Etiket: #kültür

Etiyopya Kökenli Mirasın Manisa’da Utopik ve Distopik Yansımaları

Bir Arada Yaşamanın İmkânı: Entegre Bir Toplumun Felsefi Tasarımı Manisa’da Etiyopya kökenli toplulukların tam anlamıyla entegre olduğu bir toplum, yalnızca bir arada yaşama pratiği değil, aynı zamanda ahlaki ve felsefi bir yeniden doğum projesidir. Bu ütopya, farklılıkların bir mozaik gibi birleştiği, her bir parçanın kendi özgünlüğünü korurken bütüne katkı sunduğu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Etiyopya’nın Manisa’daki İzleri: Tarihsel Travmalar, Psişik Yansımalar ve Psikopolitik Dinamikler

Köklerin Sessiz Feryadı: Kölelik ve Hizmetkârlığın Psişik Mirası Etiyopya kökenli bireylerin Manisa’daki tarihsel serüveni, Osmanlı’nın köle ticareti ve hizmetkârlık pratikleriyle kesişir. 19. yüzyılda Habeşistan’dan koparılıp imparatorluğun çeşitli coğrafyalarına dağıtılan bu bireyler, bedenleri bir meta, ruhları ise birer göçebe haline geldi. Kölelik, yalnızca fiziksel bir esaret değil, aynı zamanda psişik bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Etiyopya Kökenli Toplulukların Manisa’daki Entegrasyonu Üzerine Postkolonyal Bir Analiz

Manisa’nın tarihsel dokusuna sızan Etiyopya kökenli toplulukların entegrasyon süreci, postkolonyal kuramların keskin merceği altında incelendiğinde, kimlik, aidiyet ve ötekilik gibi kavramların karmaşık bir ağında belirginleşir. Homi Bhabha’nın “melezlik” ve Edward Said’in “oryantalizm” kavramları, bu toplulukların hem kendilerini hem de çevrelerini yeniden tanımlama çabalarını aydınlatır. Bu analiz, kuramsal, kavramsal, felsefi, antropolojik,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Tarihsel Dokuda Habeş Figürü

Etiyopya kökenli toplulukların Manisa’daki varlığı, Osmanlı döneminde köle ticareti ve göç hareketleriyle şekillenmiştir. “Habeş” terimi, yerel anlatılarda sıklıkla Etiyopya kökenli bireyleri tanımlamak için kullanılmış, ancak bu terim yalnızca etnik bir kimliği değil, aynı zamanda bir dizi sembolik anlamı da taşımıştır. Habeş figürü, Manisa’nın hikâyelerinde genellikle “öteki”nin temsilcisi olarak ortaya çıkar;

OKUMAK İÇİN TIKLA