Etiket: Yalan

Terapide Dürüstlüğün Önemi ve Yalanın Psikolojik Sonuçları

Dürüstlüğün Terapötik Süreçteki Rolü Dürüstlük, terapi sürecinin temel taşlarından biridir. Terapist ile danışan arasındaki ilişki, güven üzerine kuruludur ve bu güven, ancak karşılıklı açıklık ve samimiyetle sürdürülebilir. Dürüstlük, danışanın kendi duygularını, düşüncelerini ve deneyimlerini eksiksiz bir şekilde paylaşmasını gerektirir. Bu paylaşım, terapistin danışanın iç dünyasını anlamasını ve uygun müdahalelerde bulunmasını

OKUMAK İÇİN TIKLA

Lev Tolstoy’un romanlarında insanlar neden yalan söyler?

Lev Tolstoy’un romanlarında insanların neden yalan söylediği sorusu, genellikle toplumsal normlar, bireysel zayıflıklar, ahlaki ikilemler ve insan doğasının karmaşıklığı gibi temalarla ele alınır. Tolstoy, eserlerinde insanların yalan söyleme nedenlerini derinlemesine inceler ve bunu genellikle toplumsal yapıların baskısı, kişisel çıkar, korku ve insan ilişkilerindeki çatışmalarla ilişkilendirir. İşte Tolstoy’un romanlarında yalan söyleme

OKUMAK İÇİN TIKLA

Hannah Arendt: Yalan söyleyen, kendi tarihini durmadan yeniden yazması gerekir.

Totaliter ya da başka türden bir diktatörlüğün hüküm sürmesini olanaklı kılan şey, insanların bilgilendirilmemesidir. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olabilir misiniz? Herkes size mütemadiyen yalan söylüyorsa, bunun sonucu, yalanlara inanmanız değil, artık hiç kimsenin hiçbir şeye inanmaması olur. Çünkü yalanlar, doğaları gereği, değiştirilmek zorundadır; yalan söyleyen bir hükümetin de kendi

OKUMAK İÇİN TIKLA

Zararlı Kitaplar – Zafer Köse

ÖRNEĞİN, BİR ÖNGÖRÜ Temmuz 2015’in bu son günlerinde birçok kişinin “olamaz” diyeceği bazı gelişmeler, kısa süre sonra çoğu kişinin tahmini haline gelebilir. Örneğin, AKP, Tayyip Erdoğan’ı dışlayarak yoluna devam etmeyi tercih edebilir. Geçtiğimiz yıllar boyunca liderle özdeşleşme yaşanan bu kesimde, böyle bir değişim akla yatkın bulunmayabilir. İyi de, lider hayranlığı

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Yalnızca doğruyla ve doğru için yaşayabilseydik…” – Albert Camus

Doğruyla ve doğru için yaşanacak. Önce, ne olunduğu gerçeği. İnsanlarla anlaşma içinde olmaktan vazgeçmeli. Olanın gerçekliği. Gerçeği aldatmaya kalkmamalı. Özgünlüğünü ve güçsüzlüğünü kabul etmeli. Bu özgünlüğe göre bu güçsüzlüğe kadar yaşamalı. Merkezde, en sonunda saygı duyulan varlığın sonsuz güçleriyle yaratım.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yalan – Fikret Başkaya

Kavramların ortaya çıkışı, kullanım yoğunluğu ve harekete geçirici etkisiyle, mücadelenin seyri arasında birebir ilişki var. Ne zaman kitle hareketi yükselse, kavramlar da sahneye çıkıyor ve etkin birer araç haline geliyor. Mesela kolonyalizme karşı mücadelenin güçlü olmadığı dönemlerde, kolonyalizm ve anti-kolonyalizm kavramları da ortada yoktu. Ama XX. yüzyılın ilk on yıllarından

OKUMAK İÇİN TIKLA