Kategori: Klinik Psikoloji

Buzdolabı Anne Mitinin Çöküşü: Otizmin Anlaşılmasında Bilimsel ve İnsani Bir Dönüşüm

Bettelheim’ın “buzdolabı anne” hipotezi, otizmin anne-çocuk ilişkisindeki duygusal soğukluktan kaynaklandığını öne sürerek 20. yüzyılın ortalarında psikanalitik teorinin otizm açıklamalarında önemli bir yer edinmişti. Ancak bu hipotez, bilimsel, toplumsal ve etik eleştirilerin birleşimiyle tamamen terk edildi. Kökenler ve İlk Kabul Bruno Bettelheim, 1960’larda otizmi açıklamak için “buzdolabı anne” kavramını ortaya attığında,

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Sahte Tanrılar” ve Gündelik Hayatın Psikopatolojisi

James Hollis’in “Hayatın İkinci Yarısında Anlam Bulmak” (Finding Meaning in the Second Half of Life) adlı eserinde modern kültürün ruhsal çağrıları nasıl engellediği önemli bir konudur. Hollis’e göre, günümüz toplumunda yaygın olan “sahte tanrılar” – materyalizm, hazcılık, narsisizm ve fundamentalizm – ile “gündelik hayatın psikopatolojisi” olarak tanımladığı bilinçdışı süreçler, bireylerin

OKUMAK İÇİN TIKLA

Bilinçdışı gündemlerimizi ve çocukluk yaralarımızı kendi yakınlarımıza veya partnerlerimiz üzerine neden yansıtırız ?

James Hollis’e göre, insan ilişkileri, özellikle yakın ilişkiler, genellikle bireylerin bilinçdışı gündemleri ve çocukluk yaraları tarafından şekillenir. Bu durum, partnerler üzerine gerçekçi olmayan beklentilerin yüklenmesine ve ilişkilerde sürekli hayal kırıklıklarına yol açar. Bu dinamikler, “yansıtma (projection)” ve “aktarım (transference)” gibi psikolojik mekanizmalar aracılığıyla işler. Özetle, kişinin bilinçdışı gündemleri ve çocukluk

OKUMAK İÇİN TIKLA

“Bilinçdışı” Nedir ve Beyinde Nerede Konumlanmıştır? Mark Solms’tan Çığır Açan Bir Nöropsikanalitik Bakış

Psikanaliz ve nörobilim arasındaki köprüyü kuran en önemli isimlerden biri olan Mark Solms‘un “What is ‘the unconscious,’ and where is it located in the brain?” başlıklı makalesi üzerine kritik bir blog yazısı paylaşmak istiyorum. Bu makale, Freud’un teorilerine meydan okurken, aynı zamanda onları modern bilimsel kanıtlarla güçlendiriyor ve insan zihnine dair anlayışımızı temelden

OKUMAK İÇİN TIKLA

Duyguların Beyinle İlişkisine Dair Son Dönem Bilgilerimiz Ne Diyor ?

Mark Solms ve Jaak Panksepp’in makalesi, duyguların beyinle ilişkisi konusunda çığır açan bir perspektif sunuyor ve geleneksel sinirbilim ve psikoloji anlayışını sorguluyor. İşte makalenin bu konudaki temel vurguları: 1. Duygular, Bilincin Kortikal Kökenli Olmadığının Kanıtıdır 2. Duygular, Bilinçli Algı ve Düşüncenin Temel Enerjisini Sağlar 3. Duygusal Durumlar ve Bilinç Düzeyleri

OKUMAK İÇİN TIKLA