Charles Dickens’ın Pusula Takıntısı: Neden Hep Kuzeye Dönerek Uyurdu?

Charles Dickens’ın Pusula Takıntısı: Neden Hep Kuzeye Dönerek Uyurdu?

Ünlü İngiliz yazar Charles Dickens (1812-1870), sıra dışı bir uyku alışkanlığına sahipti: Her gece mutlaka kuzeye bakacak şekilde yatar, hatta seyahatlerinde yanında pusula taşırdı. Bu garip ritüelin arkasında ne vardı? İşte detaylar:


1. Manyetizma ve “Biyo-Elektrik” İnancı

Dickens, 19. yüzyılın manyetizm ve elektrikle ilgili popüler teorilerinden etkilenmişti. O dönemde, insan vücudunun manyetik alanlarla uyumlu olduğu düşünülüyordu. Dickens da:

  • Dünya’nın manyetik kutuplarının insan sağlığına etki ettiğine inanıyordu.
  • Kuzeye dönerek uyumanın, vücuttaki “biyo-elektrik” akışını düzenlediğini varsayıyordu.

“Dickens, yatağını hep kuzey-güney eksenine yerleştirirdi. Hatta otel odalarında bile yatağın yerini değiştirtirdi.”
– Peter Ackroyd, Dickens: A Biography


2. Uyku Kalitesi ve Yaratıcılık İçin Bir Ritüel

Dickens, titiz ve takıntılı bir yazardı. Eserlerini gece geç saatlerde yazardı ve uyku düzeni onun için kritikti:

  • Kuzeye dönmenin daha iyi uyku sağladığına inanıyordu.
  • Rüyalarının daha net olacağını düşünüyordu (özellikle “A Christmas Carol” gibi eserlerindeki canlı rüya sahneleri belki de bu inancın yansımasıydı).

3. Seyahatlerinde Pusula Taşıması

Dickens, sık sık Avrupa ve Amerika’ya seyahat ederdi. Yatağın yönünü şaşırmamak için:

  • Cebinde küçük bir pusula taşırdı.
  • Otel görevlilerine yatağın kuzey-güney hizasında olmasını emrederdi.

“Bir gece, İtalya’da bir handa yatağın yönünü değiştirmek için saatlerce uğraştığı anlatılır.”
– John Forster, The Life of Charles Dickens


4. Bilimsel Bir Temeli Var Mıydı?

Günümüzde manyetik alanların uykuya etkisi tartışmalı olsa da:

  • 2019’da yapılan bir çalışma, Dünya’nın manyetik alanının bazı hayvanların (göçmen kuşlar, balıklar) yön bulmasını etkilediğini doğruladı.
  • Ancak insan uykusu üzerinde kanıtlanmış bir etkisi yok.

Dickens’ın inancı, dönemin pseudobilimsel akımlarından (frenoloji, mesmerizm gibi) besleniyordu.


5. Diğer Garip Alışkanlıkları

Dickens’ın kuzey takıntısı yalnızca bir parçasıydı. Başka tuhaf ritüelleri de vardı:

  • Yazarken mutlaka mavi mürekkep kullanırdı.
  • Masasında belirli figürlerin dizili olmasını isterdi.
  • Günde tam 10 mil yürümeden rahat edemezdi.

Sonuç: Bir Dahinin Eksantrik Yönü

Dickens’ın pusula takıntısı, onun mükemmeliyetçi ve kontrol manyağı kişiliğinin bir yansımasıydı. Belki de “Great Expectations” (Büyük Umutlar) veya “Bleak House” gibi karmaşık eserleri yaratmasını sağlayan şey, bu titiz alışkanlıklarıydı.