Etiket: normlar

Sosyal Medya Çağında Foucault’nun İktidar ve Bilgi Merceğinden Bireylerin Öznelliği

İktidarın Yeni Yüzü: Sosyal Medyanın Denetim Mekanizmaları Sosyal medya platformları, bireylerin günlük yaşamını yeniden şekillendiren bir alan olarak, Michel Foucault’nun iktidar ve bilgi kavramlarının çağdaş bir yansımasını sunar. Foucault’nun panoptikon modeli, Bentham’ın hapishane tasarımından esinlenerek, bireylerin sürekli gözetim altında olduğu bir toplumu tasvir eder. Sosyal medya, bu gözetimi dijital bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

Borges’in Labirent Metaforu ve Toplumsal Kontrolün Derin Kodları

1. Toplumsal Yapıların Görünmez Duvarları Toplumlar, bireylerin hareket alanlarını belirleyen görünmez kurallar ve normlarla işler. Borges’in labirenti, bu kuralların bireyi nasıl yönlendirdiğini ve kısıtladığını ifade eder. Bireyler, toplumsal beklentiler ve normlar tarafından oluşturulan bir ağ içinde hareket eder; bu ağ, özgür oldukları yanılsamasını yaratırken aslında belirli yollara yönlendirir. Örneğin, eğitim

OKUMAK İÇİN TIKLA

Damızlık Kızın Öyküsünde Totaliter Rejimlerin Birey Üzerindeki Etkileri

Bireysel Özerkliğin Kısıtlanması Totaliter rejimlerin birey üzerindeki etkisi, özerkliğin sistematik olarak ortadan kaldırılmasıyla başlar. Roman, bireylerin kişisel karar alma yetkilerinin elinden alındığı bir dünyayı tasvir eder. Kadınların özellikle üreme kapasitelerine indirgenmesi, bireylerin kimliklerini ve iradelerini yok eden bir mekanizmayı ortaya koyar. Bu süreçte, bireylerin kendi bedenleri üzerindeki kontrolü tamamen rejimin

OKUMAK İÇİN TIKLA

Don Quixote’nin İdealizmle Gerçeklik Arasındaki Çatışması

Miguel de Cervantes’in Don Quixote adlı eseri, insan doğasının, hayal gücünün ve toplumsal düzenin karmaşık bir incelemesidir. Don Quixote, romantik idealizmi ve gerçekliği karşı karşıya getiren bir karakter olarak, bireyin iç dünyası ile dış dünya arasındaki gerilimi temsil eder. Bu metin, Don Quixote’nin bu çatışmayı nasıl somutlaştırdığını, bireysel hayallerin toplumsal

OKUMAK İÇİN TIKLA

Parsons ile Giddens’ın Merceğinden Küresel Kapitalizm: Toplumsal Düzen ve Değişim Dinamikleri

Bu metin, Parsons’ın sosyal sistem teorisi ile Giddens’ın yapılaşma teorisini, toplumsal düzenin sürekliliği ve değişimi ekseninde karşılaştırarak, bu teorilerin küresel kapitalizmin toplumsal yapılar üzerindeki etkilerini anlamadaki yeterliliklerini değerlendirir. Toplumsal Düzenin Temel İlkeleri Parsons’ın sosyal sistem teorisi, toplumu birbiriyle işlevsel olarak bütünleşmiş alt sistemlerden oluşan bir yapı olarak görür. Bu yaklaşım,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Nussbaum’un Kırılganlık Teorisi ve Engelli Bireylerin Toplumsal Konumu

İnsan Onurunun Temelleri Martha Nussbaum’un kırılganlık teorisi, insan onurunu merkeze alarak toplumsal adaletin nasıl sağlanabileceğini sorgular. Bu teori, bireylerin yaşamlarını sürdürebilmeleri için temel yetkinliklere ihtiyaç duyduğunu savunur. Nussbaum, bu yetkinlikleri on temel başlık altında tanımlar: yaşam, bedensel sağlık, bedensel bütünlük, duyular, hayal gücü ve düşünce, duygular, pratik akıl, aidiyet, diğer

OKUMAK İÇİN TIKLA

İş Yerinde Güç Dinamikleri: Bürokratik Otorite ile İktidar ve Disiplin Modellerinin Karşılaştırmalı Analizi

Bürokratik Otoritenin Yapısal Temelleri İş yerinde güç dinamiklerini anlamak için öncelikle bürokratik otorite modelinin temel özelliklerini incelemek gerekir. Bürokratik otorite, hiyerarşik bir düzen, yazılı kurallar ve görevlerin net tanımlarıyla karakterizedir. Bu model, iş süreçlerini standartlaştırmayı ve öngörülebilirliği artırmayı amaçlar. Yöneticiler, resmi pozisyonlarından türetilen meşru bir otoriteye dayanarak kararlar alır ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Aile İçi Güç Dinamiklerinin Freud ve Foucault Perspektifinden İncelenmesi

Aile içi güç dinamikleri, bireyler arasındaki ilişkilerin şekillenmesinde temel bir rol oynar ve bu dinamikler, farklı kuramsal çerçeveler aracılığıyla anlaşılabilir. Sigmund Freud’un Oedipus kompleksi teorisi ve Michel Foucault’nun mikro-iktidar kavramı, bu dinamikleri anlamak için iki farklı ama tamamlayıcı bakış açısı sunar. Bu metin, aile içindeki güç ilişkilerini bu iki düşünürün

OKUMAK İÇİN TIKLA

Biyopolitikanın Görünürlüğü: Devletin Bedenler ve Cinsellik Üzerindeki Kontrol Mekanizmaları

Michel Foucault’nun biyopolitika kavramı, modern devletlerin bireylerin bedenleri ve yaşamları üzerindeki kontrol pratiklerini anlamak için güçlü bir çerçeve sunar. Bu kavram, devletin yalnızca yasal ya da cezai mekanizmalarla değil, aynı zamanda gündelik yaşamın en mahrem alanlarına nüfuz eden düzenlemelerle bireyleri nasıl şekillendirdiğini açığa çıkarır. Aşağıda, bu kontrol mekanizmalarının farklı boyutları,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Toplum ve Birey Arasındaki Çatışmanın İzleri

Çatışmanın Kökenleri Toplum ve birey arasındaki gerilim, insan topluluklarının oluşumundan bu yana var olan bir olgudur. Dahrendorf’un çatışma teorisi, bu gerilimi toplumsal yapının temel bir özelliği olarak tanımlar. Ona göre, toplum, güç ve otorite farklılıkları üzerine kuruludur; bu farklılıklar, bireyler ve gruplar arasında sürekli bir mücadele doğurur. Çatışma, bireyin toplumsal

OKUMAK İÇİN TIKLA