Etiket: #lacanınaynaevresi

Žižek’in İdeolojinin Yüce Nesnesi ve Nevrotik Semptom Arasındaki Bağlantı

Slavoj Žižek’in düşüncesinde, ideolojinin yüce nesnesi (objet petit a) ile nevrotik semptom arasındaki ilişki, bireyin toplumsal düzenle kurduğu bağın karmaşık dinamiklerini açığa çıkarır. Bu ilişki, bireyin arzusunun hem toplumsal hem de bireysel boyutlarını, ideolojik yapıların işleyişini ve insan bilincinin çelişkilerini anlamak için bir anahtar sunar. Žižek, Lacan’ın psikanalitik kuramını, Marx’ın

OKUMAK İÇİN TIKLA

Arzunun Gözleri: Lolita ve Salome Üzerinden Bakışın Temsili

Vladimir Nabokov’un Lolita’sı ve Oscar Wilde’ın Salome’si, edebiyatta arzunun ve bakışın karmaşık temsillerini sunar. Bu iki eser, farklı dönemlerde ve bağlamlarda yazılmış olsalar da, insan doğasının derinliklerinde yatan arzunun, güç dinamiklerinin ve bakışın nesneleştirici etkisinin izini sürer. Jacques Lacan’ın “gaze” (bakış) kavramı, bu eserlerdeki karakterlerin birbirine yönelttiği bakışların, yalnızca görme

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yeraltının Aynası: Bilinç, Kimlik ve Varoluşun Çözümsüz Düğümü

Dostoyevski’nin Yeraltından Notlar’ındaki Yeraltı Adamı, kendi bilincinin kıvrımlarında sıkışmış bir figür olarak modern insanın varoluşsal krizini temsil eder. Jacques Lacan’ın “ayna evresi” kuramı, bu hapsoluşu anlamak için güçlü bir çerçeve sunar. Yeraltı Adamı’nın kendi zihninde yankılanan iç konuşmaları, kimlik arayışının hem bir başarısızlık hem de özgün bir duruş olarak nasıl

OKUMAK İÇİN TIKLA