Kurban, Kahraman, Komedyen: Engellilerin Medyatik Rolleri
Engelli bireylerin hikayeleri, toplum tarafından genellikle belirli kalıplara hapsedilir. Medya, engelli yaşamını, tüm nüanslarından ve karmaşıklığından arındırarak, kolayca tüketilebilir üç ana role indirger: Kurban, Kahraman veya Komedyen. Bu rollerin dışında kalan, yani engelliliğin sadece hayatın bir parçası olduğu sıradan gerçeklik, “bankalanamaz” olduğu için yok sayılır.
Kurban Olarak Engelli: “Acınası” ve Trajik Bir Anlatı
Bu rol, engelli bireyin çaresiz, acınası ve yardım muhtaç olduğu fikrini pekiştirir. Onların hayatları, zorluklar ve hüzünlerle dolu bir trajedi olarak sunulur. Bu anlatı, izleyicide merhamet ve yardım etme duygusunu tetiklerken, engelliliğin temel bir insanlık durumu değil, bir “kader” olduğu algısını güçlendirir.
- Güncel Haber Örneği: Bir haber programında, zor koşullarda yaşayan engelli bir ailenin hikayesi, dramatik bir müzik eşliğinde ve “Hayırseverler bu ailenin yardımına koştu” gibi başlıklarla sunulur. Odak noktası, ailenin içsel gücü değil, dışarıdan gelen yardıma olan bağımlılığıdır.
- Film Örneği: Me Before You (Senden Önce Ben) gibi filmler, engelli karakteri (Will), engelsiz bir karakterin (Louisa) hayatına anlam katması için var olan, trajik bir figür olarak sunar. Engelli karakterin hayatı, acı dolu bir sonla biterken, engelsiz olanın hayatı olumlu yönde değişir.
Kahraman Olarak Engelli: “İlham Pornosu” ve İmkansız Beklentiler
Engelli bir birey, zorluklara rağmen başarılı olduğunda, bu durum genellikle “ilham verici” bir kahramanlık hikayesi olarak pazarlanır. Bu anlatı, “Benim bahane üretmeye hakkım yok” gibi söylemlerle, engelli olmayan insanları motive etmek için kullanılırken, engelli bireyin yaşadığı sistemik zorlukları görmezden gelir.
- Güncel Haber Örneği: Olimpiyatlarda başarılı olan paralimpik bir atletin hikayesi, “Engelleri Aşan Adam” gibi başlıklarla verilir. Haber, atletin azim ve kararlılığına odaklanırken, ona bu başarıyı getiren erişilebilirlik, erken destek ve toplumsal kabul gibi faktörler arka planda kalır.
- Film Örneği: The Intouchables (Can Dostum) gibi filmler, engelli karakteri (Philippe) ve onun bakıcısını (Driss), toplumsal tabuları yıkan ilham verici bir ikili olarak sunar. Film, engelli bireyin varlığını, engelsiz birine “ders vermek” için kullanır. Bu “ilham pornosu” olarak adlandırılan durum, engelli bireyi, engelsizlerin vicdanını rahatlatmak için kullanılan bir araca dönüştürür.
Komedyen Olarak Engelli: “Garip” ve Eğlence Kaynağı
Özellikle otistik bireylere yönelik olan bu rol, onların farklı sosyal etkileşim tarzlarının veya davranışlarının mizah malzemesi olarak kullanılmasına dayanır. Bu, seyircinin farklılığı “gülerek” normalleştirmesini sağlarken, aslında bu farklılığın nedenlerini ve getirdiği zorlukları tamamen yok sayar.
- Güncel Haber Örneği: Bir talk show programında otistik bir konuk, sosyal ipuçlarını kaçırması veya doğrudan konuşması üzerinden gülünç duruma düşürülür. Sunucu ve seyirciler gülerken, konuyla ilgili uzmanlar veya aktivistler, otistik bir insanın yaşadığı iletişim zorluklarının aslında birer mücadele olduğunu belirtmez.
- Dizi/Film Örneği: Engelli karakterlerin, “garip” veya “acayip” davranışlarıyla komik anlar yarattığı yan karakter rolleri, bu durumu pekiştirir. Onlar, ana karakterin gelişimine hizmet eden, şakaya konu olan tiplerdir.
Sonuç: Yok Sayılan Gerçeklik
Bu üç rol, engelli insanların hayatlarının sadece küçük birer parçasıdır. Gündelik yaşamda engelli bireyler, ne trajik kurbanlar ne de ilahi kahramanlardır. Onlar, tıpkı herkes gibi, hayatın tüm zorluklarını, sevinçlerini ve sıradan anlarını yaşayan insanlardır.
Ancak bu sıradan, “bankalanamayan” gerçeklik, medyanın ve toplumun dikkatini çekmez. Çünkü bu gerçeklik, izleyicinin vicdanını rahatlatmaz veya ona kolay bir ilham vermez. Engelli bireylerin kendi hikayelerini anlattığı platformların çoğalması, bu kalıpları kırmanın en önemli adımıdır. Sadece o zaman, bir engelli birey, olduğu gibi, tüm karmaşıklığıyla kabul edilebilir.



