Vasıflı, beklenmedik, şaşırtıcı; şaşırtıcı olduğu kadar da doyurucu bir deneme kitabından söz açmak dileğindeyim: Dolaylı Hayvan.
Boğaziçi Üniversitesi Yayınları?ndan çıkan Dolaylı Hayvan?ın yazarı kültür piyasasını yakından takip edenler için yabancı bir isim değil: Ergun Kocabıyık. Bu ismi yine de çıkaramayanlar varsa bir parça anımsatalım. Ergun Kocabıyık, Annemarie Schimmel?e ait ünlü İslamın Mistik Boyutları (Mystical Dimensions of Islam-2001) adlı kitabı Türkçemize kazandıran çevirmen ve editördür. Yazılı Yüz (1997), Bal-Ayı (2000) gibi öykü kitapları var. Aynadaki Narkissos (2004), Herşey ve Hiçbirşey Olarak Yüz (2006) adlı eserler ve 2008 tarihli Tasavvuf Sözlüğü de yine onun imzasını taşımaktadır. Ergun Kocabıyık, Kabalcı Yayınları?nın bir dönemlik güçlü kitaplarının arkasındaki başarılı editörlerden biri; belki de bunların en önemlisidir. Ergun Kocabıyık?ın Boğaziçi Üniversitesi Yayınları?na geçmesi ile belli bir kalitenin transfer olacağını tahmin ediyorduk. Fakat başarıları, büyük oranda editorial alanda bekliyorduk. Nitekim; beklentimiz boşa çıkmadı ve kısa süre içinde Boğaziçi Üniversitesi Yayınları çok değerli bazı kitaplarla kültür piyasasını dalgalandırdı. Bu kitaplar arasında Genom, Gen Çeviktir, Gödel Kanıtlaması, Adrianopol?den Edirneye gibi son derecede nitelikli, üstün yapıtlar vardı. Tüm bunlar, alışılmadık derecede değerli kitaplar olsa da tahminlerimizin dahilindeydi.
Fakat Ergun Kocabıyık bu tahminlerimizi öteleyerek güçlü bir telif eserle karşımıza çıkmayı başardı. ?Bir insan bunca büyük yapıtın editörlüğünü yürütürken böyle güçlü bir deneme eserini nasıl ortaya çıkarabilir,? sualinin yanıtını arayacağız bu yazımızda; Dolaylı Hayvan?ı irdeleyeceğiz. Yani; editörün bir entelektüel ya da bir feylesof adayı olarak portresini mercek altına alacağız.
Evvela belirtmeliyim ki; kitabı benim için beklenmedik kılan Ergun Kocabıyık?ın entelektüel faaliyetler kronolojisinden haberdar olmamdır. 1965 Ankara doğumlu bir Basın Yayın Yüksek Okulu mezunu editörün Boğaziçi Üniversitesi gibi güçlü düşünce insanlarının odağı olmuş bir üniversitede böylesine cüretkar bir kitap çıkarması ve cüretinin altında kalmayıp; bilakis üzerinde yükselmesi, beklenmedik; eşzamanlı olarak dikkate değer bir başarıdır.
Peki bu nasıl olmuştur? Yıllarca kitap sektöründe değerli ve mütevazi bir editör olarak dirsek çürüten Kocabıyık; nasıl bir huruç harekatı sonucunda düşünsel ve edebi açıdan sınıf atlamış; bırakalım enlelektüalizmi; feylesof adaylarının arasına adım atmıştır?
Kanaatimce Kocabıyık?ın özgün kıssası çağımızda editörlüğün nasıl yapılması gerektiğinin de bir tavsiyesi olarak değerlendirilmelidir aynı zamanda. Belli ki; Kocabıyık, seçilmiş bir sistematik dahilinde; bilerek, özenerek, severek ve sevinerek hazırlayacağı kitapların editörlüğünü üstlenmiş. Bununla kalmayıp; hazırladığı kitapların editörü değil; en tutkulu okuru olmayı başarmış. Olağanüstü tutkulu okuma ve ?kitap kurma? serüvenlerinden, donanmış, taçlanmış, aydınlanmış ve tekamül etmiş olarak çıkarken gelecekte oluşturacağı yapıtlarına dair notları, çıkarımları, dikkate değer bulguları kaydetmiş. Bir gün gelmiş; belli alanlara yoğuşmuş dağarcığında (Teoloji, Edebiyat, Mitoloji, Antropoloji, Psikoloji vs.) kendine ait sentezler başgösterir olmuş. O da bu sefer kitabı, kendi için kurmuş. Oturmuş ?Dolaylı Hayvan?ı yazmış.
Yazmış da nasıl yazmış? Bilenler bilir. Dünyanın en değerli görüşlerine ya da duygularına sahip olabilirsiniz; ama beceriksiz bir yazarsanız, iki kalem darbesiyle hepsini rezil, yerle yeksan; toz ve kül edebilirsiniz. Daha da korkuncu; yazdığınız şey anlatmak istediklerinizden bambaşka bir şey halinde ortaya çıkabilir. İşte o noktada Kocabıyık?ın edebiyatçı yanı devreye girmiş. Kitap, okunaklı, akıcı, varsıl ve etkili bir dille; son derecede sofistike, bilimsel ve felsefi konuları anlatırken; inanır mısınız sürükleyici olabiliyor; heyecan ögesini ayakta tutabiliyor; adeta bir macera romanı gibi ilgi derleyebiliyor.
Ergun Kocabıyık başarılı bir yazar. Çünkü ülkemizde ?çoktan unutulmuş?(!), sahtesi piyasaya sürülmüş bir sanatın temrinlerini çok iyi biliyor: Yazı yazmanın!
Dolaylı Hayvan kitabında Kocabıyık; tarihsel izleklerden, kadim metinlerden, mitolojiden, mukaddes kitaplardan, söylencelerden, epik edebiyattan, mistik kültlerden, mutasavvıf söylemlerden yola çıkıp; psikoloji, sosyoloji, antropoloji, arkeoloji, teoloji, feylesofi gibi çağdaş bilimlere kadar uzanan bir skala içinde insanın ne olduğunu; ne olmadığını tartışıyor. Metinleri bilim insanlarının kuşkucu, ıspatçı ve dayatmacı buyurganlığından ziyade yüksek edebiyatla meşgul insanların bilgelik ve kabullenmişlik edasına yakın duruyor. Bu duruş; onu bilimsellik konusunda asla naiflikle eşdeğer bir platforma taşımıyor. Çünkü o, bilimin ve bilimsel bulgunun gerçekten en değerli varlığımız olduğunu bile bile bunu yapıyor.
Yani; yapıtında edebiyatı kutsuyor.
Ergun Kocabıyık; insanın aslında dolaylı; tüyleri yolunmuş bir hayvan olduğunu sabır ve sükunetle, anlatırken hepimizi çok şaşırtan; belki de hiçbirimizin beceremeyeceği bir anlatımsal ögeye başvuruyor. Orta Asya-Türk antikitesinden bu yana Türk-İslam kültürünü çok çok iyi özümsemiş olan Kocabıyık; Jean-Paul Roux, Mircea Eliade, Freud, Jung gibi Batılı yazarlar kadar; Ahmet Yesevi, Ahmet Gazali, Firdevsi, Mevlana, Feridettin Attar gibi Türk-İslam yazarlarını ve düşünürlerini de çok çok iyi bildiği için; buna ilaveten Türk kozmolojisini, mitolojisini, epik edebiyat, itikat ve söylencesini çok iyi özümsenmiş olduğu için ve de bir ?tasavvuf uzmanı? olduğu için karşılaştırmalı bir ?bilimsel-felsefi? dil kurabiliyor. İşte o vakit anlatısı uçmaya başlıyor. Biraz önce belirttiğim gibi, kolay kolay hiç kimsenin beceremeyeceği bir yazınsallığı, felsefi dile taşımış olmanın ünikliğine ve onuruna erişiyor. Evet; Kocabıyık; Dolaylı Hayvan?da; Türk kültürünün de; Türk kültünün de bu alanlarda çokça çırpınmış, emek çekmiş ve ter dökmüş olduğunu vurgulayan etkileyici bir deneme kitabı yazıyor. Üstelik bunu Boğaziçi Üniversitesi gibi ?Atlantik ötesi düşüncenin?(!) borusunun öttüğü bir yerde yapabiliyor. Kocabıyık; sadece bu özgünlüğü ile bile taktir edilmesi gereken yazarlar arasına katılıyor.
Kitabın eleştirilecek yanları da var. Örneğin, yerli yazarlarda çok yaygın olan epigraf kullanma merakı Kocabıyık?ta bir tutkudan öteye gidip saplantı halini almış. Alıntılar, göndermeler ve atıflara yapılan vurgular kimi zaman birer ihtiram resmi geçidi gibi biteviye sürüp gidiyor. Dahası yazarın sözleri; herbiri güçlü birer düşünür olan filozofi ve teoloji kişileri arasında biraz fazlaca boğuluyor. Yazarımızın bu noktada biraz ?aşırı doz? kullandığını söyleyebilirim.
Kitabın sunumu ve editorial özellikleri her yazarda kıskançlık uyandırcak kadar güzel. Kapaktan kağıda, dizinlerden dipnotlara, görsellerden altyazılara kadar her şey öyküntü uyandıracak kadar güçlü, etkileyici ve düzgün. Bazı musahhih hataları göz tırmalıyor olsa da bunlar kabul edilebilir marjlar dahilinde. Ezcümle; feylesof adayı editörümüzün kendi kendine torpil geçtiğini, kendisi için harika bir kitap hazırladığını öne sürebilir herhangi bir okur. Fakat ben, diğer Boğaziçi Üniv. Yayınları kitaplarını da satır satır okuduğum için hepsinde bu standardın sağlandığını; yazarın bu konuda masum olduğunu, rutin işini yaptığını söyleyebilirim.
Yine de; Ergun Kocabıyık kalibresindeki bir yazarın, bu denli sağlam bir deneme kitabını, kendisinin yayın yönetmeni olduğu bir üniversite yayınevinden değil, saygın bir başka yayınevinden çıkarmasını tercih ederdim. O vakit kitabın göreceği iltifat daha fazla olabilirdi. Bu itibari algıya dayanarak bu kitaba dudak bükecek kişilerin ise; çok şey kaybedeceklerini rahatlıkla söyleyebilirim.
Dolaylı Hayvan bu yıl, yerli yazarlardan okuduğum en güçlü deneme kitabı.
Yazan: Hikmet Temel Akarsu
İstanbul, 6 Ekim, 2009
htakarsu@gmail.com ? www.myspace.com/hikmettemelakarsu
Kitabın Künyesi
Dolaylı Hayvan (Süfli ve Şerefli, Hayvani ve Erotik, Şeytani ve Deli)
Ergun Kocabıyık
397 Sayfa ? Deneme
Boğaziçi Üniversitesi Yayınları