Kategori: Friedrich Nietzsche

Nietzsche’nin “Beni öldürmeyen şey beni güçlendirir” sözü ne kadar doğru? Acı çekmek insanı güçlendirir mi, yoksa sadece bir yanılsama mı?

Friedrich Nietzsche’nin Böyle Buyurdu Zerdüşt eserinde yer alan “Beni öldürmeyen şey beni güçlendirir” (Was mich nicht umbringt, macht mich stärker) aforizması, onun felsefi sisteminin temel taşlarından biri olarak sıkça tartışılır. Bu söz, Nietzsche’nin yaşam, acı ve insan doğası üzerine düşüncelerinin bir özeti gibi görünse de, yüzeysel bir iyimserlikten çok daha

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dans quelle mesure les paroles de Nietzsche : « Ce qui ne me tue pas me rend plus fort » sont-elles vraies ? La souffrance rend-elle plus fort ou n’est-ce qu’une illusion ?

L’aphorisme « Ce qui ne me tue pas me rend plus fort » (Was mich nicht umbringt, macht mich stärker) tiré de Ainsi parlait Zarathoustra de Friedrich Nietzsche est fréquemment évoqué comme l’une des pierres angulaires de son système philosophique. Bien que cette citation puisse sembler être un résumé des

OKUMAK İÇİN TIKLA

¿Qué tan ciertas son las palabras de Nietzsche: “Lo que no me mata me hace más fuerte”? ¿El sufrimiento nos hace más fuertes o es sólo una ilusión?

El aforismo “Lo que no me mata me hace más fuerte” (Was mich nicht umbringt, macht mich stärker) de Así habló Zaratustra de Friedrich Nietzsche se analiza con frecuencia como una de las piedras angulares de su sistema filosófico. Aunque esta cita puede parecer un resumen de los pensamientos de

OKUMAK İÇİN TIKLA

Wie wahr sind Nietzsches Worte: „Was mich nicht umbringt, macht mich stärker“? Macht Leiden einen stärker oder ist es nur eine Illusion?

Der Aphorismus „Was mich nicht umbringt, macht mich stärker“ aus Friedrich Nietzsches „Also sprach Zarathustra“ wird häufig als einer der Eckpfeiler seines philosophischen Systems diskutiert. Obwohl dieses Zitat wie eine Zusammenfassung von Nietzsches Gedanken über Leben, Leiden und die menschliche Natur erscheinen mag, hat es eine viel komplexere Bedeutung als

OKUMAK İÇİN TIKLA

How true is Nietzsche’s words, “What does not kill me makes me stronger”? Does suffering make you stronger, or is it just an illusion?

The aphorism “What does not kill me makes me stronger” (Was mich nicht umbringt, macht mich stärker) from Friedrich Nietzsche’s Thus Spoke Zarathustra is often discussed as one of the cornerstones of his philosophical system. Although this statement may seem like a summary of Nietzsche’s thoughts on life, pain, and

OKUMAK İÇİN TIKLA

Oblomov yatağındayken ve Zerdüşt ziyaret etse aralarında diyalog nasıl olurdu?

Oblomov’un Odası — Zamanın dışına düşmüş bir öğle vakti. İçeride ağır bir sükûnet. Toz, eşyalara değil, zamana çökmüş. Oblomov, yatağında yarı uyanık, yarı unutulmuş bir halde yatıyor. Kapı açılır. İçeri Zerdüşt girer. Yüzü rüzgârla bilenmiş, gözleri uzak dağların yalnızlığını taşır. Elinde bir ses, içinde bir yankı vardır. Oblomov, yorganın altından

OKUMAK İÇİN TIKLA

Nietzsche’nin ebedi dönüş ve değerlerin yeniden değerlendirilmesi kavramları çerçevesinde Oblomov’un pasifliğini nedir?

1. Ebedi Dönüş ve Oblomov’un Zamansızlığı Nietzsche’nin en sarsıcı ve en zorlayıcı kavramlarından biri olan ebedi dönüş, yalnızca kozmolojik değil, aynı zamanda etik bir sınavdır. Varsayım şudur: Yaşamın her anı, her seçim, her acı ve her sevinç sonsuza dek aynı biçimde, tekrar tekrar yaşanacak olsaydı, sen buna “evet” diyebilir miydin? Bu soru, insanın

OKUMAK İÇİN TIKLA

Nietzsche’nin “insanın kendi kaderini seçme” fikriyle Oblomov’un kaçışı çelişir mi?

Oblomov’un hayata karşı geliştirdiği pasif ve edilgin tavır, ilk bakışta Nietzsche’nin “kendi kaderini seçen insan” anlayışıyla açık bir çelişki içindeymiş gibi görünür. Gerçekten de, Nietzsche’nin irade, güç, eylem ve kendini aşma felsefesi; Oblomov’un ataleti, eylemsizliği ve dünyadan geri çekilişiyle derin bir gerilim içindedir. Ancak bu çelişki, sadece yüzeyde kalındığında belirgindir.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Dostoyevski’nin karakteri Raskolnikov’un sonunda cezayı kabul etmesi, Nietzsche’nin bireyin kendi ahlakını yaratma fikrine bir teslimiyet midir, yoksa bu, onun üstinsan olma yolunda bir dönüşüm müdür?

Dostoyevski’nin Suç ve Ceza eserindeki Raskolnikov’un sonunda suçunu itiraf edip cezayı kabul etmesi, Nietzsche’nin “üstinsan” (Übermensch) ve “kendi ahlakını yaratma” fikirleriyle karşılaştırıldığında derin bir felsefi gerilim ortaya koyar. Bu durum, teslimiyet mi yoksa dönüşüm mü sorusu, her iki düşünürün temel felsefi pozisyonlarına bakmayı gerektirir. 1. Nietzsche’nin “Üstinsan” ve Bireyin Ahlakını

OKUMAK İÇİN TIKLA

Tolstoy’un İvan İlyiç karakteri ölüm döşeğinde yatarken Nietzsche’nin Zerdüşt karakteri ziyarete gelse aralarındaki diyalog nasıl olurdu?

Tolstoy’un İvan İlyiç’in Ölümü adlı eserindeki İvan İlyiç, hayatının son anlarında ölümle yüzleşen, sıradan bir yaşam sürmüş ve bu yaşamın anlamsızlığını fark eden bir karakterdir. Nietzsche’nin Böyle Buyurdu Zerdüşt eserindeki Zerdüşt ise, yaşamı anlamlandırmak için bireyin kendi değerlerini yaratması gerektiğini savunan, Tanrı’nın ölümünü ilan eden ve “üstinsan” idealini ortaya koyan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Çernişevski’nin ‘Nasıl Yapmalı’ romanında Rahmetov ile Nietzsche’nin ‘Böyle Buyurdu Zerdüşt’ eserindeki Zerdüşt, despot bir hükümdara karşı birlikte mücadele etseler nasıl olur?

Nikolay Çernişevski’nin Nasıl Yapmalı? romanındaki Rakhmetov ile Friedrich Nietzsche’nin Böyle Buyurdu Zerdüşt eserindeki Zerdüşt’ün, despot bir hükümdara karşı birlikte mücadele ettiğini hayal etmek, bu iki karakterin felsefi temellerinin kesişim ve çatışma noktalarını gözler önüne seren ilginç bir düşünce deneyi sunar. Rakhmetov’un materyalist, kolektivist ve teleolojik duruşu ile Zerdüşt’ün bireyci, yaratıcı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sokrates’in yaşama bakışını Nietzsche neden eleştiriyor, ne öneriyor?

Nietzsche, Sokrates’in yaşama bakışını birkaç temel noktada eleştirir: Nietzsche’nin önerileri: Nietzsche’nin eleştirileri ve önerileri, yaşamın kompleksitesine ve bireyin bu kompleksitede kendi değerlerini yaratma kapasitesine odaklanır, Sokrates’in daha sistematik ve bilgi merkezli yaklaşımına karşı bir alternatif sunar.

OKUMAK İÇİN TIKLA

Herakleitos ve Nietzsche Arasında: Dağlar, Tepeler, İzbeler – Hamza Celâleddin

Felsefenin doğduğu ilk topraklardan –sözgelimi Efes’ten, Miletos’tan−, modern-sonrası felsefeye –sözgelimi Alplere, Norveç’e− kadar, filozoflar geniş düzlüklerden ya da ovalardansa, tepeleri, izbeleri ya da dağları kendilerine mesken etmişlerdir. Bu, bir bakıma tehlikeyi ve bilinemezliği çağıran tutum, tam da felsefenin doğasına uygun düşer. Friedrich Nietzsche’nin “şehirlerinizi Vezüv’ün eteklerine inşa edin”* önerisi de,

OKUMAK İÇİN TIKLA

Nietzsche, yaşamının bir anında, her şeyle ve herkesle ilişiğini tümüyle kesmiştir hemen hemen. Davranışları skandal yaratır: Yeni bir dünya için yeni bir insan ister: “Resmen” deli olmasının zamanı değil midir? Ona daha uzun süre kim katlanabilecektir?

NIETZSCHE’NİN DELİLİĞİ1717 Çeviren: Kenan SarıalioğluJean-Paul Escande1818 Cochin-Tarnier Hastanesi’nde cilt ve zührevi hastalıklar uzmanı olan Jean-Paul Escande’ın Hekimler (Grasset Yay., 1975) ve Hekim, Ayağa Kalk (Albin Nichel Yay., 1978) adlı yapıtları özellikle önemlidir.Nietzsche’nin deliliğinin farazi bir frengi hastalığıyla ilgili olduğu düşünülmüştür çoğu zaman. Bu delilik, kendini “maskelemek” isteyen bir düşüncenin uç

OKUMAK İÇİN TIKLA

Nietzsche’ye göre hastalık bir sağlık dürtüsü, bir yaşam uyarıcısı olabilir: “İnsan böyle yıkımlarla, daha ince bir damak tadıyla gelişmiş bir zevk beğenisiyle yeniden doğmuş gibi olur.” “Beni öldürmeyen her şey beni daha da güçlü kılar.”

EN BÜYÜK SAĞLIK DAHA NEŞELİ BİR SAĞLIKTIR1515 Çeviren: Kenan SarıalioğluDidier Raymond16 16 Lyon-sud Hastaneleri öğretim ve araştırma görevlisi olan Didier Raymond, Nietzsche ya da En Büyük Sağlık (L’Harmattan Yay., 1999), Dişil Eril Nietzsche (Le Rocher Yay.) ve Mozart ya da Sevinç Çılgınlığı (Mercure de France Yay.) adlı yapıtları yayımladı. Nietzsche

OKUMAK İÇİN TIKLA

Nietzsche’nin, değerlerin altüst edilişinin simgesi ve onun sözcüsü olan Zerdüşt’ün çevresini hayvanlarla sarmasının temel bir nedeni vardır

BİR AK BOĞA OLARAK GÖRÜRDÜM SENİFrançois Guery14 14 François Guery: Lyon III Felsefe Fakültesi’nin Dekanı, Böyle Buyurdu Zerdüşt, istenç-hakikat-güç, ikinci kitabın yeni bölümleri’ni yayımladı (éd. Ellipses, 1999). Ayrıca Yeniden Tartışılan Heidegger adlı bir çalışması var (éd. Descartes et Cie, 1995). Zerdüşt’ün etrafını çeviren hayvanlar kendini aşmaya doğru atılımın kaynağı olan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Friedrich Nietzsche: Orta Sınıfın Ahlakının Kökünde Ne Yatar?

Kölelerin ahlaki değerlere isyanları tam olarak yaratıcı bir şekilde ve yeni değerleri ortaya çıkararak içerleme ilkesinde başlamaktadır ve bu, uygun eylem çıkışlarından yoksun oldukları için telafisini hayali bir intikamda bulmaya zorlanan yaratıkların yaşadığı bir içerlemedir. Her aristokrat ahlak, kendi taleplerini başarıyla onaylamaktan doğarken köle ahlakı en başından “kendi dışında”, “kendinden

OKUMAK İÇİN TIKLA

FRIEDRICH NIETZSCHE: Felsefede “Akıl”

Felsefede “Akıl” 1 Soruyorlar bana, nedir filozoflardaki bütün bu alerji diye?… Sözgelimi tarih duygusu eksiklikleri, oluşun düşünülmesine bile duyduktan nefret, Mısırcılıkları.[17] Bir davayı tarihsellikten çıkarmakla, ona bir saygınlık kazandırdıklarını sanıyorlar, sub specie aeterni,[18] — bu davayı bir mumyaya dönüştürmekle. Filozofların binlerce yıldan beri kullandıkları her şey, kavram-mumyalarından ibaretti; gerçek olan

OKUMAK İÇİN TIKLA

Sokrates’in Sorunu – FRIEDRICH NIETZSCHE

Sokrates’in Sorunu 1 Yaşam hakkında, tüm zamanlarda en bilgeler hep aynı yargıya varmışlardır: değmez… Her zaman ve her yerde aynı ses duyulmuştur ağızlarından, — kuşku dolu, efkâr dolu, yaşam yorgunluğu dolu, yaşama karşı direnme dolu bir ses. Sokrates bile demişti ki ölürken: “yaşamak — uzun süre hasta olmak demek: kurtarıcı

OKUMAK İÇİN TIKLA

Zarın, iki ayrı masada oynandığını göstermek Nietzsche’ye kısmet oldu: Yeryüzü ve gökyüzü masaları. Zarlar yeryüzünde atılıyor, gökyüzünde düşüyor.

Zar Atma Oyunun iki evresi zarların iki evresidir: Atılan zarlar ve düşen zarlar. Zarın, iki ayrı masada oynandığını göstermek Nietzsche’ye kısmet oldu: Yeryüzü ve gökyüzü masaları. Zarlar yeryüzünde atılıyor, gökyüzünde düşüyor: “Şayet tanrılarla yeryüzünün ilâhi masasında zar atsaydım, yer sarsılır, yarılır ve alev ırmakları fışkırtırdı: Zira yeryüzü, yaratıcı yeni sözlerle

OKUMAK İÇİN TIKLA