George Orwell ve Ürkütücü Distopyası “1984” Hakkında Bilinmeyen 15 Bilgi

Dünyaca ünlü yazar George Orwell’in kaleme aldığı “1984” hem yazıldığı dönemde hem de günümüzde devletlerin baskıcı ve totaliter karakterini son derece başarılı bir biçimde ortaya koyuyor. Hatta öyle ki, kimi gözetleme ve propaganda yöntemleri kendi yaşadığı çağı aşıp, günümüzü de çok derin bir biçimde açıklayacak bir önseziye sahiptir. Biz de bu çarpıcı kitap ve yazarı hakkında muhtemelen bilmediğiniz bilgileri bir araya getirdik.

1. “1984”, George Orwell tarafından değil P.S. Burton, Kenneth Miles, ya da H. Lewis Allways tarafından da yazılabilirdi.”Ne demek bu”, dediğinizi duyar gibiyim. George Orwell, yazarın “mahlas”ıydı. Sanatçının gerçek adı ise Eric Arthur Blair idi.

2. Kitabın adı az daha “1984” olmuyordu. Orwell, kitap için “The Last Man in Europe” (Avrupa’daki Son Adam) koyacaktı.

3. Sanatçının kafası sadece isim değil, olayın geçtiği tarih hakkında da karışıktı. Orwell, 1984 yerine; 1980 ve 1982 tarihlerini de düşünmüştü.

4. Orwell, kitabı yazdığı süreçte bir yandan da tüberküloz ile boğuşuyordu.

Kitabını İskoçya’da bir çiftlik evinde huzurla yazmaya başlayan Orwell, daha sonra hastalandı ve sanatoryuma yatırıldı.

5. Orwell, romanı yazma sürecinde bir de boğulma tehlikesi atlattı!
1947 yılında yine İskoçya’da oğlu ve yeğenleriyle beraber can yelekleri olmadan denize açılan yazar, teknenin alabora olmasıyla zor anlar yaşadı.
Neyse ki, aile üyeleri o kazadan sağ kurtuldu ancak, bu olay sağlık durumu kötü olan Orwell’i daha da kötü etkiledi.

6. George Orwell, propaganda faaliyetlerini eleştireceği yapıtını yazmadan önce, BBC’de propagandist olarak çalışmıştı.

7. Orwell, kitabı yazdığı süreçte, gerçekten gözetim altında tutuluyordu.
Orwell, daha önceki yazı ve eserleri sebebiyle İngiliz hükumeti tarafından gözetim altında tutuluyordu.
İstihbarat raporlarında “ileri derecede komünist fikirlere sahip olduğu” ve “bohem giysiler giydiği” belirtiliyordu.

8. Orwell, kitabındaki baskıcı politikaları dünyadaki farklı hükumetlere borçluydu.
Kendisi bir sosyalist olmasına karşın, Stalin’e muhalifti ve Sovyetler Birliği’ndeki birçok politikayı eleştiriyordu.
Ayrıca Japonya’daki Kempeitai isimli “vatansever olmayan düşünceler taşıyan” insanların tutuklanma uygulamasını göz önünde bulundurarak da düşünce suçu kavramınını geliştirdi.

9. “2+2=5” Komünist Parti’nin gerçekten kullandığı bir slogandı.
1928 yılında Sovyetler Birliği’nde başlayan 5 yıllık kalkınma planlarına atıfla “2+2=5” deniyordu. O artı değeri yaratacak olan ise sosyalist işçilerin çalışma coşkusu olacaktı.

10. Orwell, kitapta her türlü işkenceye maruz kalabileceğiniz bir yer olarak anlattığı “101 No’lu Oda”yı BBC’de yer alan ofisinden ilham almıştı.
Peki oda neye benziyordu? 2003 yılında sanatçı Rachel Whiteread odanın görselde yer alan kopyasını yaptı.

11. Orwell’in kitaptaki Julia karakterini geliştirirken, ikinci eşi Sonia Brownell’i model aldığı düşünülüyor.

12. Orwell, 1984 yayımlandıktan sadece 7 ay sonra hayatını kaybetmişti.
Orwell, “Hayvan Çiftliği” ile ün yakalamış bir yazar olsa da “1984”‘ün yarattığı etkiyi görme şansı maalesef olmadı.
Eserin yayımlanmasından sadece 7 ay sonra, 21 Ocak 1950’de hayatını kaybetti.

13. Orwell “1984” ve “Hayvan Çiftliği” kitapları yayımlandıktan sonra, 40 yıl boyunca iki kitabıyla birden en çok dile çevrilen yazar olma rekorun sahibiydi.
Her iki kitap da 65 dile çevrilmişti.

14. 1984 yılında keşfedilen asteroide Orwell’in ismi verildi.
“11020 Orwell” ismi verilen asteroid, astronom Antonin Mrkos tarafından 31 Temmuz 1984’te keşfedildi.

15. “1984”ü “favori” kitabı olarak gören ünlüler arasında Stephen King, David Bowie, Mel Gibson ve Game of Thrones dizisinin yıldızı Kit Harington gibi isimler bulunuyor.

Taner Bayram
Onedio Editörü

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir