Kategori: Arkeoloji

Neolitik Obsidyen Bıçaklarının Bitlis Tatvan’dan Polonya’ya Ulaşan Yolculuğu: Ticaret Ağlarının Uzun Mesafe Bağlantıları

Volkanik Kaynakların Kimyasal İmza Analizi Obsidyen, volkanik camın doğal bir ürünü olarak, Bitlis’in Tatvan ilçesindeki Nemrut Kalderası gibi kaynaklarda oluşur ve bu malzemenin izlenebilirliği, enerji dispersif X-ışını floresans spektroskopisi gibi yöntemlerle sağlanır. Bu teknikler, obsidyen parçacıklarının eser element bileşimlerini belirleyerek, Anadolu’nun doğu bölgelerinden Orta Avrupa’ya kadar uzanan dağılımı doğrular. Özellikle,

OKUMAK İÇİN TIKLA

12.000 Yıllık Çöl Heykelleri: Suudi Arabistan’da Keşfedilen Taş Oymalar

Keşif Alanları Araştırmacılar, Suudi Arabistan’ın kuzeyindeki Nefud Çölü’nün güney kesiminde, Jebel Misma, Jebel Arnaan ve Jebel Mleiha adlı üç kaya çıkıntısında 62 panel üzerinde 176 oyma tespit ettiler. Bu paneller, kumtaşı uçurumlara ve kayalara işlenmiş olup, yükseklik olarak 40 metreye varan konumlarda yer alır. Yerel amatör arkeologların ipuçları üzerine gerçekleştirilen

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yedi Bin Yıllık Adımlar: Hatay’da Keşfedilen Ayak İzleri Tarihe Işık Tutuyor

Keşfin Temel Özellikleri Tell Kurdu Höyük’te gerçekleştirilen arkeolojik kazılarda, Milattan Önce 5200 yılına tarihlenen tabakalarda beş adet insan ayak izi tespit edildi. Bu buluntular, Ubeyd Dönemi’ne karşılık gelen Orta Kalkolitik evreye ait olup, ıslak çamur zemin üzerinde oluşan doğal kalıntılar olarak tanımlanmaktadır. Kazı ekibi, 21 Ağustos 2025 tarihinde 8564 numaralı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Lascaux Mağarası Resimlerinin İletişim Kodları ve Toplumsal Dönüşüm Etkileri

Keşif ve Kronoloji Lascaux Mağarası, Fransa’nın Dordogne bölgesinde, 1940 yılında dört genç tarafından tesadüfen keşfedilen bir yeraltı kompleksi olarak, Üst Paleolitik dönemin en belirgin görsel kayıtlarını barındırır. Yaklaşık 17.000 ila 22.000 yıl öncesine tarihlenen bu resimler, Magdalenian kültürünün ürünlerini yansıtır ve hayvan figürleri ile soyut işaretlerin yoğunlaştığı 600’den fazla duvar

OKUMAK İÇİN TIKLA

Hattuşa Tabletinde Yeniden Keşfedilen Kalasmaic: 3000 Yıllık Kayıp Dilin Çözümlemesi

Arkeolojik Keşfin Temelleri Hattuşa kazı alanında elde edilen kil tablet, Bronz Çağı Anadolu’sunda Hitit arşivlerinin standart yapısını yansıtırken, metnin bir bölümünde beklenmedik bir dilsel varyasyon tespit edilmiştir. Bu tablet, Hititçe bir özetle başlar ve ardından Kalaşma bölgesine özgü bir metne geçiş yapar. Araştırmacılar, bu geçişi işaret eden ifadenin tabletin Hitit

OKUMAK İÇİN TIKLA

Gordion’un 439 Höyüğü: İnsanlığın Kadim İzlerini Çözümlemek

Höyüklerin Coğrafi ve Arkeolojik Kapsamı Gordion çevresinde tespit edilen 439 höyük, Anadolu’nun tarih öncesi ve tarihi dönemlerine dair eşsiz bir arkeolojik zenginlik sunar. Bu höyükler, Frigya’nın başkenti Gordion’un etrafında, yaklaşık 100 kilometrekarelik bir alanda dağılmıştır. Her biri, farklı dönemlerde insan topluluklarının yerleşim, tarım, ticaret ve kültürel pratiklerini yansıtan katmanlı yapılar

OKUMAK İÇİN TIKLA

Homo Heidelbergensis Avlanma Tekniklerinin Liderlik Yapılarını Dönüştürmesi

Avlanma Tekniklerinin Evrimi ve Sosyal Organizasyon Homo heidelbergensis, yaklaşık 700.000 ila 200.000 yıl önce yaşamış bir insan türü olarak, avlanma tekniklerinde önemli yenilikler geliştirmiştir. Bu dönemde, taş aletlerin daha karmaşık hale gelmesi, özellikle mızrak uçlarının simetrik ve keskin tasarımları, avlanmada etkinlik artışı sağlamıştır. Büyük memelilere yönelik grup avcılığı, bireysel yetkinlikten

OKUMAK İÇİN TIKLA

Hitit Metinlerindeki Ahhiyawa: Ege’nin Güçlü Komşusu

Hitit tabletlerinde Ahhiyawa olarak kaydedilen oluşum, Tunç Çağı’nın karmaşık siyasi haritasında belirgin bir yer tutar. Bu metinler, MÖ 14. ve 13. yüzyıllarda Anadolu’nun batı kesimlerinde etkili olan bir gücü işaret eder. Ahhiyawa, Hitit kayıtlarında bazen müttefik, bazen rakip olarak ortaya çıkar ve bu durum, dönemin diplomatik dinamiklerini yansıtır. Araştırmalar, Ahhiyawa’nın

OKUMAK İÇİN TIKLA

Antik Ur’un Gizli Damarları: 4 Bin Yıllık Su Akışının Şaşırtıcı Mimarisi

Mezopotamya’nın Erken Kent Yapısı Ur kenti, Mezopotamya ovalarının verimli topraklarında, Fırat Nehri’nin eski kollarına yakın bir konumda yükselen bir yerleşim alanı olarak, MÖ 4. binyılda şekillenmeye başladı. Bu dönem, tarımsal üretimin yoğunlaştığı ve nüfusun artmaya başladığı bir evreydi; tahıl ambarları, sulama kanalları ve konut kümeleri, nehir taşkınlarının ritmine uyum sağlayarak

OKUMAK İÇİN TIKLA

Puémape’nin Kumlu Çukurlarında Saklı Şiddet İzleri

Peru’nun kuzeybatı kıyılarında, Jequetepeque Vadisi’nin kuru rüzgarlı ovalarına gömülü Puémape Tapınağı, MÖ 1000 yıllarında Cupisnique kültürünün elinden çıkmış bir yapı. Yaklaşık 3000 yıllık bu tapınak kompleksi, çakıltaşı ve kil karışımıyla örülmüş duvarları, merdivenli girişi ve kavisli platformlarıyla, erken dönem And mimarisinin en eski örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. 2024’te başlayan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Karain Mağarası: Neandertal Döneminin Anadolu İzleri

Jeomorfolojik Konum ve Yapısal Özellikler Karain Mağarası, Antalya il merkezinin 27 kilometre kuzeybatısında, Katran Dağı’nın doğu yamacında, deniz seviyesinden 430-450 metre yükseklikte konumlanır. Yağca mahallesi sınırları içinde yer alan bu doğal oluşum, kireçtaşı tabakalarının erozyonuyla şekillenmiş geniş bir sistemdir; üç ana oda ve dar koridorlardan oluşur, sarkıt ve dikitler gibi

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sayburç: Neolitik Dönemin En Eski Yerleşim İzleri ve Toplumsal Dönüşüm

Sayburç kazı alanı, Şanlıurfa’da Taş Tepeler Projesi kapsamında yürütülen çalışmalarda ortaya çıkan bir Neolitik yerleşimdir. Bu alan, MÖ 9500 yıllarına tarihlenen bulgularıyla Göbeklitepe’den (MÖ 9600-8000) yaklaşık 500-1000 yıl daha erken bir döneme işaret eder ve insan topluluklarının avcı-toplayıcı aşamadan sabit yapılara geçişini belgeleyen en eski örneklerden birini sunar. Kazılar, yuvarlak

OKUMAK İÇİN TIKLA

Kayseri’de Keşfedilen 7,7 Milyon Yıllık Kılıç Dişli Kaplan Fosil: Miyosen Dönemi Yırtıcılarının Yeni Kanıtı

Keşif Alanı ve Yöntemler Yamula Barajı çevresinde, Kızılırmak Havzası’nın sedimanter tabakalarında yürütülen sistematik kazı çalışmaları, bu yıl önemli bir buluntuyla sonuçlandı. Çevril Mahallesi’nde odaklanan arkeo-paleontolojik ekip, stratigrafik katmanları inceleyerek 7,7 milyon yıl öncesine tarihlenen kalıntıları ortaya çıkardı. Kazı süreci, jeolojik haritalama ve kontrollü kazı teknikleriyle desteklendi; bu sayede fosil bütünlüğü

OKUMAK İÇİN TIKLA

Ayasofya Kubbe Mozaikleri: Kayıp İmparatorluk Unsurlarının Çözümleme Durumu

Yapısal Konum ve Korunmuş Dekorasyon Ayasofya’nın ana kubbesinin iç yüzeyi, Bizans döneminin en geniş mimari kubbesi olarak, 6. yüzyılda Justinianus I tarafından tamamlanan inşaatın bir parçasıdır. Bu kubbe, pendentif sistemiyle desteklenen yarım küre formunda olup, çapı yaklaşık 31 metreye ulaşır. Mevcut mozaik kalıntıları, kubbenin alt pandantiflerinde sınırlı olarak korunmuştur; dört

OKUMAK İÇİN TIKLA

Latmos’un Yediler Manastırı: Bizans Dönemi Hristiyan Kalıntılarının Jeomorfolojik ve Mimari Analizi

Coğrafi Konum ve Jeolojik Bağlam Beşparmak Dağları olarak bilinen Latmos Dağı’nın kuzey eteklerinde, Bafa Gölü’nün kuzeydoğusunda yer alan Yediler Manastırı kompleksi, Muğla’nın Milas ilçesi sınırları içinde konumlanır. Bu bölge, antik dönemde Latmos Körfezi’nin bir parçasıyken, MS 10. yüzyılda tektonik hareketler ve sedimentasyon süreçleri sonucu göl haline dönüşmüştür. Kompleks, Kapıkırı Köyü

OKUMAK İÇİN TIKLA

Siloam Yazıtı: Netanyahu’nun Türkiye’den Talebi Antik İbrani Mirası Üzerine Tartışmayı Alevlendiriyor

Buluşun Bağlamı Mühendislik Kaydı Yazıt, Gihon Pınarı’ndan Siloam Havuzu’na su yönlendirmek için inşa edilen 533 metrelik bir tünelin yapımını detaylandırır; bu, kuşatma dönemlerinde su teminini güvence altına almak için tasarlanmış bir sistemdir. Altı satırlık metin, iki uçtan kazı yapan ekiplerin ortada tam olarak buluştuğu anı tarif eder; işçilerin birbirlerinin kazmalarının

OKUMAK İÇİN TIKLA

Çatalhöyük’ün Ev İçi Mezarları: Neolitik Dönemde Ölüm ve Öte Dünya Anlayışlarının İzleri

Yaşamla Ölümün Kesişim Noktası: Ev İçi Mezarlar Çatalhöyük, Neolitik dönemin en dikkat çekici yerleşimlerinden biri olarak, yaklaşık MÖ 7500-5700 yılları arasında Konya Ovası’nda varlık göstermiştir. Bu yerleşim, ev içi mezar uygulamalarıyla, ölüm ve yaşam arasındaki sınırların bulanıklaştığı bir dünya sunar. Ölülerin evlerin tabanları altına gömülmesi, sadece fiziksel bir pratik değil,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Peru’nun Kaybolmuş Vadisi: Vichama’nın Topraktan Uyanışı

Coğrafi Konum ve Yerleşim Özellikleri Vichama, Peru’nun Huaura eyaleti Végueta ilçesinde, Lima’nın 110 kilometre kuzeyinde, Pasifik Okyanusu’na yalnızca 1,5 kilometre mesafede yer alan bir arkeolojik alan olarak tanımlanır. Bu konum, yerleşimin hem tarımsal hem de balıkçılık temelli bir ekonomi üzerine kurulu olduğunu gösterir; Huaura Nehri’nin sağ kıyısındaki verimli ovalar, sulama

OKUMAK İÇİN TIKLA

Homo Habilis ve Alet Yapımının Bilişsel Temelleri

Alet Kullanımının Kökenleri Homo habilis’in yaklaşık 2,6 milyon yıl önce taş aletler üretmeye başlaması, insan evriminde bir dönüm noktası teşkil eder. Bu tür, basit çakıl taşlarını yontarak keskin kenarlar oluşturmuş ve bu aletleri avlanma, et kesme ve bitki işleme gibi görevlerde kullanmıştır. Alet yapımı, yalnızca fiziksel bir beceri değil, aynı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sardes’te Keşfedilen 2800 Yıllık Lidya Sarayı: Erken Dönem Anıtsal Mimari Devrimi

Keşif Süreci ve Alan Özellikleri Arkeolojik kazı çalışmaları, Manisa ili Salihli ilçesindeki Sardes Antik Kenti’nde, gimnazyum yapısının yaklaşık bir kilometre doğusunda yoğunlaşmıştır. Bu bölgede yürütülen sistematik kazılar, sekiz metre derinlikte Lidya dönemine ait kalıntılara ulaşmayı sağlamıştır. Kazı ekibi, üst üste biriken Pers, Roma ve Bizans katmanlarını aşarak, M.Ö. 8. yüzyıla

OKUMAK İÇİN TIKLA