Sana Hak, Bana Yasak: Ayrıcalıklı Normlar Üzerinden Kurulmuş Bir Sistem Eleştirisi
1. Sana hareket özgürlüğü, bana sınır ve yasak
- Nörotipik bir çocuk parkta bağırarak oynadığında: “Çocuk bu, enerjisini atıyor.”
- Otistik bir çocuk bağırdığında: “Rahatsız edici, susturun, çıkarsın.”
- Nörotipik biri metroda stres yaşadığında insanlar anlayış gösteriyor.
- Otistik biri duyusal kriz yaşadığında: “Tehlikeli, kontrol edilemiyor, uzaklaştırılsın.”
Yani birinin ifadesi doğal, diğerinin varlığı “sorun.”
2. Sana erişim, bana engel
- Şehir planlamasında “standart” vatandaş için her şey var: otopark, tabela, anons, AVM, yürüyen merdiven…
- Ama otistik birey için:
- Sessiz odalar yok,
- Yön bulmayı kolaylaştıracak görseller yok,
- Kalabalık, ses ve ışık her yerde.
Ve sonra deniyor ki: “Topluma entegre olun.”
Toplum kime göre, neye göre kuruldu?
3. Sana söz, bana susturma
- Nörotipik ebeveyn çocuğuyla ilgili saatlerce konuşabilir, kitap yazabilir, TV’ye çıkabilir.
- Otistik yetişkin kendi deneyimini anlatınca:
- “Çok hassas davranıyor”,
- “Abartıyor”,
- “O kadar da değildir.”
Yani herkes otizm hakkında konuşabilir, ama otistik bireyin kendisi konuştuğunda rahatsızlık yaratır.
4. Sana destek, bana ihmal
- Akademik başarısı yüksek bir özel gereksinimli çocuksa: burs, destek, övgü…
- Yoğun destek ihtiyacı olan çocuksa: “Sisteme yük”, “Kaynaştırmaya uygun değil”, “Evde eğitim alsın.”
Eğitim sisteminde bile “hak” değil, “verimlilik” esas.
5. Sana şefkat, bana sabır vaazı
- Nörotipik bir çocuğun zorlandığı durumlar için kampanyalar yapılır, toplumsal duyarlılık çağrısı gelir.
- Otistik çocuk için: “Annesi daha sabırlı olmalı, ailesi daha çok uğraşmalı, evde dursun daha iyi.”
Yani bazı çocuklar için çözüm aranır, bazı çocuklara ise susması öğütlenir.
6. Sana temsil, bana damga
- TV dizilerinde engellilik “ilham veren başarı öyküsü”yle temsil edilir.
- Gerçek hayatta otistik biri iş görüşmesine gittiğinde: “Takım çalışmasına uygun değil” denerek elenir.
Sembolik görünürlüğün ardında gerçek dışlayıcılık saklanır.
7. Sana özerklik, bana denetim
- Nörotipik bir birey kendi kararlarını alabilir: nerede yaşayacak, nasıl çalışacak, kiminle görüşecek…
- Otistik birey için: “Velisi karar versin”, “Henüz hazır değil”, “Kendi başına yaşayamaz.”
Birey olma hakkı bazılarına doğuştan verilirken, bazılarına hiçbir zaman tanınmaz.
SONUÇ:
“Sana hak, bana yasak” ifadesi;
toplumda kimin özne, kimin nesne,
kimin vatandaş, kimin yük,
kimin hak sahibi, kimin susturulabilir olduğuna dair çok net bir özet sunar.
Bu çarpık düzeni değiştirmek için önce şunu kabul etmeliyiz:
Eşitlik, aynı hakka sahipmiş gibi görünmek değil; farklı ihtiyaçlara göre adil bir yapı kurmaktır.


