C. G. Jung’a Göre Kız Çocuklarındaki Anne Kompleksini Tanımlayan Dört Alt Tipi
Jung, kız çocuktaki anne kompleksinin, dişil tarafın aşırı gelişimi (hipertrofisi- artma-yoğunlaşma) veya körelmesi (atrofisi) ile sonuçlanabileceğini belirtir.
a. Annelik Öğesinin Aşırı Gelişimi (Hypertrophy of the Maternal Element)
Bu tipte, annelik içgüdülerinde bir aşırı büyüme söz konusudur.
| Psikolojik Mekanizma (Kaynaktaki Tanım) | Gündelik Hayat Örneği |
|---|---|
| Tek hedef çocuk doğurmaktır. Kendi kişiliği ikincil öneme sahiptir; hayatı, başkaları aracılığıyla (çocukları, kocası, akrabaları) yaşanır. | Örnek: “Herkesin Annesi” olarak tanınan, kendi hobileri veya kariyeri olmayan bir kadın düşünün. Hayatındaki tüm enerjiyi, komşusunun kedisini beslemekten, yetişkin çocuklarının iş sorunlarını çözmeye ve kocasına ne giyeceğini söylemeye kadar, başkalarının ihtiyaçlarını gidermeye harcar. Kendi varoluşunu, yalnızca bakım verdiği nesnelerle özdeşleşerek sürdürür. |
| Bilinçdışı Eros’u, iktidar arzusu olarak ifade bulur. Bu tip kadınlar, sürekli “başkaları için yaşıyor” gibi görünseler de, gerçek bir fedakârlık yapma yeteneğinden yoksundur. | Örnek: Bu kadın, çocuklarının üniversite tercihlerine, evlilik kararlarına ve hatta oturdukları semte fanatik bir ısrarla müdahale eder. Amacı sevgi göstermek olsa da, bu sevgi aslında acımasız bir iktidar arzusuna (will to power) dönüşmüştür. Çocukları büyüdüğünde bile onlara sahip olma hakkına odaklanır, tıpkı Demeter’in kızına sahip olma hakkı için tanrıları zorlaması gibi. |
b. Eros’un Aşırı Gelişimi (Overdevelopment of Eros)
Bu tip, annelik içgüdüsünün tamamen silinmesi ve yerine Eros’un (ilişki kurma kapasitesinin) aşırı gelişmesiyle karakterizedir.
| Psikolojik Mekanizma (Kaynaktaki Tanım) | Gündelik Hayat Örneği |
|---|---|
| Aşırı gelişmiş Eros, başkalarının kişiliğine anormal bir vurgu yapar, ancak annelik içgüdüsü yok olduğu için bu ilgi geçicidir. Babayla bilinçdışı ensest ilişkiye yol açabilir (babayla bilinçdışı düzeyde rekabet ve cinsel çekim). | Örnek: “Evlilik Yıkıcısı” veya “Gönül Avcısı” olarak bilinen bir kadın düşünün. Bu kadın, genellikle evli erkeklerle romantik ve sansasyonel ilişkilere girmekte anormal bir ilgi duyar. Amacı, erkeğin kendisi değil, bir evliliği yıkma fırsatını yakalamaktır. Hedefine ulaşıp ilişkiyi resmileştirdiğinde, annelik içgüdüsü eksik olduğu için ilgisi anında kaybolur ve bir sonraki avına geçer. |
| Annenin kıskançlığı ve anneyi geride bırakma arzusu sonraki girişimlerin ana motifleri haline gelir. Bu tür kadınlar, yaptıklarına tamamen kör görünürler (kaynakta “remarkable unconsciousness” olarak geçer). | Örnek: Annesi baskın ve eleştirel bir “Ev Kadını” tipi ise, kızının tüm çabası, annesinin onayladığı geleneksel dişi rolünü reddetmek ve daha çekici/tutkulu bir figür olmak üzerine kurulur. Bu, yıkıcı sonuçlara yol açsa bile, bilinçsizce bir rekabeti sürdürme arzusudur. |
c. Anneyle Özdeşleşme (Identity with the Mother)
Bu durumda kız, anne tarafından felç edilmiştir. Kendi kişisel inisiyatifi donmuştur.
| Psikolojik Mekanizma (Kaynaktaki Tanım) | Gündelik Hayat Örneği |
|---|---|
| Kız, annesinin bir uzantısı haline gelir, gölge bir varoluş sürer ve dişil girişimi felç olur. Bu “kansız kızlar” evlilik piyasasında yüksek bir değere sahiptir çünkü boşlukları erkeğin kendi fantezilerini yansıtmasına izin verir. | Örnek: “Müreffeh Gölge” olarak bilinen, 30’lu yaşlarında ve hala annesiyle yaşayan bir kadın düşünün. Annesinin ona kıyafet seçmesi, iş başvurularını yapması veya sosyal takvimini ayarlaması normaldir. Kendi fikirleri sorulduğunda, annesinin görüşlerini papağan gibi tekrarlar. Kocası (eğer evlenirse), ona ne isterse yükleyebileceği pasif ve masum bir figürle evlendiğini düşünür. |
| Kız, annesine bağımlı olsa da, onu bilinçsizce despotça yönetmeye çalışır. Bu durum, kendisini sürekli mağdur masum rolünde oynamasına ve erkeğin üstün bir tavırla bu zayıflıkları kabul etme “ayrıcalığına” sahip olmasına neden olur. | Örnek: Kız, annesinin ona bakmasını, ama aynı zamanda annenin hayatını da kendi varlığına adaması gerektiğini düşünür. Annesinin her hareketini pasif-agresif yollarla, sürekli hastalanarak ya da duygusal olarak çökererek kontrol eder. Böylece annesine sürekli bir kan nakli yaparak annesinin yaşamını uzatır gibi görünür (sanki annesinin hayatı ona bağlıdır). |
d. Anneye Direnç (Resistance to the Mother)
Bu tip, baskın annelik otoritesine karşı ezici bir dirençle karakterizedir.
| Psikolojik Mekanizma (Kaynaktaki Tanım) | Gündelik Hayat Örneği |
|---|---|
| Bütün içgüdüler olumsuz dirence odaklanır. Slogan: “Yeter ki Anne gibi olmasın!”. Bu kadın, ne istemediğini çok iyi bilir, ancak kendi kaderini ne olarak seçeceği konusunda tamamen kararsızdır. | Örnek: Bir kadın (örneğin Annesi bir ev hanımı ve geleneksel dindar ise), kasıtlı olarak tam tersi bir yaşam sürer: evlenmeyi reddeder, dağınık bir yaşam tarzını benimser ve kasıtlı olarak alışılmadık ve aykırı kıyafetler giyer. Bu direnç, kendi hayatını kurmak yerine, tüm enerjisini annesi olmamanın üzerine kurduğu için içsel olarak felç kalmıştır. |
| Anneye karşı direniş, nesnelere karşı sabırsızlık, sakar davranışlar ve giyimde kötü zevk gibi somutlaşabilir. Direniş, annenin materia (madde, beden) temsilcisi olmasına karşı olduğu için, annelik görevleri, evlilik ve hatta adet düzensizlikleri gibi bedensel süreçler bile dayanılmaz gelir. | Örnek: Mutfakta sürekli eşyaları kıran, tamirat işlerinde sabırsız olan veya kasıtlı olarak çevresi tarafından zevksiz bulunan kıyafetleri giyen bir profesyonel kadın (örneğin bir avukat). Kendi bilinçdışında, bu davranışlar annenin temsil ettiği düzen, doğa ve maddiyata karşı bir “inadım inat” gösterisidir. |
Siz hangisini kendinize daha yakın hissediyorsunuz ?


