Bedensizleştirilen Tin ve Somutlaştırılan Madde Ruhu Nedir ?

Marion Woodman’ın Jungcu analizlerinde “Ruh Yapımı” (Soul Making) sürecinin karşılaştığı en temel tehlikeyi, yani eril ve dişil enerjinin aşırı ve sağlıksız kutuplaşmasını ifade etmektedir.

Ruhun (soul)—Woodman’ın “bilinçli dişillik” (conscious femininity) olarak anladığı cevherin—tehlikede olmasının iki ana yolu vardır: bedensizleştirilen tin (disembodied spirit) ve somutlaştırılan madde (concretized matter).

İşte bu iki tehlikenin bilinci nasıl tehdit ettiğinin açıklaması:

1. Ruh (Conscious Femininity) Nedir?

Woodman, Ruhu (Soul) bilinçli dişillik (conscious femininity) olarak anlamaktadır. Bu ruhun özü, kişinin duygusal derinliği, yaratıcılığı, değeri ve yaşamsal gücü ile ilgilidir. Psikolojik bütünleşme için (içsel evlilik), bu ruhun damıtılması ve korunması zorunludur.

2. Bedensizleştirilen Tin (Disembodied Spirit) Tehdidi

“Bedensizleştirilen tin,” bedeni ve maddesel gerçekliği reddeden veya ondan kopuk olan aşırı eril (masculine) veya zihinsel (mental) enerjiyi temsil eder.

  • Tanımı: Bu, maddeyle ve duygularla teması kaybetmiş olan, saf idealizm, mantık, hedefler ve otoriteye bağlılığı temsil eden bir enerjidir.
  • Zararları: Eğer tin bedensizleşirse, “melek gibi uçar, ancak inecek yeri yoktur”. Bu, yalnızca arketipsel enerji olarak hızla geçip gider ve bedeni yanmış bir kabuk (burned-out shell) olarak bırakır. Bu durum, erkeğin kendiliğinden var olduğu için hakkı olduğunu düşündüğü bir Cennet (Paradise) arayışına girmesiyle, ya maddeden kaçan bir kurban ya da maddeye karşı savaşan bir isyankâr haline gelmesine neden olur.
  • Ruhun İhmali: Bu durumdaki eril ego, duygusuzdur (no feeling) ve idealleri yüceltirken, ruhun gerektirdiği deneyimsel acıyı ve hissi atlar, bu da bilinçli dişilliğin (ruhun) tehlikeye girmesine yol açar.

3. Somutlaştırılan Madde (Concretized Matter) Tehdidi

“Somutlaştırılan madde,” ruhsal ya da bilinçli ışığı kabul etmeyi reddeden aşırı dişil (feminine) veya materyalist enerjiyi temsil eder.

  • Tanımı: Somutlaşmış madde, derin bilinçdışında değişmesini istemeyen ve atalete (inertia) saplanmış olan “taşlaştıran eski anne” (old petrifying mother) arketipiyle ilişkilidir.
  • Zararları: Bu durum, dişil enerjinin ışık geçirmez, katı ve donuk hale gelmesini ifade eder. Bu, kişiyi “Medusa’nın kurbanı” haline getirir; kişi yorulur, katılaşır ve çevresindekileri de taşa dönüştürür. Bu madde, gerçek duygusal değerden yoksundur.
  • Bağımlılıklar: Somutlaşmış maddeleşme, çoğu zaman bağımlılıklar (addictions) aracılığıyla kendini gösterir; birey, bedeni üzerinde kontrol sahibi olan, ancak sevgi ve bilinçten yoksun bir tiran haline gelir. Woodman’a göre, ejderhayı öldürmeye yönelik yüzyıllık çaba (solar hero myth), bilinçdışı annenin arka kapıdan geri dönerek somut materyalizme tapınmaya (worship of mother in concrete materialism) dönüşmesiyle sonuçlanmıştır.

Sonuç: İçsel Bütünleşmenin Zorunluluğu

Ruhun damıtılması (distillation) ve korunması, bedensizleştirilen tin ile somutlaştırılan madde arasındaki bu çatışma ve tehlike döngüsünün aşılmasını gerektirir. Ruhun korunması, cinsiyetler arasında yeni bir ortaklığın temellerini atmak için zorunludur.

Rilke’den yapılan alıntı bu durumu özetler: Kişi, cinsiyetleri anlamsız bir çatışma içinde tutan sınırlar ortadan kalkana kadar dinlenmemelidir. Bu, bilinçli dişilliğin (Ruh) ne saf idealizme (tin), ne de katı materyalizme (madde) kapılmadan, sevgi ve bilinçle donatılmış kendi bedeninde (soul in matter) köklenmesiyle mümkündür.