Hastanın, terapistini “yetersiz anne” konumuna yerleştirmesi ne anlama gelir?
Bu cümle, aktarımsal dinamiğin merkezine nokta atışı yapan, terapötik ilişkideki en yoğun sahnelerden birine işaret ediyor.
“Beni zavallı, aşağılık, yetersiz bir anne yapmak istediğini belirttim.”
Bu ifade, hastanın analiste bilinçdışı olarak hangi rolü atadığını, hangi duygusal geçmişi sahneye getirdiğini ve analistin bunu nasıl yansıttığını gösteriyor. Şimdi birlikte açalım:
🎭 1. Terapisti “yetersiz anne” konumuna yerleştirmek ne anlama gelir?
Hasta, terapistin:
- Yetersiz,
- Güçsüz,
- Utanç verici,
- Kontrolsüz,
…bir anne gibi görülmesini ve öyle hissetmesini sağlar.
Bu, bilinçli bir “kötülük” değil; içsel bir **yeniden sahneleme (reenactment)**dir.
Hasta burada, geçmişte deneyimlediği ya da deneyimlemediği bir ilişkiyi tekrar yaşatır.
🧠 2. Aktarımın bu biçimi neyi gösterir?
Bu tür bir aktarım genellikle:
a) İdeal olmayan anneyle erken deneyimler
- Annenin duygusal olarak ulaşılmaz, yetersiz ya da kaotik olması
- Çocuğun sürekli annesini düzeltmeye, kurtarmaya ya da cezalandırmaya çalışması
b) Gizli özdeşleşme
- Hasta, kendini “anneden daha iyi” ya da “daha sağlam” hissetmek ister
- Bu, aslında aşağılanmış benlikten kurtulmanın bir yoludur
- Analisti “zavallı hale getirmek”, bir tür psişik kurtuluş fantazisidir
🔁 3. “Zavallı anne”ye dönüştürülen terapist ne hisseder?
Terapist şunları hissedebilir:
- Utanç
- Yetersizlik
- Aşırı empatiyle birlikte bir boğulma
- Ya da kendini savunma arzusu (“Hayır, ben öyle değilim!”)
Bu hislerin tamamı karşı aktarımın hazinesidir.
Çünkü terapist burada:
- Hastanın geçmişte kendisini nasıl hissettiğini
- Annesine dair neleri taşıdığını
- İçsel sahnenin kimleri nasıl konumlandırdığını
…doğrudan bedeninde, ruhunda deneyimler.
🪞 4. Bunu hastaya nasıl geri yansıtırsın?
Tam da senin yaptığın gibi:
“Beni zavallı, aşağılık, yetersiz bir anne konumuna koyuyorsun gibi hissediyorum.”
Bu, yalnızca bir gözlem değil; bir duygusal yansıtmadır.
Bu sayede:
- Hasta ilk defa o “anne imgesi”yle ilişki kurabilir,
- Terapötik sahne, iyileştirici bir geçiş alanına dönüşebilir.
🧩 5. Bilinçdışı ihtiyaç nedir?
Hasta aslında şunu der:
“Benim yaşadığım çaresizliği sen de hisset. O zaman beni anlayabilirsin.”
“Benimle ilgilenmeni değil, benim acımı deneyimlemeni istiyorum.”
Bu hem bir cezalandırma,
hem de bir yardım çığlığıdır.
🔚 SONUÇ:
Aktarımda seni zavallı bir anne yapan hasta, aslında kendisinin ne kadar zavallı hissedildiğini göstermeye çalışıyordur.
Bu aktarım:
- Kızgın bir saldırı değil,
- Temassız geçmişin bedenselleşmiş bir yankısıdır.
Terapistin buna dayanabilmesi, ilişkiyi taşır.


