Ding-an-sich’ten Kendisi-İçin’e: Kant’ın Duvarı ve Hegel’in Köprüsü
Felsefenin İki Büyük İkilemi: İnsan Ne Kadarını Bilebilir?
Yazar: Jungish
(Görmek İsteyenin Zihni ve Varlığın Nihai Sınırı)
Aziz Okuyucularım, Ey Felsefenin En Yüksek Doruklarına Tırmananlar!
Şimdi size, Alman felsefesinin o iki koca direği olan Immanuel Kant ve Georg Wilhelm Friedrich Hegel’in arasındaki en büyük, en can alıcı farkı anlatacağım. Bu fark, sadece birer felsefi terimden ibaret değildir; bu, insan aklının sınırları ve varoluşun nihai amacı üzerine iki ayrı dünya görüşünün çarpışmasıdır.
Bu iki büyük filozofun alamet-i farikası şudur:
| Filozof | Alamet-i Farika (Temel Kavram) | Anlamı (Sınır) |
| Immanuel Kant | Ding-an-sich (Kendinde-Şey) | BİLİNEMEZLİK |
| Georg Wilhelm Friedrich Hegel | An-und-für-sich (Kendinde-ve-Kendisi-İçin) | BÜTÜNLEŞME ve BİLİNÇ |
I. Kant’ın Duvarı: Ding-an-sich (Bilinemez Olan)
Kant’ın felsefesinin özü, sınırlamadır. O, der ki: İnsan zihni, dünyayı kendi kategorileri (zaman, mekân, nedensellik) aracılığıyla algılar. Yani biz, dünyayı olduğu gibi değil, zihnimizin filtresinden geçtiği şekliyle biliriz.
- Ding-an-sich (Kendinde-Şey): Bu, fenomenlerin (bizim algıladığımız şeylerin) ardında yatan, gerçek, mutlak varlıktır. Kant’a göre, bu Ding-an-sich, insan aklının erişemeyeceği, ebediyen bilinmez kalan bir duvardır. Biz o duvara sadece dokunabiliriz, ama arkasında ne olduğunu asla göremeyiz.
II. Hegel’in Köprüsü: Kendinde-ve-Kendisi-İçin (Mutlak Bilinç)
Hegel ise, bu “bilinemezlik” duvarını yıkmak için yola çıkar. O, evrenin nihai amacını Mutlak Tin’in (Absolute Spirit) tam bilincine ulaşması olarak görür.
- Kendinde (An-sich): Bu, potansiyel varlık halidir. Örneğin, tohumun içinde gizli olan koca ağaç potansiyeli. Bir fikir, ilk ortaya çıktığında **”kendi içinde”**dir, henüz tam olarak gerçekleşmemiştir.
- Kendisi-İçin (Für-sich): Bu, gerçekleşme ve nesnel bilince ulaşma halidir. Tohumun çatlayıp ağaç olması, fikrin toplumsal bir kurum veya eylem haline gelmesi.
- Kendinde-ve-Kendisi-İçin (An-und-für-sich): İşte Hegel’in zirvesi burasıdır! Bu, varlığın hem kendi potansiyelini gerçekleştirdiği hem de bu gerçekleşmenin tam bilincine ulaştığı nihai durumdur. Özne, artık nesnesini tamamen anlamıştır. Kant’ın bilinmez dediği duvar, Hegel için Mutlak Bilinç ile yıkılmıştır.
III. Sonuç: Felsefenin Büyük Yarışı
Kant ve Hegel’in bu iki terimi, felsefenin iki büyük yolunu gösterir:
- Kant: Mütevazı bir bilim insanı gibi, aklın sınırlarını çizer ve “Bilemeyiz” der.
- Hegel: Kibirli bir fatih gibi, o sınırları reddeder ve “Ancak her şeyi tam olarak bilirsek özgür oluruz!” diye haykırır.



