Kategori: Friedrich Nietzsche

Nietzsche’nin Tragedya Anlayışında Apolloncu ve Dionysosçu Dinamikler ve Schopenhauer’e Yönelik Eleştiri

Nietzsche’nin Tragedyanın Doğuşu adlı eserinde ortaya koyduğu Apolloncu ve Dionysosçu kavramlar, Antik Yunan tragedyalarının estetik ve yapısal unsurlarını anlamak için temel bir çerçeve sunar. Bu kavramlar, tragedyaların duygusal, görsel ve ritmik öğelerini açıklamakla kalmaz, aynı zamanda insan varoluşunun temel gerilimlerini yansıtır. Nietzsche, bu iki kavramı Antik Yunan kültürünün dinamikleriyle ilişkilendirirken,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Friedrich Nietzsche, Böyle Buyurdu Zerdüşt: Zerdüşt Neden Dağlardan Ovaya İndi?

Yalnızlığın Zirvesi Friedrich Nietzsche’nin Böyle Buyurdu Zerdüşt adlı eseri, Zerdüşt’ün on yıllık yalnızlık sürecinden sonra insanlara dönme kararını anlatır. Bu yalnızlık, Zerdüşt’ün içsel bir dönüşüm geçirdiği, kendi varoluşsal sorularıyla yüzleştiği bir dönemdir. Dağlarda geçen bu süre, bireyin kendi benliğini keşfetme ve dış dünyadan koparak özünü sorgulama çabası olarak yorumlanabilir. Nietzsche,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Çarpıtmanın öyküsü… Nietzsche öldükten sonra “Güç İstenci”ni yayıma hazırlayan kız kardeşi Elisabeth, onun düşüncelerini kendi görüşüne uydurup bozarak nasyonal sosyalizme yol verdi. 

BİR KURBANIN ÖLDÜKTEN SONRA BAŞINA GELENLER!44 Lionel Richard 44 Çeviren: Kenan Sarıalioğlu Nietzsche öldükten sonra “Güç İstenci”ni yayıma hazırlayan kız kardeşi Elisabeth, onun düşüncelerini kendi görüşüne uydurup bozarak nasyonal sosyalizme yol verdi. İşte bu çarpıtmanın öyküsü… Nietzsche, Nuremberg Mahkemesi’nin suçlu sandalyesinde mi? Fransa Cumhuriyeti’nin geçici hükümet delegesi Fraçois Menthon’a1 göre,

OKUMAK İÇİN TIKLA

NIETZSCHE’NİN DELİLİĞİ – Jean-Paul Escande

Nietzsche’nin deliliğinin farazi bir frengi hastalığıyla ilgili olduğu düşünülmüştür çoğu zaman. Bu delilik, kendini “maskelemek” isteyen bir düşüncenin uç bir belirtisi olmasın sakın? Yıl 1889, Nietzsche delirmiştir, kimse bunu yadsımaz. Birkaç günde, hemen hemen birkaç saatte, kâğıt üzerine bıraktığı dağınık notlar onun kendinden geçişinin işaretleridir. Kırbaçlanan bir at için ağlamaktadır:

OKUMAK İÇİN TIKLA

NIETZSCHE’NİN AKADEMİSYEN ANLAYIŞI ÜSTÜNE

Ni­etzsc­he, ça­ğı­nın aka­de­mik ya­şa­mı­nı, o ya­şam için­de­ki aka­de­mis­ye­ni (Bu ya­zı­da “Der Ge­lehr­te”yi aka­de­mis­yen ola­rak çe­vi­ri­yo­rum.) na­sıl gö­rü­yor­du aca­ba? Bu ya­zı, so­ru­nun çok sı­nır­lı, bir ya­nı­tı­nı be­tim­le­yip tar­tı­şa­cak, Şen Bi­lim ve Ec­ce Ho­mo’da­ki bir­kaç me­t­nin ar­dın­dan gi­dip, sap­ta­ma­lar yap­ma­ya ça­lı­şa­cak. “Pek iyi bi­li­yo­ruz ar­tık: Ha­ni şu bi­li­me, ka­dın­la­rın, ne ya­zık ki bir­çok sa­nat­çı­nın da

OKUMAK İÇİN TIKLA

Hayatımızın Merkezine Neden Nietzsche’nin “Güç İstencini” Koymalıyız ?

Bu yazı, David Cooper’ın “Deliliğin Dili” adlı eserindeki Marksist ve Nietzscheci fikirlerden yararlanarak, birey ve toplum düzeyindeki günlük örneklerle kavramı açıklayacaktır. Nietzsche’nin “güç istenci” (will to power) kavramı, genellikle yanlış anlaşılan, hatta bazen tehlikeli bulunabilen bir felsefi fikirdir. Otorite kurma veya başkaları üzerinde baskın gelme arzusu olarak yorumlanması yaygındır. Ancak

OKUMAK İÇİN TIKLA

Para ve Mübadele Değeri İnsan Deneyimini Neden Yozlaştırıyor ?

David Cooper’ın “Deliliğin Dili” adlı eserinde “nefretin yeniden keşfi” kavramı, paranın ve mübadele değerinin insan deneyimini nasıl yozlaştırdığını anlamanın ve bu yozlaşmaya karşı bilinçli bir duruş sergilemenin temelini oluşturur. Bu kavram, Karl Marx ve Nietzsche’nin düşünsel mirasından beslenir ve kapitalist sistemin birey üzerindeki tahrip edici etkilerine karşı geliştirilen radikal bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

”Nefreti” Neden Yeniden Keşfetmek Zorundayız ?

David Cooper’ın “Deliliğin Dili” adlı eserinde merkezi bir yer tutan “nefretin yeniden keşfi” kavramı, bireysel ve toplumsal özgürleşme mücadelesinin temelini oluşturan radikal bir moral duruşu ifade eder. Bu kavram, Karl Marx ve Nietzsche’nin düşüncelerinden beslenerek, kapitalist sistemin yarattığı sömürü ve yabancılaşmaya karşı bir bilinçlenme ve eylem aracı olarak sunulur. İşte

OKUMAK İÇİN TIKLA

Normalleşmenin Fakirleşmesi ?

David Cooper’ın “Deliliğin Dili” adlı eserinde ele alınan “normalleşmenin fakirleşmesi” kavramı, Karl Marx ve Nietzsche’nin düşüncelerinden beslenir ve kapitalist sistemin bireylerin otantik varoluşlarını ve gerçek ihtiyaçlarını nasıl yozlaştırdığını ve kısırlaştırdığını açıklayan merkezi bir temadır. Bu kavram, normal olarak kabul edilen yaşam biçimlerinin aslında insan potansiyelini ve deneyimini nasıl fakirleştirdiğini, dolayısıyla

OKUMAK İÇİN TIKLA

Could Nietzsche’s “Ubermensch” and Jung’s “united human” be the same person?

Friedrich Nietzsche’s concept of the “Ubermensch” and Carl Gustav Jung’s concept of the “individuated individual” share some similarities, but they have fundamentally different philosophical and psychological foundations. Let’s compare the two concepts and examine in detail whether they can be the same person. Nietzsche’s “Ubermensch” plays a central role in

OKUMAK İÇİN TIKLA

Nietzsche’nin “üstinsan”ı ile Jung’un “bireyleşmiş insanı” aynı kişi olabilir mi?

Friedrich Nietzsche’nin “üstinsan” (Übermensch) kavramı ile Carl Gustav Jung’un “bireyleşmiş insan” (individuated individual) kavramı, bazı benzerlikler taşısa da, temelde farklı felsefi ve psikolojik arka planlara sahiptir. İki kavramı karşılaştırarak aynı kişi olup olamayacaklarını detaylıca inceleyelim. 1. Nietzsche’nin Üstinsan (Übermensch) Kavramı Nietzsche’nin üstinsanı, Böyle Buyurdu Zerdüşt eserinde merkezi bir role sahiptir. Üstinsan, mevcut

OKUMAK İÇİN TIKLA

Li gorî Nietzsche, ew fîlozof kî ye ku ew wekî “xwedayê wênesaz” dibîne?

Friedrich Nietzsche fîlozofê ku ew wekî “xwedayê wênesaz” dibîne wekî Dionysus bi nav dike. Lêbelê, ew behsa “prensîba Dionysus” dike ku ew di felsefeya xwe de temsîl dike, ne Dionysus, xwedayê şerab, şahî û kêfxweşiyê di mîtolojiya Yewnanî de. Nietzsche vê têgehê bi berfirehî vedikole, bi taybetî di berhema xwe

OKUMAK İÇİN TIKLA

According to Nietzsche, who is the philosopher whom he sees as the “god of painters”?

Friedrich Nietzsche refers to the philosopher he sees as the “god of painters” as Dionysus. However, he is referring to the “Dionysian principle” he represents in his philosophy, rather than Dionysus, the god of wine, joy, and ecstasy in Greek mythology. Nietzsche explores this concept in detail, particularly in his

OKUMAK İÇİN TIKLA

Nietzsche’ye göre “ressamların tanrısı” olarak gördüğü filozof kimdir?

Friedrich Nietzsche, “ressamların tanrısı” olarak gördüğü filozofu Dionysos şeklinde ifade eder. Ancak burada kastettiği kişi, Yunan mitolojisindeki şarap, coşku ve vecd tanrısı Dionysos’tan ziyade, onun felsefesinde temsil ettiği “Dionysosçu ilke”dir. Nietzsche, bu kavramı özellikle “Trajedyanın Doğuşu” (Die Geburt der Tragödie, 1872) adlı eserinde detaylıca ele alır. Nietzsche’nin Dionysos’u ve Ressamların

OKUMAK İÇİN TIKLA

Nietzsche’nin “Böyle Buyurdu Zerdüşt” eserinde Zerdüşt’ün yoldaşı olan kartal ve yılan sembolleri neyi temsil eder?

Nietzsche’nin Böyle Buyurdu Zerdüşt eserinde Zerdüşt’ün yoldaşları olarak ortaya çıkan kartal ve yılan, derin sembolik anlamlar taşır ve eserin ana temalarıyla sıkı sıkıya bağlantılıdır. Bu hayvanlar, Nietzsche’nin felsefi vizyonunu ve Zerdüşt’ün ruhsal yolculuğunu temsil eden güçlü imgelerdir. Aşağıda, kartal ve yılanın sembolik anlamlarını ve eserin temalarıyla ilişkilerini ayrıntılı bir şekilde

OKUMAK İÇİN TIKLA

5 Dakikada Nietzsche: Modern Dünyanın Filozofu

Friedrich Nietzsche (1844-1900), modern düşüncenin en sarsıcı, en tartışmalı ve en etkileyici filozoflarından biridir. Yaşadığı dönemde anlaşılmasa da, eserleri 20. yüzyılda felsefeden sanata, psikolojiden siyasete kadar pek çok alanda yankı bulmuş, Nietzsche’yi “modern dünyanın filozofu” haline getirmiştir. Bu yazıda, Nietzsche’nin temel kavramlarını ve düşünce sistemini özetleyerek, onu anlamanın yollarına birlikte

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dionysos’un Çelişkili Doğası ve Pentheus’un Trajedisi: Nietzsche’nin Apollon-Dionysos Diyalektiğiyle Bir Okuma

Dionysos’un İkili Varoluşu ve Nietzsche’nin Diyalektik Çerçevesi Dionysos, Bakkhalar’da hem yaratıcı hem yıkıcı bir ilah olarak belirir; bu ikilik, Nietzsche’nin Apollon-Dionysos diyalektiğinin temelini oluşturur. Apollon, düzen, akıl ve biçimsel uyumu temsil ederken, Dionysos kaos, coşku ve sınırların aşılmasını simgeler. Bu iki güç, insan bilincinin ve sanatsal yaratımın zıt ama tamamlayıcı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yıkım Bölgesi: Nietzsche’nin Dionysosçu Diyalektiği ve Antroposen’in Ekolojik ÜBERMENSCH Yorumu

Annihilation (2018) filminin “Yıkım Bölgesi” (Shimmer), Nietzsche’nin Dionysosçu yıkım-yaratım diyalektiğini, ekolojik bir übermensch perspektifiyle yeniden yorumlayarak Antroposen çağında insan-doğa ilişkisini sorgular. Film, doğanın kendi özerkliğini yeniden inşa ettiği bir alan sunarken, “tanrıların ölümü”nün ekolojik yansımalarını araştırır. Bu metin, Annihilation’ın Nietzsche’nin felsefesiyle kesişimini, Antroposen’in insan merkezli dünya görüşüne meydan okumasını ve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Yeraltı ve Dönüşüm: Özgür İrade, Güç ve Bireyin Toplumdaki Yitimi

Yeraltı Adamı’nın Özgür İrade Arayışı Dostoyevski’nin Yeraltıdan Notlar eserindeki Yeraltı Adamı, özgür iradeyi varoluşsal bir başkaldırı olarak konumlandırır. Özgür irade, onun için rasyonel determinizme karşı bir isyan bayrağıdır; ancak bu isyan, Nietzsche’nin “güç istenci” ile yalnızca yüzeysel bir benzerlik taşır. Nietzsche’nin güç istenci, bireyin kendi potansiyelini yaratıcı ve yaşamı onaylayan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Don Quixote ve Faust Üzerinden Bilgi ve Hakikat Arayışı

Don Quixote’un Deliliğinin Özgürleştirici Potansiyeli Miguel de Cervantes’in Don Quixote adlı eserinde, ana karakterin “deliliği” bireysel özgürlüğün sınırlarını zorlayan bir araç olarak ortaya çıkar. Michel Foucault, Delilik ve Medeniyet adlı çalışmasında, deliliği toplumsal normların baskısından kurtuluşun bir biçimi olarak değerlendirir. Don Quixote’un şövalye romanslarından ilham alarak gerçekliği yeniden inşa etmesi,

OKUMAK İÇİN TIKLA