Kategori: Arkeoloji

Oylum Höyük’te Keşfedilen Hitit Tabletleri Anadolu Tarihini Yeniden Şekillendiriyor

Oylum Höyük, Güneydoğu Anadolu’nun en büyük arkeolojik alanlarından biri olarak, Suriye sınırında yer alan stratejik konumuyla dikkat çeker. Bu höyükte yürütülen kazı çalışmaları, 1989 yılından beri sistematik biçimde sürdürülmekte olup, özellikle Geç Tunç Çağı’na dair bulgularla zenginleşmiştir. Son dönemde, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Gaziantep Üniversitesi ve Kilis Valiliği’nin ortaklığıyla yürütülen

OKUMAK İÇİN TIKLA

El-Ubeyd Kültürü, Sümer ve İbrani Geleneklerine Yansımaları

Erken Yerleşim Alanları ve Coğrafi Temeller El-Ubeyd dönemi, Mezopotamya’nın güneyindeki alüvyon ovalarında, yaklaşık MÖ 5500 ile MÖ 3700 yılları arasında uzanan bir arkeolojik evreyi kapsar ve bölgenin tarımsal devriminin temel taşlarını oluşturur. Tell al-‘Ubayd kazı alanından adını alan bu kültür, Dicle ve Fırat nehirlerinin düzenli taşkınlarıyla zenginleşen çökeltili topraklar üzerinde

OKUMAK İÇİN TIKLA

Altamira Mağarası’nın Duvar Resimlerinin Pigment Analizi: Üst Paleolitik Dönemde Sanat ve Malzeme Bilgisinin İzleri

Altamira Mağarası, İspanya’nın Cantabria bölgesinde yer alan ve Üst Paleolitik döneme ait duvar resimleriyle ünlü bir arkeolojik alan olarak, insanlık tarihinin sanatsal ve teknolojik evrimine dair eşsiz bilgiler sunar. Mağaranın duvarlarındaki resimler, yaklaşık 36.000 ila 14.000 yıl öncesine tarihlenir ve özellikle bizon figürleriyle tanınır. Pigment analizi, bu resimlerin oluşturulmasında kullanılan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ayvalık’taki Sualtı Köprüsü: İnsanlığın Avrupa’ya Göçünde Yeni Bir Sayfa

Keşfin Temel Bulguları Ayvalık kıyılarında 2022 yılında başlayan ve 2025’te sonuçlanan arkeolojik kazılar, bölgenin Paleolitik dönemde insanlık tarihindeki kritik rolünü ortaya koydu. On farklı konumda toplam 138 taş alet bulundu; bu aletler, 200 kilometrekarelik bir alanda dağılmış durumda. Buluntular arasında el baltaları, yontma aletler ve Levallois tekniğiyle üretilmiş pullar öne

OKUMAK İÇİN TIKLA

5000 Yıllık İnsan Kemiklerinden Yapılmış Nesneler Liangzhu Kültüründe Keşfedildi

Keşfin Temel Özellikleri Arkeolojik kazılarda ortaya çıkarılan bu buluntular, Çin’in doğu bölgesinde yer alan Liangzhu kültürünün Neolitik dönemine ait kalıntılardan oluşuyor. Yaklaşık 5000 yıl öncesine, yani MÖ 3000-2500 yılları arasına tarihlenen kemikler, sistematik bir şekilde işlenmiş insan iskelet parçalarını içeriyor. Toplamda incelenen 183 insan kemiği arasında 52’si belirgin işlem izleri

OKUMAK İÇİN TIKLA

Etiyopya’daki Antik Fosil ve İnsanlık Tarihinin Yeniden Şekillenişi

Keşfin Anatomisi ve Önemi 2013 yılında Etiyopya’nın Afar bölgesinde, bir uluslararası araştırma ekibi tarafından gerçekleştirilen kazı çalışmaları, insan evrimine dair anlayışımızda devrim yaratacak bir keşfle sonuçlandı. Ledi-Geraru’da bulunan ve yaklaşık 2.8 milyon yıl öncesine tarihlenen bir hominin çene kemiği (LD 350-1), insansıların tarihine dair kritik bir boşluğu doldurdu. Bu fosil,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Homo habilis’in Taş Aletleri ve Avlanma Tekniklerindeki Devrim

Taş Aletlerin Ortaya Çıkışı İnsan evriminin erken dönemlerinde, yaklaşık 2.6 milyon yıl önce Homo habilis, taş aletler üretmeye başlayan ilk hominin türlerinden biri olarak öne çıkar. Oldowan alet kültürü olarak bilinen bu basit ama etkili teknoloji, çakıl taşlarının kasıtlı bir şekilde yontulmasıyla keskin kenarlı aletler oluşturulmasını sağladı. Bu aletler, genellikle

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ani Harabeleri: Orta Çağ Anadolu’sunun Mimari Kesişim Noktası

Ani Harabeleri, Kars’ın doğu sınırında Arpaçay Vadisi’nde yer alan bu antik kent, Orta Çağ’ın en dinamik yerleşimlerinden biri olarak, çeşitli egemenliklerin izlerini taşır. 10. yüzyılda Ermeni Bagratuni Krallığı’nın başkenti olarak yükselen Ani, 11. yüzyılda Selçuklu fethiyle yeni bir evreye girmiş, ardından Gürcü, İlhanlı ve Karakoyunlu yönetimleri altında kalmıştır. Kentin kilise

OKUMAK İÇİN TIKLA

Çatalhöyük’te Keşfedilen 8 Bin 600 Yıllık Ekmek ve Toplumsal Yapı Sırları

Yerleşimin Temel Özellikleri Çatalhöyük, Konya’nın Çumra ilçesi yakınlarında yer alan ve Neolitik Dönem’e tarihlenen bir höyük yerleşimidir. Doğu höyüğü, MÖ 7400-6200 yılları arasında 18 katmanlı bir yapıya sahiptir ve yaklaşık 13 hektarlık bir alanı kaplar. Bu alan, erken tarım toplumlarının yoğun yerleşim örneğini sunar; evler bitişik olarak inşa edilmiş, sokaklar

OKUMAK İÇİN TIKLA

İlk Şehir Devletlerinin Çevresel Krizleri ve Uyum Stratejileri

1. Şehir Devletlerinin Ortaya Çıkışı ve Çevresel Bağlam Şehir devletlerinin ortaya çıkışı, yaklaşık MÖ 4. binyılda Mezopotamya, İndus Vadisi ve Nil Nehri bölgelerinde yoğunlaşmıştır. Bu bölgeler, verimli alüvyonlu topraklar ve su kaynaklarının bolluğu sayesinde tarımsal üretimi desteklemiş, yerleşik yaşamı ve toplumsal örgütlenmeyi mümkün kılmıştır. Ancak, bu coğrafyalar aynı zamanda çevresel

OKUMAK İÇİN TIKLA

Maya Tarımının Çevresel Sınırlamalara Çözümleri

Maya Tarımının Coğrafi ve İklimsel Zorlukları Maya uygarlığı, Orta Amerika’nın tropikal ormanlarında, özellikle bugünkü Guatemala, Belize, Honduras ve Meksika’nın Yucatán Yarımadası’nda gelişmiştir. Bu bölge, yoğun yağmur ormanları, sınırlı verimli topraklar ve düzensiz yağışlarla karakterizedir. Yağışlar mevsimsel olarak yoğunlaşırken, kurak dönemler tarımsal üretimi tehdit etmiştir. Toprakların çoğu, besin açısından fakir ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

12 Bin Yıllık İnsan Yüzlü Dikili Taş: Karahantepe’nin Arkeolojik Keşfi

Keşfin ÖnemiKarahantepe’de bulunan 12 bin yıllık insan yüzlü dikili taş, Neolitik döneme ait önemli bir arkeolojik buluntu olarak öne çıkıyor. Bu taş, yaklaşık 2,5 metre yüksekliğinde ve insan yüzü özelliklerini taşıyan bir kabartma ile şekillendirilmiş. Göbeklitepe ile aynı dönemde inşa edildiği düşünülen bu yapı, insanlık tarihinin erken dönemlerine dair yeni

OKUMAK İÇİN TIKLA

Patara Meclis Binası: Antik Dönem Temsil Sistemlerinin Merkezi

Patara Antik Kenti’nde yer alan Likya Meclis Binası, MÖ 2. yüzyılın sonlarında inşa edilmiş bir yapı olarak, Likya Birliği’nin yönetim mekanizmalarının fiziksel bir yansımasını oluşturur. Bu bina, yarım daire şeklinde bir oturma düzeniyle tasarlanmış olup, yaklaşık 1400 kişilik kapasitesiyle dönemin en büyük meclis salonlarından birini temsil eder. Kazı çalışmaları, özellikle

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ulucak Höyüğü’nde Keşfedilen 8000 Yıllık Kil Figürinler Neolitik Döneme İlişkin Neler Anlatır

Ulucak Höyüğü’nün Yerleşim Özellikleri Ulucak Höyüğü, İzmir’in Kemalpaşa ilçesinde konumlanan ve Batı Anadolu’nun en erken Neolitik yerleşimlerinden biri olarak tanımlanır. Höyük, Gediz Nehri’nin bir kolu olan Nif Çayı’nın batı ve güneyinde yer alır; kuzeyinde Spil Dağı, güneyinde ise Nif Dağı yükselir. Bu coğrafi konum, Ege Denizi’ne geçişi sağlayan Belkahve Geçidi’nin

OKUMAK İÇİN TIKLA

Homo Floresiensis’in Küçük Beyni: Bilişsel Sınırların Derinliklerinde Bir Yolculuk

Homo floresiensis, Endonezya’nın Flores Adası’nda keşfedilen ve yaklaşık 50.000 yıl öncesine kadar yaşamış bir insan türü olarak, küçük beyin hacmiyle bilim dünyasında büyük bir merak uyandırmıştır. Ortalama 380 cm³’lük beyin hacmi, modern insanın (Homo sapiens) yaklaşık 1.350 cm³’lük beyin hacminin üçte biri kadardır ve bu durum, bilişsel kapasitelerinin sınırlarını anlamak

OKUMAK İÇİN TIKLA

Hitit Çivi Yazısı Tabletlerinin Diplomasi ve Hukuk Belgeleri Olarak Önemi ve Mezopotamya Yazıtlarıyla Bağlantıları

Hitit Tabletlerinin İçeriği ve Diplomasi Kayıtları Hattuşaş’ta (Boğazköy, Çorum) bulunan çivi yazısı tabletler, Hitit İmparatorluğu’nun (MÖ 17.-12. yüzyıl) siyasi, hukuki ve diplomatik faaliyetlerini belgeleyen eşsiz kaynaklardır. Yaklaşık 30.000 tabletten oluşan bu arşiv, Hititlerin uluslararası ilişkilerini, antlaşmalarını ve devlet yönetimini ayrıntılı bir şekilde ortaya koyar. Özellikle uluslararası antlaşmalar, Hititlerin Mısır, Babil,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Alyattes Tümülüsü: Antik Dünyanın Keops’u Aşan Dev Anıtı

Yapısal Özellikler ve İnşaat Teknikleri Tümülüsün dış katmanları, yığma toprakla kaplı bir koni formunda yükselirken, iç kısmında özenle yontulmuş taş bloklardan oluşan bir mezar odası bulunur. Bu oda, yağmacı erişimini engellemek için merkezden sapık bir konumda tasarlanmıştır; girişi dar bir koridora açılan oda, yaklaşık 5 metre genişliğinde ve benzer uzunluktadır.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sulama Sistemlerinin Siyasi Otorite Üzerindeki Erken Etkileri

Erken Toplumların Su Yönetimi ve İktidarın Temelleri İlk sulama sistemlerinin ortaya çıkışı, tarımsal üretimin artmasıyla toplumsal yapıları dönüştürmüştür. Mezopotamya, İndus Vadisi, Nil Vadisi ve Sarı Nehir gibi bölgelerde, MÖ 4. binyıldan itibaren sulama kanalları, barajlar ve su dağıtım sistemleri geliştirilmiştir. Bu sistemler, tarım arazilerinin verimliliğini artırarak nüfus yoğunluğunu desteklemiş ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Beypazarı Adaören Kalesi’nde Galat İzleri

Konum ve Fiziksel Yapı Özellikleri Adaören Kalesi, Ankara’nın Beypazarı ilçesine bağlı Adaören Mahallesi’nde, Sakarya Nehri vadisinin hakim bir noktasında konumlanmıştır. Bu stratejik yer, çevresel gözetleme ve savunma için elverişli bir arazi yapısına sahiptir. Kale, surlar ve burçlarla çevrili bir yapıya sahip olup, toplam alanı yaklaşık 5 hektarı kapsar. Yüzey incelemeleri,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Hasanlu Sevgilileri: 2800 Yıllık Kucaklaşmanın Biyolojik ve Toplumsal İzleri

Arkeolojik kazılarda ortaya çıkarılan insan kalıntıları, antik toplulukların günlük yaşamlarını ve ani sonlarını aydınlatır. Hasanlu yerleşimindeki bu kalıntılar, MÖ 800 civarında meydana gelen bir yıkım olayına işaret eder. Kazı ekibi, 1972 yılında, çamur tuğla ve sıva bir depolama haznesinde iki bireyin iskeletini buldu. Bu iskeletler, yüz yüze konumlanmış haldeydi ve

OKUMAK İÇİN TIKLA