Etiket: Varlık ve Hiçlik

HİÇLİĞİN KÖKENİ – Jean-Paul Sartre

Şimdi artık geriye doğru bir göz atmak ve katettiğimiz yolu ölçmek uygun olur. Önce varlık sorusunu ortaya attık. Sonra bu sorunun kendisine yönelip, bir insan davranışı tipi olarak onu sorguladık. O zaman da eğer olumsuzlama varolmasaydı, hiçbir sorunun, özellikle de varlık sorusunun sorulamayacağını kabul etmek zorunda kaldık. Ancak bu olumsuzlama da, daha yakından

OKUMAK İÇİN TIKLA

HİÇLİĞİN FENOMENOLOJİK KAVRANIŞI – Jean-Paul Sartre

Aslında varlık ve hiçlik arasındaki tamamlayıcılığı başka türlü düşünmek de mümkündür. Bunların her ikisinde de gerçeğin aynı ölçüde zorunlu iki bileşenini görmek mümkündür ve bunu Hegel gibi, varlığı hiçliğin içine “geçirmeden” ya da bizim yapmaya çalıştığımız gibi hiçliğin sonralığı üzerinde diretmeden de yapabiliriz: o zaman, tersine, varlık ve varlık-olmayanın birbirleri üzerinde uyguladıkları

OKUMAK İÇİN TIKLA

HİÇLİĞİN DİYALEKTİK KAVRANIŞI – Jean-Paul Sartre

Sorgulamanın bizi getirip birdenbire karşı karşıya bıraktığı bu hiçliğin anlamını[sens] ortaya koyma iddiasında bulunabilmemiz için henüz çok erken. Ama daha şimdiden kesinleştirebileceğimiz bazı şeyler var. Özellikle, varlığın, ona musallat olan varlık-olmayanla münasebetlerini saptamak fena olmaz. Nitekim, varlığın karşısındaki insan davranışları ile insanın Hiçlik karşısındaki davranışları arasında, gerçekten de belli bir paralellik

OKUMAK İÇİN TIKLA

Varlık ve Hiçlik – Jean-Paul Sartre

“İnsan bazen özgür, bazen köle olamaz; insan, her zaman ya tam özgürdür, ya da değildir.” Jean-Paul Sartre Varlık ve Hiçlik / Fenomenolojik Ontoloji Denemesi (L’être et le néant / Essai d’ontologie phénoménologique, 1943), hiç şüphesiz Jean-Paul Sartre’ın “başyapıtı”dır. Sadece Fransız felsefesi açısından değil genel olarak felsefe tarihi açısından da son

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kendini Aldatma Davranışları – Jean-Paul Sartre

Kendimizi açmazdan kurtarmak istiyorsak, kendini aldatma davranışlarını daha yakından incelemek ve buradan bir betimlemeye ulaşmaya çalışmak uygun olur. Bu betimleme, kendini aldatmanın imkânının koşullarını daha açıklıkla saptamamıza, yani başta sormuş olduğumuz soruya cevap vermeye imkân verecektir: “insan varlığı ne şekilde olmalıdır ki kendini aldatabilsin?”

OKUMAK İÇİN TIKLA