Kategori: Friedrich Nietzsche

Nietzsche ve Postmodern Büyük Anlatı Reddi: Nietzsche Postmodern Büyük Anlatıları Nasıl Yıktı?

Nietzsche’nin Temel Kavramları Nietzsche’nin düşünce sistemi, geleneksel değerlerin eleştirisi üzerine kuruludur. Tanrı’nın ölümü ifadesi, Batı metafiziğinin temel dayanağını ortadan kaldırır ve bu durum, evrensel hakikat iddialarını sorgulatır. Üstinsan kavramı, bireyin kendi değerlerini yaratma zorunluluğunu vurgular; bu, mevcut normların ötesine geçmeyi gerektirir. Güç istenci, yaşamın temel dinamiği olarak tanımlanır ve her

OKUMAK İÇİN TIKLA

Nietzsche’nin Zerdüşt’ünde Bireyin Gerçeklik Algısının Dönüşümü

Bireyin Özerkliğini Yeniden Tanımlama Nietzsche’nin Zerdüşt’ü, bireyin özerkliğini merkeze alarak, mevcut ahlaki ve toplumsal düzenlere meydan okur. Geleneksel değer sistemlerinin bireyi kısıtladığını savunan Nietzsche, Zerdüşt aracılığıyla bireyin kendi değerlerini yaratması gerektiğini öne sürer. Bu süreç, bireyin gerçeklik algısını dönüştürmenin ilk adımıdır. Toplumsal normlar, bireyin dünyayı algılama biçimini şekillendiren bir çerçeve

OKUMAK İÇİN TIKLA

Nietzsche’nin Efendi ve Köle Ahlakı ile Antik Yunan Aretésinin Değer Dönüşümleri

Antik Yunan’da Areténin Anlamı ve Kökleri Antik Yunan kültüründe areté, bireyin kendi potansiyelini en yüksek düzeyde gerçekleştirmesi anlamına gelir. Homeros destanlarında, areté genellikle kahramanların fiziksel ve zihinsel yetkinlikleriyle ilişkilendirilir; cesaret, güç, bilgelik ve topluma katkı gibi özellikler ön plandadır. Bu kavram, bireyin yalnızca kendi mükemmeliyetine ulaşmasını değil, aynı zamanda polis

OKUMAK İÇİN TIKLA

Zamana Aykırı Birinin Göz Gezdirmeleri – FRIEDRICH NIETZSCHE

1 Benim Olanaksızlarım. — Seneca: ya da erdemin boğa güreşçisi. — Rousseau: ya da impuris naturalibus’ta51 doğaya geri dönüş — Schiller: ya da Säckingen’in ahlak-trompetçisi. — Dante: ya da mezarlarda edebiyat yapan sırtlan. — Kant: ya da düşünülür karakter olarak boş laf.52 — Victor Hugo: ya da saçmalık denizindeki Pharus.53 — Liszt: ya

OKUMAK İÇİN TIKLA

İnsanlığı “İyileştirenler” – FRIEDRICH NIETZSCHE

1 Filozoflardan ne istediğim biliniyor: kendilerini iyinin ve kötünün ötesine koysunlar, — ahlaksal yargının yanılsamasının üstüne çıksınlar. Bu istem, ilk kez benim formüle ettiğim bir kavrayışa dayanıyor: ahlaksal gerçekler diye bir şey yoktur. Ahlaksal yargının, dinsel yargıyla ortak yanı: olmayan gerçekliklere inanmasıdır. Ahlak belirli fenomenlerin yalnızca bir yorumlanışıdır, daha doğrusu,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dört Büyük Yanılgı – FRIEDRICH NIETZSCHE

1 Neden ile sonucu karıştırma yanılgısı. — Sonucu neden ile karıştırmaktan daha tehlikeli bir yanılgı yoktur: aklın asıl rezilliği diyorum ben buna. Yine de bu yanılgı insanlığın en eski ve en yeni alışkanlıklarındandır: bizim aramızda bile kutsanmıştır ve “din”, “ahlak” adını almıştır. Dinin ve ahlakın kurduğu her cümle, bu yanılgıyı

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Hakiki Dünya”nın Sonunda Bir Masal Oluşu – FRIEDRICH NIETZSCHE

Bir Yanılgının Öyküsü 1. Hakiki dünya bilge, dindar, erdemli kişi için ulaşılabilir — kendisi o dünyanın içinde yaşar, kendisi o dünyadır. (Bu fikrin en eski biçimi, görece akıllıca, basit, ikna edici. “Ben, Platon, hakikatin kendisiyim” cümlesinin yeniden yazılmış hali.) 2. Hakiki dünya, şimdi ulaşılamaz, ama bilge, dindar, erdemli kişiye vaat

OKUMAK İÇİN TIKLA

Nietzsche’nin Apolloncu ve Dionysosçu Unsurların Estetik Anlayışındaki Rolü ve Modern Estetik Teorilere Katkıları

Apolloncu ve Dionysosçu Kavramların Kökeni ve Anlamı Nietzsche, Apolloncu ve Dionysosçu kavramları Antik Yunan mitolojisinden ödünç alarak, sanatın iki temel dürtüsünü tanımlar. Apolloncu, düzen, biçim, uyum ve rasyonel yapıyı temsil eder. Bu, estetik deneyimde netlik, ölçü ve görsel-estetik bir denge arayışını ifade eder. Dionysosçu ise kaos, coşku, sınırların ötesine geçiş

OKUMAK İÇİN TIKLA

Nietzsche’nin “Tanrı Öldü” Sözü ve Hristiyan Ahlakı Eleştirisi Arasındaki Bağ

Nietzsche’nin Tanrı Öldü İfadesinin Kökeni Friedrich Nietzsche’nin “Tanrı öldü” ifadesi, modern düşünce tarihinde yankı uyandıran en çarpıcı söylemlerden biridir. Bu ifade, ilk olarak Böyle Buyurdu Zerdüşt adlı eserinde ortaya çıkar ve Neşeli Bilim’de daha ayrıntılı bir şekilde ele alınır. Nietzsche, bu sözle teolojik bir varlığın fiziksel ölümünü değil, Batı toplumunda

OKUMAK İÇİN TIKLA

Nietzsche’nin Tragedya Anlayışında Apolloncu ve Dionysosçu Dinamikler ve Schopenhauer’e Yönelik Eleştiri

Nietzsche’nin Tragedyanın Doğuşu adlı eserinde ortaya koyduğu Apolloncu ve Dionysosçu kavramlar, Antik Yunan tragedyalarının estetik ve yapısal unsurlarını anlamak için temel bir çerçeve sunar. Bu kavramlar, tragedyaların duygusal, görsel ve ritmik öğelerini açıklamakla kalmaz, aynı zamanda insan varoluşunun temel gerilimlerini yansıtır. Nietzsche, bu iki kavramı Antik Yunan kültürünün dinamikleriyle ilişkilendirirken,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Friedrich Nietzsche, Böyle Buyurdu Zerdüşt: Zerdüşt Neden Dağlardan Ovaya İndi?

Yalnızlığın Zirvesi Friedrich Nietzsche’nin Böyle Buyurdu Zerdüşt adlı eseri, Zerdüşt’ün on yıllık yalnızlık sürecinden sonra insanlara dönme kararını anlatır. Bu yalnızlık, Zerdüşt’ün içsel bir dönüşüm geçirdiği, kendi varoluşsal sorularıyla yüzleştiği bir dönemdir. Dağlarda geçen bu süre, bireyin kendi benliğini keşfetme ve dış dünyadan koparak özünü sorgulama çabası olarak yorumlanabilir. Nietzsche,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Çarpıtmanın öyküsü… Nietzsche öldükten sonra “Güç İstenci”ni yayıma hazırlayan kız kardeşi Elisabeth, onun düşüncelerini kendi görüşüne uydurup bozarak nasyonal sosyalizme yol verdi. 

BİR KURBANIN ÖLDÜKTEN SONRA BAŞINA GELENLER!44 Lionel Richard 44 Çeviren: Kenan Sarıalioğlu Nietzsche öldükten sonra “Güç İstenci”ni yayıma hazırlayan kız kardeşi Elisabeth, onun düşüncelerini kendi görüşüne uydurup bozarak nasyonal sosyalizme yol verdi. İşte bu çarpıtmanın öyküsü… Nietzsche, Nuremberg Mahkemesi’nin suçlu sandalyesinde mi? Fransa Cumhuriyeti’nin geçici hükümet delegesi Fraçois Menthon’a1 göre,

OKUMAK İÇİN TIKLA

NIETZSCHE’NİN DELİLİĞİ – Jean-Paul Escande

Nietzsche’nin deliliğinin farazi bir frengi hastalığıyla ilgili olduğu düşünülmüştür çoğu zaman. Bu delilik, kendini “maskelemek” isteyen bir düşüncenin uç bir belirtisi olmasın sakın? Yıl 1889, Nietzsche delirmiştir, kimse bunu yadsımaz. Birkaç günde, hemen hemen birkaç saatte, kâğıt üzerine bıraktığı dağınık notlar onun kendinden geçişinin işaretleridir. Kırbaçlanan bir at için ağlamaktadır:

OKUMAK İÇİN TIKLA

NIETZSCHE’NİN AKADEMİSYEN ANLAYIŞI ÜSTÜNE

Ni­etzsc­he, ça­ğı­nın aka­de­mik ya­şa­mı­nı, o ya­şam için­de­ki aka­de­mis­ye­ni (Bu ya­zı­da “Der Ge­lehr­te”yi aka­de­mis­yen ola­rak çe­vi­ri­yo­rum.) na­sıl gö­rü­yor­du aca­ba? Bu ya­zı, so­ru­nun çok sı­nır­lı, bir ya­nı­tı­nı be­tim­le­yip tar­tı­şa­cak, Şen Bi­lim ve Ec­ce Ho­mo’da­ki bir­kaç me­t­nin ar­dın­dan gi­dip, sap­ta­ma­lar yap­ma­ya ça­lı­şa­cak. “Pek iyi bi­li­yo­ruz ar­tık: Ha­ni şu bi­li­me, ka­dın­la­rın, ne ya­zık ki bir­çok sa­nat­çı­nın da

OKUMAK İÇİN TIKLA

Hayatımızın Merkezine Neden Nietzsche’nin “Güç İstencini” Koymalıyız ?

Bu yazı, David Cooper’ın “Deliliğin Dili” adlı eserindeki Marksist ve Nietzscheci fikirlerden yararlanarak, birey ve toplum düzeyindeki günlük örneklerle kavramı açıklayacaktır. Nietzsche’nin “güç istenci” (will to power) kavramı, genellikle yanlış anlaşılan, hatta bazen tehlikeli bulunabilen bir felsefi fikirdir. Otorite kurma veya başkaları üzerinde baskın gelme arzusu olarak yorumlanması yaygındır. Ancak

OKUMAK İÇİN TIKLA

Para ve Mübadele Değeri İnsan Deneyimini Neden Yozlaştırıyor ?

David Cooper’ın “Deliliğin Dili” adlı eserinde “nefretin yeniden keşfi” kavramı, paranın ve mübadele değerinin insan deneyimini nasıl yozlaştırdığını anlamanın ve bu yozlaşmaya karşı bilinçli bir duruş sergilemenin temelini oluşturur. Bu kavram, Karl Marx ve Nietzsche’nin düşünsel mirasından beslenir ve kapitalist sistemin birey üzerindeki tahrip edici etkilerine karşı geliştirilen radikal bir

OKUMAK İÇİN TIKLA

”Nefreti” Neden Yeniden Keşfetmek Zorundayız ?

David Cooper’ın “Deliliğin Dili” adlı eserinde merkezi bir yer tutan “nefretin yeniden keşfi” kavramı, bireysel ve toplumsal özgürleşme mücadelesinin temelini oluşturan radikal bir moral duruşu ifade eder. Bu kavram, Karl Marx ve Nietzsche’nin düşüncelerinden beslenerek, kapitalist sistemin yarattığı sömürü ve yabancılaşmaya karşı bir bilinçlenme ve eylem aracı olarak sunulur. İşte

OKUMAK İÇİN TIKLA

Normalleşmenin Fakirleşmesi ?

David Cooper’ın “Deliliğin Dili” adlı eserinde ele alınan “normalleşmenin fakirleşmesi” kavramı, Karl Marx ve Nietzsche’nin düşüncelerinden beslenir ve kapitalist sistemin bireylerin otantik varoluşlarını ve gerçek ihtiyaçlarını nasıl yozlaştırdığını ve kısırlaştırdığını açıklayan merkezi bir temadır. Bu kavram, normal olarak kabul edilen yaşam biçimlerinin aslında insan potansiyelini ve deneyimini nasıl fakirleştirdiğini, dolayısıyla

OKUMAK İÇİN TIKLA

Could Nietzsche’s “Ubermensch” and Jung’s “united human” be the same person?

Friedrich Nietzsche’s concept of the “Ubermensch” and Carl Gustav Jung’s concept of the “individuated individual” share some similarities, but they have fundamentally different philosophical and psychological foundations. Let’s compare the two concepts and examine in detail whether they can be the same person. Nietzsche’s “Ubermensch” plays a central role in

OKUMAK İÇİN TIKLA