Etiket: toplumsal beklentiler

Otizmde Cinsiyet Farklılıklarının Geleneksel Tanı Kriterlerine Yansımaları

Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB), nörogelişimsel bir durum olarak bireylerin sosyal etkileşim, iletişim ve davranışsal esneklik alanlarında farklılıklar göstermesine yol açar. Sarah Bargiela gibi araştırmacılar, otizmin cinsiyet temelli farklılıklarını inceleyerek, geleneksel tanı kriterlerinin bu farklılıkları ne ölçüde yansıtabildiğini sorgulamıştır. Bu metin, otizmdeki cinsiyet farklılıklarının geleneksel tanı sistemlerine etkisini, bilimsel bir perspektiften,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bireyin İç Dünyasındaki Çatışmalar ve Kariyer Yolculuğu

Kariyer planlaması, bireyin yaşamındaki en karmaşık ve çok katmanlı süreçlerden biridir. Bu süreç, yalnızca mesleki hedeflerin belirlenmesi ya da dışsal başarıların peşinde koşulmasıyla sınırlı kalmaz; aynı zamanda bireyin iç dünyasında yankılanan çelişkiler, arzular ve korkularla derin bir hesaplaşmayı gerektirir. Carl Gustav Jung’un gölge arketipi ve Leon Festinger’in bilişsel uyumsuzluk teorisi,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kierkegaard’ın Kaygı Kavramı ve Kariyer Seçimlerindeki Kararsızlık

Søren Kierkegaard’ın kaygı (Angst) kavramı, bireyin varoluşsal durumunu anlamada temel bir çerçeve sunar ve kariyer seçimlerindeki kararsızlığı anlamak için güçlü bir lens sağlar. Kaygı, Kierkegaard’a göre, insanın özgürlüğünün ve sınırsız olasılıklarının farkına varmasıyla ortaya çıkar. Bu durum, özellikle modern bireyin kariyer kararları gibi hayati seçimlerle karşılaştığında yoğunlaşır. Bu metin, Kierkegaard’ın

OKUMAK İÇİN TIKLA

Çocukluğun Dönüşümü ve Erken Akademik Baskı Üzerine Bir İnceleme

Çocukluğun Yeniden Tanımlanması Neil Postman’ın “çocukluğun yok oluşu” tezi, modern toplumlarda çocukluk kavramının tarihsel ve toplumsal değişimlerle nasıl dönüşüme uğradığını ele alır. Postman, çocukluğun bir zamanlar masumiyet, oyun ve öğrenme süreçleriyle tanımlı bir dönem olduğunu savunurken, endüstriyel ve teknolojik ilerlemeler ile eğitim sistemlerinin çocukluk algısını yeniden şekillendirdiğini belirtir. Erken akademik

OKUMAK İÇİN TIKLA

Alice Miller’ın Duygusal İhmal Vurgusu ve Güçlü Çocuk Miti Üzerine Bir İnceleme

Alice Miller’ın duygusal ihmal kavramı, bireyin çocukluk döneminde duygusal ihtiyaçlarının karşılanmaması durumunu merkeze alarak, toplumsal ve bireysel düzeyde derin etkiler yaratan bir olguyu inceler. Bu kavram, özellikle “güçlü çocuk” mitinin, bireylerin duygusal kırılganlıklarını bastırmaya zorlayan bir kültürel anlatı olarak nasıl işlediğini sorgular. Güçlü çocuk miti, çocukların zor koşullara dayanabilecekleri, duygusal

OKUMAK İÇİN TIKLA