Etiket: psikanalitik teori

Freud’un Psikanalizi ve Modern Nörobilim: Bireysel Terapi Üzerine Derinlemesine Bir Uzlaştırma

Freud’un Psikanalitik Çerçevesinin Temelleri Sigmund Freud’un psikanalitik teorisi, insan zihninin işleyişini anlamak için geliştirdiği temel bir modeldir. 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarında ortaya çıkan bu teori, bilinçdışı süreçlerin, çocukluk deneyimlerinin ve içsel çatışmaların bireyin davranışlarını ve duygusal durumlarını şekillendirdiğini savunur. Freud, zihni id, ego ve süperego olarak üç

OKUMAK İÇİN TIKLA

Lacan’ın Simgesel Düzeni ve Freud’un Bilinçdışı

Simgesel Düzenin Tanımı ve İşlevi Lacan’ın simgesel düzen kavramı, dilin ve toplumsal yapıların bireyin zihinsel dünyasını şekillendirmedeki temel rolünü ifade eder. Bu düzen, bireyin anlam dünyasını oluştururken dilin kurallarına, işaretlere ve toplumsal normlara dayanır. Dil, bireyin bilinçdışındaki arzuları ve deneyimleri ifade etme aracı olarak işlev görür, ancak aynı zamanda bu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Lacan’ın Ayna Evresi: Öznenin Kimlik İnşası ve İmgesel Düzenin Freud’la Kesişimi

Ayna Evresinin Temel Dinamikleri Ayna Evresi, bireyin yaşamının erken döneminde, genellikle 6 ila 18 ay arasında, kendi yansımasını fark etmesiyle başlayan bir süreci tanımlar. Bu evre, öznenin kendi bedenini bir bütün olarak algılamaya başladığı ve bu algının kimlik oluşumunun temelini attığı bir dönüm noktasıdır. Bebek, aynada kendi imgesini gördüğünde, bu

OKUMAK İÇİN TIKLA

Lacan’ın Büyük Öteki Kavramı ve Siyasi Otoritenin Sorgulanışı

Kavramın Kökeni ve İşlevi Büyük Öteki, bireyin öznelliğini şekillendiren sembolik düzenin bir temsilidir. Bu düzen, dil, kültür, toplumsal normlar ve kurumlar aracılığıyla işler. Öteki, bireyin kendi arzularını ve kimliğini anlamlandırmak için başvurduğu bir dışsal otorite olarak ortaya çıkar. Bu kavram, siyasi otoritenin birey üzerindeki etkisini anlamada kritik bir rol oynar,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Žižek’in Lacancı Gerçek Kavramı: Nesnelliğin Yapısal Boşlukları

Lacancı Psikanalizin Temel Yapısı Lacancı psikanaliz, insan deneyimini üç temel boyuta ayırır: Hayali, Sembolik ve Gerçek. Bu ayrım, öznenin oluşumunu ve algısını anlamak için kritik öneme sahiptir. Hayali, aynalaşma evresinde ortaya çıkan ego’nun yanılsamalı bütünlüğüdür; Sembolik ise dil ve toplumsal kuralların hâkim olduğu yapıdır. Gerçek ise bu ikisinin ötesinde, sembolize

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sınır Koyma Pratikleri: Psikanalitik ve Sosyolojik Perspektiflerin Karşılaştırmalı Analizi

Bireysel İlişkilerde Sınırların Psikolojik Temelleri Sınır koyma, bireyin kendi ihtiyaçlarını koruma ve özerklik geliştirme sürecinde temel bir mekanizmadır. Psikanalitik yaklaşıma göre, sınırlar bireyin benlik algısını şekillendiren erken çocukluk deneyimlerinden türemektedir. Yeterince iyi ebeveynlik kavramı, çocuğun ihtiyaçlarına duyarlılık ile bağımsızlık arasında denge kurmayı vurgular. Bu bağlamda, sınırlar çocuğun güvenli bir alanda

OKUMAK İÇİN TIKLA

Call Me by Your Name: Elio ve Oliver’ın İlişkisi Platonik Aşk, Arzu ve Eksiklik Kavramlarıyla Nasıl Anlaşılır?

Elio ve Oliver’ın ilişkisi, Platon’un Symposium’unda ortaya koyduğu aşk anlayışıyla analiz edildiğinde, idealize edilmiş bir birleşme arayışı öne çıkar. Platon, aşkı ruhun eksik bir parçasını tamamlama çabası olarak tanımlar; bu, fiziksel çekimden ziyade ruhsal bir bütünlüğe ulaşma isteğidir. Elio’nun Oliver’a duyduğu tutku, yalnızca bedensel bir arzu değil, aynı zamanda onun

OKUMAK İÇİN TIKLA