Bireysel Değişim Yetmez: Psikologlar Neden Anarşizmi Savunmalı?

Dert, Sadece Senin Değil, Koca Devletin!

Yazar: Âkil Bîçare (Otoritenin Kargaşa Dediği Yer, Aslında İnsanlığın Doğal Düzenidir.)


Aziz Okuyucularım, Ey Bireysel Terapiye Sığınıp Dünyayı Unutanlar!

Şimdi size, Dennis Fox adlı o uyanık psikologun, insancıl psikolojinin (Humanistic Psychology) en büyük tabusuna nasıl saldırdığını anlatacağım: Devlet! Biz psikologlar, genellikle insanların şahsi dertlerini (nevrozlarını) tedavi edip, “dünya düzelsin” diye bekleriz. Lakin Fox, bu düşüncenin koca bir yanılgı olduğunu söylüyor ve radikal bir çağrı yapıyor: Psikologlar, Anarşizmi savunmalıdır!

Anarşizm mi? Evet, yanlış duymadınız. Ama öyle elinde bomba, aklı fikri kaos olan bir deli saçması değil; bu, insanın en doğal, en sağlıklı ve en ahlaki toplum düzenidir.

I. Gündelik Korku ve Anarşizmin Yanlış Adı

Bizim gazete okuyan, televizyon izleyen vatandaş, “anarşi” kelimesini duyunca hemen titremeye başlar. Aklına kaos, düzensizlik, yağma gelir.

  • Sistemin Yalanı: Politikacılar ve medya, “Güçlü merkezi hükümet, düzen ve barış demektir!” yalanını beynimize kazımıştır.
  • Anarşizmin Gerçeği: Oysa klasik anarşistler (Kropotkin, Bookchin), bunun tam tersini savunur: Asıl kaos ve insan ihtiyaçlarının karşılanmasının zorluğu, hiyerarşik ve merkezi devletin büyümesinden kaynaklanır! Onların istediği, kuralsızlık değil, devletsiz, adem-i merkeziyetçi, küçük, özerk ve işbirlikçi topluluklar düzenidir.

II. Psikolojinin Dört Ana Nedeni: Neden Anarşizm Sağlıklıdır?

Fox, insancıl psikologların, Anarşizmi savunması için dört temel sebep sunar. Bu sebepler, insanın temel psikolojik ihtiyaçlarından doğar:

  1. Ahlaki Gerekçe (Felsefi): Devlet, iki asır önce küçük bir zümrenin yazdığı yasalara dayanır. Oysa insan, sadece kendisinin yapımında bizzat yer aldığı kararlara ahlaken bağlıdır. Anarşizm, yerel, doğrudan demokrasiyi ve fikir birliğini (consensus) savunur. Bu, bireysel değerlere en uygun olanıdır.
  2. Doğal Form (Antropolojik): Antropologlar der ki, insanlığın tarihi, küçük, eşitlikçi ve hiyerarşik olmayan topluluklarla geçmiştir. Merkezi devlet, insanlık evrimi açısından çok hızlı ve uyumsuz (maladaptive) bir sapmadır. Bizim ruhumuz, hâlâ küçük bir cemaat hayatına adapte olmaya çalışıyor!
  3. Ruhsal Sağlık (Psikolojik): İnsan, iki çelişkili ihtiyacın dengesini arar: Kişisel özerklik (autonomy) ve psikolojik cemaat duygusu (sense of community). Güçlü bir devlet bu ihtiyaçları böler. Anarşizm, ancak küçük, yüz yüze topluluklarda özerkliği ve işbirliğini aynı anda sağlayarak, bu dengeyi sunar.
  4. Ekolojik Zorunluluk: Küresel krizler (kaynak kıtlığı, çevre felaketi), merkezi, açgözlü devletlerin değil, yerel, işbirlikçi küçük grupların yönetimiyle çözülebilir. Merkezi otorite, genellikle sorunları çözmek yerine, daha fazla merkeziyetçilik (felaketi büyütme) önerir.

III. Bireysel Terapi Yetmez: Özgürlük Kapısı

Fox, kişisel dönüşümün (bireysel terapi) otomatik olarak sosyal dönüşüme yol açacağı yanılgısından kurtulmamız gerektiğini söyler.

  • İyimserlik Yetmez: Sadece “iyi niyetli” olmak, dünyayı kurtarmaz.
  • Sonuç: Psikologların görevi, kendi kendilerine “Anarşizm mümkün mü?” diye sormak değil; bu psikolojik olarak sağlıklı toplumu bir uzun menzilli hedef olarak belirlemek ve toplumun bu yönde değişmesi için eylem çağrısı yapmaktır.

Velhasıl: Eğer bir psikologsanız, sadece hastanızın içindeki hiyerarşiyi tedavi etmekle kalmayın. Dışarıdaki, ruh sağlığını bozan o koca hiyerarşik devleti de sorgulayın! Zira anarşizm, kargaşa değil, insanın psikolojik ihtiyaçlarına en uygun ahlaki düzenin adıdır.

Kaynak Yazı :

https://www.dennisfox.net/papers/4reasons.html