“Türkiye eğer hâlâ padişahlıkla yönetilseydi”

“Türkiye eğer hâlâ padişahlıkla yönetilseydi” varsayımı üzerine hem tarihsel, hem sosyolojik, hem de kültürel olarak düşünmek gerekir. Elbette bu spekülatif bir senaryodur; ama olası sonuçları aşağıdaki gibi özetleyebiliriz:


🏛 1. Merkeziyetçi ve Hiyerarşik Bir Toplum Yapısı

  • Padişahlık devam etseydi, haklar yurttaşlara değil, kullara tanımlanırdı.
  • Anayasa, seçim, ifade özgürlüğü gibi kavramlar bugünkü kadar yaygın olmazdı.
  • Toplumda birey değil, sadakat ve itaate dayalı kimlikler öne çıkardı: “Tebaa” kültürü sürerdi.

🧠 2. Eleştirel Düşünce ve Bilim Gerilerdi

  • Medrese sistemi gelişmeye devam eder, modern üniversiteler ve laik eğitim gecikirdi.
  • Pozitif bilimler değil, din merkezli dogmatik öğretiler daha baskın olurdu.
  • Akademik özgürlük ve özgür düşünce alanı, büyük ihtimalle daha dar olurdu.

📺 3. Medya ve İfade Özgürlüğü

  • Sansür kurumu kalıcı hale gelirdi; eleştirel gazetecilik gelişmezdi.
  • Basın “padişahı yücelten” bir araç olur, toplum gerçek haber yerine saray anlatılarına maruz kalırdı.

🧕 4. Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Derinleşirdi

  • Kadınların seçme-seçilme hakkı büyük olasılıkla olmazdı.
  • Erkek egemen yapılar daha katı hale gelir, kadının kamusal hayattaki yeri çok daha sınırlı kalırdı.
  • Aile yapısı mutlak otoriteye dayanır, kadınların boşanma, çalışma gibi hakları büyük ölçüde engellenirdi.

🌍 5. Uluslararası İzolasyon

  • Modern ulus-devletlerin arasında bir monarşiyle yönetilen ülke olarak geri kalmış bir konumda olurduk.
  • Avrupa Birliği gibi yapılarla entegrasyon hayali bile olamazdı.
  • Türkiye, Suudi Arabistan veya Brunei gibi zengin ama kapalı, veya İran gibi teokratik modellerle kıyaslanırdı.

🛑 6. Sınıf Ayrımları Kalıcı Hale Gelirdi

  • Sosyal mobilite (bir sınıftan diğerine geçebilme) zayıflardı.
  • “Saray halkı”, “bürokrasi” ve “tebaa” ayrımı netleşir, asalet soyuna dayalı bir sistem sürerdi.

🗣️ 7. Toplumun Ruhsal Yapısı

  • Yurttaşlık yerine itaat kültürü, hak yerine merhamet beklentisi, eşitlik yerine güçlüyü kutsama anlayışı sürerdi.
  • Psikolojik olarak bireyler daha edilgen, korku ve minnet duygularıyla şekillenmiş olurdu.

🔚 Sonuç:

Cumhuriyet olmasaydı; kadınlar seçemez, halk sorgulamaz, eğitim özgürleşemezdi. Belki ekonomik anlamda zengin küçük bir sınıf olurdu, ama geniş halk kesimleri karar alma süreçlerine dahil olamaz, haklarını bile isteyemezdi.

Bu nedenle Cumhuriyet, yalnızca bir yönetim biçimi değil; bir insanlık, özgürlük ve eşitlik ideali olarak hâlâ tercih sebebidir.