, bireylerin

OKUMAK İÇİN TIKLA

Freud’un Ölüm Dürtüsü ve Jung’un Bireyleşme Süreci: Karşılaştırmalı Bir Analiz

Ölüm Dürtüsünün İnsan Davranışındaki Yeri Freud’un ölüm dürtüsü, yaşam dürtüsü (Eros) ile birlikte insan davranışının temel motivasyon kaynaklarından biri olarak tanımlanır. Thanatos, bireyin yıkım, agresyon ve kendi varlığını sonlandırma eğilimlerini ifade eder. Bu kavram, bireyin bilinçdışı süreçlerinde, yaşamı sürdürme arzusunun yanında, entropiye ve yok oluşa yönelik bir eğilimin var olduğunu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Jung’un Arketipler ve Evrimsel Psikolojinin Modüler Zihin Teorisi: İnsan Zihninin Evrensel Yapılarının Karşılaştırmalı Analizi

Kolektif Bilinçdışının Evrensel Kalıpları Jung’un arketipler teorisi, insan zihninin evrensel yapılarını kolektif bilinçdışı kavramıyla açıklar. Bu teori, insanlığın ortak deneyimlerinden türeyen, doğuştan gelen sembolik kalıpların varlığını savunur. Arketipler, bireylerin bilinçli farkındalığından bağımsız olarak, mitler, rüyalar ve kültürel anlatılar aracılığıyla kendini gösterir. Örneğin, kahraman veya bilge figürleri, farklı kültürlerde benzer biçimlerde

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sosyal Manipülasyonun Kökenleri ve Etki Mekanizmaları

İnsan İlişkilerinde Güç Dinamikleri Sosyal manipülasyon, bireylerin günlük etkileşimlerinde başkalarını etkileme ve yönlendirme çabası olarak tanımlanabilir. Bu süreç, bireyin kendi çıkarlarını maksimize etmek için bilinçli ya da bilinçsiz şekilde başkalarının davranışlarını şekillendirme girişimlerini içerir. Pragmatik etik anlayışı, bireylerin ahlaki ilkeleri esneterek sonuç odaklı hareket ettiğini öne sürer. Bu bağlamda, manipülasyon,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Tüketim Toplumunda Varlığın Yeniden İnşası

Modern tüketim toplumu, bireyin varoluşsal anlam arayışını, maddi nesneler ve toplumsal statü üzerinden yeniden yapılandırır. Adorno, bu süreci, bireyin özgürlüğünü ve özerkliğini tehdit eden bir çarpıtma olarak eleştirir. Ona göre, tüketim kültürü, bireyin özünü anlamlandırma çabasını, standartlaştırılmış ürünlerin ve markaların sunduğu sahte anlamlarla değiştirir. Birey, özgür iradesiyle seçim yaptığını düşünse

OKUMAK İÇİN TIKLA

Phaedrus’un Fabllarında Hermes Arketipi ve Antik Yunan’ın Kırsal Yansımaları

Hermes’in Anlatıcı KimliğiPhaedrus’un fabllarında anlatıcı, Hermes arketipi olarak bilgeliği iletişim ve hikâye anlatımı üzerinden sergiler. Hermes, Antik Yunan mitolojisinde tanrılar ile insanlar arasında bir köprü kurar; zeki, kurnaz ve rehber bir figürdür. Anlatıcı, bu özellikleri fabllarda sade ama etkili bir dille yansıtır. Hayvanlar ve doğa unsurları aracılığıyla insan davranışlarını eleştirir,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Hari Seldon’un Galaktik Öngörüsü: Geleceği Şekillendiren Bilimsel Vizyon

Psikotarihin Matematiksel Temelleri Hari Seldon’un geleceği öngörme yöntemi, psikotarih bilimine dayanır; bu, bireysel eylemlerin kaotik doğasını göz ardı ederek, büyük insan topluluklarının davranışlarını istatistiksel olarak modelleyen bir disiplindir. Psikotarih, matematiksel denklemler ve olasılık teorileriyle, galaktik toplumun uzun vadeli eğilimlerini öngörür. Seldon, bu bilimi geliştirirken, insan davranışlarının belirli koşullar altında öngörülebilir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Milgram Deneyi ve Kötülüğün Sıradanlığı Üzerine Bir İnceleme

Otoriteye İtaatin Kökenleri Stanley Milgram’ın 1960’lı yıllarda gerçekleştirdiği deney, insan davranışlarının otorite karşısında nasıl şekillendiğini anlamak için tasarlanmış bir çalışmadır. Deneyde, katılımcılar bir otorite figürünün talimatlarıyla başka bir kişiye elektrik şoku uyguluyordu. Bu şokların gerçek olmadığı, yalnızca bir senaryo olduğu biliniyordu, ancak katılımcılar bu bilgiye sahip değildi. Milgram’ın bulguları, bireylerin

OKUMAK İÇİN TIKLA

Hobbes’un Doğa Durumu Devletin Meşruiyetini Nasıl Temellendirir?

İnsan Doğasının Temel Dinamikleri Thomas Hobbes’un “doğa durumu” kavramı, insan doğasının temel eğilimlerini anlamak için bir başlangıç noktası sunar. Hobbes, Leviathan adlı eserinde, devletin olmadığı bir ortamda insanların nasıl davranacağını tasvir eder. Bu durum, bireylerin eşit derecede özgür olduğu, ancak bu özgürlüğün sınırsız bir çatışma potansiyeli taşıdığı bir senaryodur. İnsanlar,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ütopyacı Mimarinin Distopyaya Dönüşmesi

Vizyoner Kentsel Tasarımın Kökenleri Ütopyacı mimari vizyonlar, örneğin Le Corbusier’in Radyant Şehir’i, toplumsal sorunları rasyonel ve sistematik kentsel planlama yoluyla çözme arzusundan doğar. Bu tasarımlar, düzen, verimlilik ve ideal insan yaşam koşullarını önceliklendirir ve genellikle modernist ilkelere dayanır. Örneğin, Radyant Şehir, yeşil alanlarla çevrili yüksek binalardan oluşan bir ızgara sistemi

OKUMAK İÇİN TIKLA

Gottman’ın Dört Atlısı: İlişkilerin Çöküşüne Giden Yolda Bilimsel Bir İnceleme

John Gottman’ın “Dört Atlı” teorisi, insan ilişkilerindeki yıkıcı iletişim kalıplarını anlamak ve ele almak için geliştirilmiş bir çerçevedir. Eleştiri, aşağılama, savunma ve duvar örme olarak tanımlanan bu dört davranış, romantik ilişkilerden iş ilişkilerine kadar her tür insan bağında çöküşün habercisi olabilir. İlişkisel Dinamiklerin Temel Taşları Gottman’ın Dört Atlı teorisi, ilişkisel

OKUMAK İÇİN TIKLA