Yuva Kurmanın Sırrı: İki Eksik Parça Değil, İki Bütün İnsan!

Jungish

Ey okur! Şu aşk ve evlilik denen kadim müesseseye dair ne çok yanlış itikat besleriz! Sanırız ki, ruhumuzdaki noksan parçayı, o büyük boşluğu, karşımızdaki sevgiliyi yutarak dolduracağız. İşte o zaman başlar o meşhur drama: Bir taraf boğulur (“yanındayken sıkılıyorum”), diğer taraf yalnız kalmaktan dehşete düşer (“uzaktayken yapışıyorum”)!

Bu, sevgi değil, azizim, bu, bireyleşememiş iki ruhun birbirine attığı çaresiz bir kancadır!


1. 🧩 Eksik Parçalar ve Zehirli Birliktelik

Hüseyin Rahmi’nin romanlarındaki o hastalıklı aşıkları hatırlayınız! Onlar, partnerlerine bakıp şunu fısıldar: “Sen benim kayıp yarımsın. Sensiz bir hiçim!”

  • Psikodinamik Hata: Bu, sevginin değil, narsisistik ihtiyacın dilidir. Birbirine yapışan bu insanlar, aslında iki yarım, eksik parçadır. Bir araya gelince, bütün değil, karşılıklı bağımlılıkla dolu, kırılgan bir yığın oluştururlar.
  • Sonuç: Bu ilişki, büyüme sağlamaz; sadece statik kalmayı, değişimi engellemeyi hedefler. Çünkü biri değişirse, diğerinin doldurulması gereken boşluğu yeniden açığa çıkar ve korku başlar.

2. 🌳 Bütün İnsan ve Sağlam Sınırlar

Peki, sağlıklı bir ilişki nedir? İşte o, iki bütün insanın kurduğu yuva demektir!

  • Bütün İnsan: Kendi Gölgesiyle (kusurları, yetersizlikleri) barışmış, kendi boşluğunu dışarıdan gelen bir sevgiyle doldurmaya çalışmayan; kendi ayakları üzerinde durabilen ve kendi huzurunun düzenini kurmuş insandır.
  • İlişkinin Amacı: İki bütün insan bir araya geldiğinde, amaç boşluk doldurmak değil, ortak bir alanda büyümektir. Birbirlerini desteklerler, lakin boğmazlar. Birbirlerinin değerini onaylarlar, lakin değerlerinin tek kaynağı olmazlar.

3. 🚀 Evlilik Bir Tedavi Değil, Bir Kutlamadır

Unutmayınız ki, evlilik, ruhsal bir hastalığın tedavisi değil, sağlıklı bir ilişkinin ulaştığı kutlamadır!

  • Önce Bireyleşme: Önce kendi ruhunuzun mimarı olacaksınız. “Ben kimdim, neyi severdim” sorusuna cevap bulacaksınız. Kendi içsel düzeninizi kuracaksınız.
  • Sonra Ortaklık: Ancak ondan sonra, “Ben kendi başıma tamamım, lakin seninle olmak, benim bütünlüğümü zenginleştiriyor” diyebilen iki özgür ruh bir araya gelebilir.

İşte o zaman, ilişkiniz bağımlılığın prangalarından kurtulur ve gerçek bir büyüme başlar. Partnerinizin ayrışma çabası, sizi tehdit etmek yerine, sizin de büyümenize vesile olur.

Netice-i kelam, ey okur: Aşka girmeden önce, kendi ruhunuzu tamamlayınız. Aksi halde, kurduğunuz yuva, iki noksan ruhun sığındığı kırık bir barınaktan öteye gidemez.

Selametle…