Etiket: varoluşsal sorgulama

Deniz Yolculuğunda Kötülüğün Felsefi Kökenleri: Anar’ın Amat’ıyla Günday’ın Ziyan’ının Karşılaştırmalı Okuması

Yolculuğun Yapısal Çerçevesi İhsan Oktay Anar’ın Amat romanında gemi, 17. yüzyıl Osmanlı denizcilik bağlamında bir kolektif varoluş alanı olarak işlev görür; 247 günahkâr mürettebatın her birinin adıyla damgalanmış tahtaları, bireysel ahlaki yükümlülüklerin kolektif bir yapıya dönüşümünü temsil eder. Bu yapı, geminin meşeden inşa edilmiş gövdesiyle somutlaşırken, kaptan Diyavol Paşa’nın ilahi

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bukowski’nin Şiirsel İsyanı: Geleneksel Estetiğe Karşı Bir Varoluş Çığlığı

Çiğ Gerçekliğin Estetik Manifestosu Bukowski’nin şiiri, geleneksel estetiğin süslü diline ve idealize edilmiş imgelerine karşı, çiğ bir gerçeklik sunar. Klasik şiirde sıkça rastlanan doğa tasvirleri, romantik duygular ya da metafizik arayışlar, onun eserlerinde yerini şehir yaşamının kiri, alkol kokusu ve insan ilişkilerinin kırılganlığına bırakır. Örneğin, Post Office ya da Love

OKUMAK İÇİN TIKLA

Umberto Eco’nun Foucault Sarkacı: Casaubon’un Sırlardaki Kafa Karışıklığı ve İtalya’nın Entelektüel İklimi

Theseus Arketipi ve Casaubon’un Zihinsel Yolculuğu Umberto Eco’nun Foucault Sarkacı adlı eserinde, Casaubon karakteri, mitolojik Theseus figürünün modern bir yansıması olarak karşımıza çıkar. Theseus, Minotaur’u bulmak için labirente giren ve Ariadne’nin ipiyle yolunu bulan bir kahramandır. Casaubon ise, bilgiye ve hakikate ulaşma çabasında, tarihsel ve gizemci metinlerin karmaşık yollarında dolaşır.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Puslu Kıtalar Atlası’nda Gerçeklik ile Hayalin Dansı: İhsan Oktay Anar’ın Tarihsel Fantastik Evreni

Geçmişin İzleri ve Hayalin Dokusu İhsan Oktay Anar’ın Puslu Kıtalar Atlası, 17. yüzyıl Osmanlı İstanbul’unun tarihsel gerçekliğini, hayal gücünün sınırsızlığıyla birleştiren bir eser olarak öne çıkar. Roman, tarihsel bir zeminde inşa edilmiş olmasına rağmen, fantastik unsurların yoğunluğuyla gerçekliğin sınırlarını zorlar. Anar, Osmanlı’nın toplumsal, kültürel ve entelektüel dinamiklerini titizlikle işlerken, aynı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Puslu Kıtalar Atlası’nda İronik ve Absürd Dilin İşlevselliği

Anlatının Kırılgan Doku Yaratımı İhsan Oktay Anar’ın Puslu Kıtalar Atlası adlı eserinde ironik ve absürd dil, anlatının temel taşlarından biri olarak işlev görür. Bu dil, okuyucuyu alışılagelmiş gerçeklik algısından uzaklaştırarak, tarihsel ve toplumsal normların sorgulanabileceği bir zemin hazırlar. İroni, metinde hem bireysel hem de kolektif bilincin çelişkilerini açığa vurur; absürd

OKUMAK İÇİN TIKLA