ALFRED ADLER: Dostoyevski, bir ara her şeye baş kaldıran bir ara her şeye baş eğen bir kimseydi. Uçurumların ta kıyısına geliyor ve korkuyla geri çekiliyordu.
Dimitri Karamazof’un, Sibirya’da maden ocaklarında umduğu şey, öncesiz — sonrasız uyumun (ahengin) türküsünü çağırmaktır. Suçlu ama mâsum babaKatili dine döner ve herşeyi — bağışlayan uyum içinde kurtuluşunu bulur- Bir elyazısındaki her kıvrılışı yorumlayabilen, düşüncelerini hiç zorluk çekmeden dile getirebilen ve başkalarının aklından geçenleri o saat kavrayan Prens Mişkin, tatlı tatlı
OKUMAK İÇİN TIKLA


