Spinoza’nın Ethica’sı Üzerine [1]
Ne çok severim o soylu insanı
sözcüklerle anlatamayacağım kadar çok
Ama korkarım yalnız kalacak
başında bir haleyle.
Sıradan bir zavallıyı,
özgürlüğe kavuşturamazsın,
umursamaz Amor Dei’yi [2] ve
hayat yaka paça sürükler onu.
Doruklar yalnızca kanını dondurur,
akıl onun için anlamsız bir şeydir [3]:
Mal mülk, kadınlar, şan şeref, bir de ev,
tepeden tırnağa bunlardır onu saran.
Hoşgörmen gerek beni,
burada Münchhausen [4] aklıma geliyorsa
ki hiç kimsenin yapamadığını yapıp, başarmıştı
kendi saç kuyruğunu çekerek kurtulmayı bataklıktan.
Düşünüyorsun bu örneğin bize gösterdiğini
tam da şu öğretinin insanlara verebileceği şeyi.
Güven verici görünüşe aldanma:
Yüce insanlar öyle doğanlardır.[5]
Notlar
[1] “Zu Spinoza’s Ethik” Cemal Bâli Akal, Özgürlüğün Geleceği Yoktur – Edebiyatta Spinoza, Dost, 2006, s. 68.
[2] Tanrı sevgisi.
[3] Almanca orijinali “schale Kost”. İngilizceye “bayat ekmektir” olarak çevrilmiş.
[4] Karl Friedrich Hieronymus, Münchhausen baronu (1720-1797). Rus ordusunda görev alarak Türklere karşı savaştı. Ülkesine dönüşte, dostlarına inanılmaz savaş ve av öyküleri anlatarak ün yaptı. Örneğin, atıyla birlikte düştüğü bir bataklıktan, saçının kuyruğunu yukarıya çekerek, hem kendini, hem atını kurtardığını anlattığı öykü bunlardan biridir. (Cemal Bâli Akal)
[5] “Zum Erhabenen muss man geboren sein”, “insan yücelikte doğmuş olmalı”.