“Anima, ‘Hayat veren bir daemondur*’ Ne Demektir ?

“Anima is a life-giving daemon who plays his elfin game above and below human existence” ifadesi, C. G. Jung’un, anima arketipinin bir erkeğin psişesi üzerindeki merkezi, özerk ve yaratıcı gücünü tanımlamak için kullandığı güçlü ve simgesel bir ifadedir.

Bu ifade, anima’nın rolünü mistik veya dogmatik bir kavramdan ziyade, ampirik olarak gözlemlenebilen, psişik yaşamın bağımsız bir faktörü olarak açıklar.

İfadenin kaynaklardaki karşılığı ve anlamı şöyledir:

  • Şeytan

1. Anima: Yaşayan Varlık (The Living Thing)

Anima, kelimenin temel Latince anlamıyla “ruh” veya “can” anlamına gelir, ancak Jung bu kavramı dogmatik anlamda (anima rationalis) kullanmaz. Anima, insandaki yaşayan şeydir, kendi kendine yaşayan ve hayata neden olan şeydir.

  • Hayat Veren Nefes: Tanrı’nın Adem’e canlı bir nefes üflemesi (anima) örneğinde olduğu gibi, anima, insanın yaşaması için gereken sihirli nefesi, yani hayati özü simgeler.
  • Psişik Yaşamın Kaynağı: Anima, bilincin arkasındaki bir yaşamdır ve bilincin kendisinin ondan doğduğu (arises) bir kaynaktır. Psişik yaşamın büyük bir kısmı bilinçdışı bir yaşamdır ve anima, bilinci her taraftan çevreleyen bu alanı temsil eder.

2. Daemon ve Elfin Oyunu (Daemonism and Elfin Game)

Anima, basit bir ruh değil, daemonik bir varlık olarak tanımlanır. Bu, onun üzerimizde güçlü, numinöz (kutsal ürperti uyandıran) ve özerk bir etkiye sahip olduğu anlamına gelir.

  • Bağımsızlık ve Spontanite: Anima, insanın kendi iradesiyle yaratabileceği bir şey değildir. Tam tersine, o bir a priori elementtir; yani kişinin ruh hallerinde, tepkilerinde, dürtülerinde ve psişik yaşamdaki kendiliğinden (spontane) olan diğer her şeyde var olan önceden koşullandırıcı bir faktördür.
  • Büyüleyici ve Tehlikeli: Anima’nın dokunduğu her şey numinöz, koşulsuz, tehlikeli, tabu ve büyülü hale gelir. O, iyi niyetli masum adamın cennetindeki yılandır. Anima, hayatın kendisi hem iyi hem de kötü olduğu için, hem iyiyi hem de kötüyü ister; onun elfvari (elfin) aleminde bu kategoriler mevcut değildir.
  • Maddenin Eylemsizliğini Hayata Çekmek: Anima, hileli yanılsama oyunuyla (cunning play of illusions), yaşamayı istemeyen maddenin eylemsizliğini hayata çeker. O, insan inansın ve hayatı yaşasın diye inanılmaz şeylere inanmamızı sağlar.

3. Hayatın Tüm Girişiminin Temeli (The Whole Venture of Life)

İfadenin son kısmı, anima’nın, varoluşun tamamlanması için ne kadar hayati olduğunu vurgular:

  • Atalet Karşıtı Güç: Eğer anima’nın sıçrayışı ve parlaması (leaping and twinkling) olmasaydı, insan en büyük tutkusu olan atalet (idleness) içinde çürür giderdi.
  • Hayatın Tüm Girişimi: “Ruha sahip olmak, hayatın bütün girişimidir” (to have soul is the whole venture of life). Bu, bireyin ruhunun daemonik doğasını kabul etme ve onunla başa çıkma gerekliliğini ifade eder. Bu daemon, insan varoluşunun altında ve üstünde elfvari oyununu oynar.

Sonuç olarak, “hayat veren daemon” tanımı, anima’nın basit bir duygusal durum veya fantezi olmadığını; aksine, bilinçli kontrolün ötesinde hareket eden, bireyin canlılığını, esnekliğini ve hayati enerjisini sağlayan, ancak aynı zamanda ahlaki ve rasyonel beklentilere uymayan özerk bir psişik gerçeklik olduğunu belirtir.